Uykusuz her gece
(Bir yatak odası içi. Yatakta bir çift. Hayır, bilemediniz işte! Bu sefer yatakta uyumayıp oturan kadın. Uyuyansa erkek.) - Alçak herif... Hatta çukur herif... Kalk çabuk kalk uyuma. - Hı? Ne? Ne var? N'oldu ya? - Hiç utanmıyorsun di mi beni aldatmaya? Nalan kim? Canan kim? Ayfer kim? Ayten kim? Bakırköy'den Hale ve Jale? Onlar kim? - Ya kırk yılın başı gündeme takıp uyanmamışım uyuyorum şurda, niye bana alfabetik olarak bir takım kadın isimleri sayıyorsun ya? - Gece boyu bir yığın kadın adı sayıklayıp durdun... Kız çocuğu olacak biri seni dinlese 1 saat içinde doğacak çocuğuna isim bulurdu... - Ha, şimdi anladım. Bizim bu yatak hikayelerimiz bir gazetede yayınlanıyor. Kendini komik sanan iki yazar var ya onlar yazıyorlar hani. - İkili yazar mı olurmuş be? Eski pavyon komikleri gibi. Ne o öyle?! - Var işte. İkide bir bizi yazıyorlar. Her defasında da adlarımızı başka başka yazıyorlar. Bu durumda ben sana başka isimlerle sesleniyor oluyorum. Uyurken de onları sayıklamışım demek ki. - Ya sen ne biçim adamsın. Uyumasan beni uyandırıyorsun. Uyusan böyle saçma rüyalar görüyorsun. Anlayamıyorum. Sen bence bu rüyanı Tayyip Bey'e anlat. O rüyalardan benden daha iyi anlar. - Olmaz. Bari biz rahat bırakalım adamı. Bi laf ediyor herkes yükleniyor. Alt kimlik-üst kimlik dedi ortalık karışmadı mı? Bu arada hazır uyanmışken alt kimlik-üst kimlik ne demek diye merak etsek mi mesela? Altüst böreği mi bu? Yapsan da yesek - Pakize yapsın sana börek - Başlama gene ya, Pakize de sensin. Senin alt kimliğin Pakize'yse üst kimliğin Hayriye... Senle ben yan yana kimlikleriz - Ben içindeyken anlamıyorum okuyanlar ne anlayacak bu yazıdan merak ediyorum. Böyle gündemin yazısı da böyle oluyor işte. Bana bak, sen içtin mi yoksa? - Haşa. Başbakan içki yasağını yaygınlaştırmaya çalışıyor, senin şu dediğine bak! Gülben ne diyordu? - Ay şimdi de Gülben diyo. Çıldırıcam.. - Kırmızı sokaklarda neler oluyor... Gülben'in şarkısı. - Ha, sen Gülben Ergen'den bahsediyordun? - İçki yasağı konusu bu, gündemde durduğu gibi durmuyor ki! Ama gözünü sevdiğimin İzmir'inin günahı neydi? - Ay ben sana yetişemiyorum. İzmir nerden çıktı şimdi? - Diyorlar ki Başbakan İzmir'e gavur dedi. Adam 'demedim' diyor. Yoksa dedi mi ki? Eğer dediyse yanlış olmuş tabii. Bu durumda İzmir'i Deniz'e dökmüş oluyor. Yani durduk yerde Deniz Baykal'a puan kazandırıyor. - Şimdi de kelime esprileri yapmaya başladı. Nereden uyandırdım seni. Keşke uyandırmasaydım. Bıraksaydım saysaydın bildiğin tüm kadın isimlerini. Şu hale bak. Gene başladın gündem üzerine ahkam kesmeye. Çok siyasetçi gördüm bu gece seni - Ben Başbakanlık sözcüsü Akif Beki'ye acıyorum. Çıkıyor, "Başbakan öyle demek istemedi. Şöyle demek istedi" diye açıklama yapmaya çalışıyor. Ne zor meslekler var. Ya bir de başkaları da adamdan aynı görevi beklerse. Mesela İlhan Cavcav "Ben Fenerbahçe için PKK demedim. Anlat şunu" dese. Nasıl anlatacaksın? Çık işin içinden. - Bana bak Aykut, Halit, Sadullah, Muhittin... Haydaaa, ne diyorum ben ya? - Senin suçun yok hayatım. Bizi yazan yazarlar benim adım konusunda da emin değiller ya. Bir nevi kimlik bunalımı yaşıyoruz. Kimlik deyip geçme, çok önemli... Çağdaş, insan haklarına saygılı, demokrasiyi tüm kurum ve kuruluşlarıyla yerleştirmiş bir ülke olmak istemiyor muyuz? Orhan Pamuk da bunu söylemiyor mu özünde? Ahhhh neden kafamda yumurta kırdın? - Orhan Pamuk'a hak verir gördüm de seni protesto edeyim dedim. - Valla bir yaşıma daha girdim. - Demek öyle, al o zaman yumurtanın üzerine de un dökeyim. - Alllaaaahhhh... Her yanım un oldu beee.. - Bir yaşıma daha girdim dedin ya, üstelik Fenerbahçelisin. Ben de yaş gününü Fenerbahçeli futbolcular gibi kutlayayım dedim. - İyi de nereden buldun unu anında? - Senin şu yazarlar var ya hani ikili olan, onlara sor. Onlar yazıyor ben yapıyorum Muhittin. - Ne Muhittin'i ya? Benim adım Tunç. - Emin misin?
|