Kompleksimiz aslında hiç de yeni değildir. 1978-1981 yılları arasında Milliyet'te muhabir olarak çalışmıştım. Ünlü bir yıldız Türkiye'ye mi geliyor. Kadıncağızı ilk gördükleri yerde patlatırlardı soruyu: "Türkerkeklerininasılbuldunuz?"... Bütün yabancı kadınların ne hikmetse bizim Türk erkeklerinin cinsel gücüne 'hayran olduğu' gibi bir izlenim yaratılırdı... Oysa Türk kadınları arasında yapılmış pek çok araştırma, durumumuzun hiç de öyle parlak olmadığını, bizlerin hayli bencil yaratıklar olduğumuzu ortaya koyuyordu. Ama olsun... O zamanlar tek kanallı TRT'nin ünlü dizisi Vakıf'ın yıldızı LynettDavis gelmişti Türkiye'ye. Biz de takip ediyoruz. CelalettinÇetin ağabeyimiz, Türkerİnanoğlu'nun Maçka'daki evinde verdiği davette hepimizi atlatmış, Davis'i bir güzel öpmüştü. Sonra da resim altında Davis'in Türk erkekleri ile ilgili görüşlerine geniş yer ayrılmıştı. Durumda bir değişiklik yok aslında. SharonStone, PolatAlemdar'ı öptü ya, ortalık daha doğrusu 'bir kısım medya' yıkılıyor... Oysa Stone, çifte kavrulmuş profesyonel. Bırak dudaktan öpüşmeyi, kadıncağıza bastır parayı, istersen 'senaryo icabı' ayaklarını öpsün, ya da seninle istediğin şekilde yatağa girsin... Ama hayır. Yaratılmak istenen duygu şöyle: 'Stone lütfedip bizim dizide oynadı. Lütfedip Polat'ı öptü. Lütfedip röportaj verdi.' Bizimkinin açıklaması da başka alem. SanemAltan soruyor: "Pekigerçektenhiçbirşeyhissetmedinmiosahneçekilirken?" Cevap: "Sonradannehissettindediklerinde'Aaahissetmeyiunuttum'dedim.İşteoanbirdahaöpüşmekistedim.Hissetmeşansınıkaçırmıştımçünkü.Erkeksinoktayıkaçırdım.Başkaşeylerlemeşgulolmaktan.Osahneniniyioynanmasıgerekiyordu,onunlailgiliydim.Çekimbirdahaolsahissederimama..." Sharon'la Temel İçgüdü'de saatlerce anadan üryan sevişmiş olmasına rağmen, böyle bir açıklama ne MichaelDouglas'ın aklına gelmiştir, ne de onunla röportaj yapan herhangi bir gazetecinin. PRNet her hafta Türk basınında öne çıkan ilk 20 konuyu açıklıyor. Sharon Necati 'aşkı' bu hafta 18'inci sıradaydı. Aynı konu ABD basınının gündeminde sizce kaçıncı sırada yer alıyordur? Ve neden?.. Düşünmeye değmez mi? Meraklısına bir sınav sorusu daha: Bir çok araştırma şirketi Türk halkının öncelikli gündemini yayınlıyor. Türk halkının gündemi ile Türk basınının gündemi arasında hiçbir alaka yok. Peki sizce neden?