|
|
|
|
|
|
Eğitim tarihimize 'ışık' tutan okul
1885'te Selanik'te başlayan bir hikaye. Kahramanları arasında Atatürk'ün öğretmeni Şemsi Efendi, Arapça yerine felsefe dersinde ısrar eden Nakiye Hanım ve bütün bunları kuyumcu titizliğiyle araştıran Mert Sandalcı var. Hikayeye vesile ise 120 yıllık okul Feyziye Mektepleri.
Asıl mesleği inşaat Mühendisliği ama onun için "şanslı bir kolleksiyoncu"demek daha doğru olur: Çocukluğunda trenlere merak salan bir araştırmacı, "Avrupa'da bir yerden" diyerek satılan 12 kartpostaldan Enver Paşa'nın Haliç- Karadeniz Sahra Hattı'nın izlerini çıkartabiliyorsa bunun için biraz da "şans"tan bahsetmek gerekir. Yine dev cüssesiyle sahaf esnafı arasında bir efsaneye dönüşen Max Fruchtermann'ın kartpostalları üzerine çalışma yapmak için de biraz şansın yanınızda olması gerekir. Mert Sandalcı, şanslı bir araştırmacı. Son kitabı "Feyziye Mektepleri"ni yazarken de şansı kendine yardım etmiş. "Belgelerle Eczacılık Tarihi kitabı yayınlanan Sandalcı'ya zamanın okul müdürü Feyziye Mektepleri'nin de tarihini yazar mısınız? " teklifinde bulunmuş ve üç yıl süren araştırma böylelikle başlamış. İnşaat Mühendisi olarak önemli bir göreve atanırken iş başvuru formunda Işık Lisesi yazmasının ve de iş sahibinin "başka bir meziyete gerek yok" demesi de onun kişisel hayatındaki şanslı anlarından.
ÇÖLLERİ AŞMAK Feyziye Mektepleri tarihini araştırmaya başlarken elde yalnızca küçük bir okul tanıtım kitabı, sağda solda kalmış fotoğraflar varmış, Sandalcı bu durumu, "Çölü geçmemiz emredildi" diyerek açıklıyor. Vaha'ya ulaşmaları, deyim yerindeyse bir araştırmacının susuzluğunu giderecek belgelere ulaşması hiç de kolay olmamış. "Elimde 12 tane müdür fotoğrafı, iki tane de okulun kurulduğu 1885 yılına ait Selanik fotoğrafları vardı" diyor Sandalcı. Peki ya sonra? "Her şey mucize kabilinden gelişmiş... "Selanik'te okul müdürü Cavit Bey'in hazırladığı okul yıllığına ulaştım. Cavit Bey yatılı ve burslu öğrencilerden bahsediyordu." Okul yıllıklarından değil de dönemin Selanik Liman Müdürlüğü'ne yazılmış küçük bir nota ulaşmış Sandalcı: "Yatılı öğrenci Hasan Tahsin'in Girit'in Redimo kentine tek başına seyahat yapmasında sakınca yoktur."Hasan Tahsin: İzmir'in Yunanlılar tarafından işgaline karşı ilk kurşunu atan, herkesin gazeteci olarak bildiği Hasan Tahsin. Tabii titiz araştırmacıların yaptığı gibi Sandalcı da Hasan Tahsin'in nasıl "gazeteci" olarak anılmaya başladığını merak ediyor. Orada da yardımına okulun bugüne gelmesinde katkısı olan dedesi yetişiyor: "Dedem Cavit Bey'in öğrencisi, bir gün Tevfik Fikret, Cavit Bey'e uzun bir şiir gönderiyor. Cavit Bey de ezberlensin diye onları odaya kitleyip gidiyor. Onların ezberleyememesi, Cavit Bey'in o uzun şiiri bir çırpıda okuması ayrı bir hikaye ama aynı şiiri Hasan Tahsin Selanik'e basılmış haliyle gönderiyor". Sandalcı'ya göre Hasan Tahsin'in matbuatla tek ilişkisi bu. Diğer yandan hafızası ve zekasıyla herkesi kendine hayran bırakan Cavit Bey'in Şiar Yalçın'ın babası olduğunu söylüyor Mert Sandalcı, yani İstiklal Mahkemesi kararıyla idam edilmeden önce Hüseyin Cahit Yalçın'a emanet edilen Şiar Yalçın. 2005'te 120.kuruluş yılını kutlayan Feyziye Mektepleri tarihini araştırırken daha birçok ilginç, ilginç olduğu kadar yakın tarihe ilişkin yanlış bildiğimiz şeylere de ulaşmış Sandalcı: "Nakiye Hanım dönemi ilginçtir. 1917 yılı, okul Selanik'ten İstanbul'a taşınmış, öğrencilerin çoğu 10 yılda mezun olamıyor, o döneme ilişkin Nakiye Hanım'ın teröründen bahsedilir olmuş". Aslında kendisi de bir Işık Lisesi öğrencisi olan Sandalcı, Nakiye Hanım döneminin anlatıldığı gibi olamayacağını düşünüyor ve araştırmaya başlıyor: "Nakiye Hanım, Arapça derslerinin yerine Felsefe, Mantık, Kozmografya, Ticaret derslerini koymakta ısrar etmiş. Maarif Nezareti ile ters düşmüş ama o dersleri verenlerin Hukuk Fakültesi'ne yeterli görünerek imtihansız alındığı da bir gerçek. Sandalcı ulaştığı bu bilginin özeti şu şekilde çıkarıyor: "Herkes Atam İzindeyiz der ama burada Nakiye hanım Atatürk'e yol açmış"
ATATÜRK'ÜN ÖĞRETMENİ Mustafa Kemal'le kurulduğu yıllardaki adıyla Feyziye Sıbyan Mektebi'nin tarihi bir yerlerde kesişir: 1885'te Selanik'te modern eğitim vermeyi düşünen hatta ilk defa Kur'an derslerini rahlenin dışında yaptığı için okulu elinden alınan Şemsi Efendi, Mustafa Kemal'in de öğretmenidir. Şemsi Efendi, okulu elinden alınınca, Feyziye Sıbyan Mektebi'nin gelişip, serpilmesine destek vermiş. 14 Aralık 1885'te o dönem Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan en gelişmiş kentler arasında yer alan Selanik'te kurulan, 1915'te savaş ve göçler nedeniyle İmparatorluk başkentinde eğitim vermeye devam eden Feyziye Mektebi gerçek anlamda bir gelenek, tarih. Mert Sandalcı, "okulun tarihine katkıda bulunmuş ünlülerin isimlerini kitapta yazmaktan imtina etmiş". Hem Feyziye Mektebleri'nin yarattığı geleneği gölgelememek için hem de "ünlüler üzerine çalışmanın başka bir türlü birşey" olduğuna inandığı için Sandalcı, okulun ünlülerinden bahsetmiyor. Ama ufak bir araştırmada dahi, Türk edebiyatının ünlü şairi Atilla İlhan'ın, Mustafa Kemal'le ters düşen, Türkün Ateşle İmtihanı'nın yazarı Halide Edip Adıvar'ın adına ulaşmak mümkün. Fakat değişmeyen şey: Feyziye Mektepleri tarihinin aynı zamanda eğitim tarihimizin, yakın dönem Türkiyesi'nde gölgede kalanların tarihi olarak da okunabileceği.
Nuh KÖKLÜ
|
|
|
|
|
|
|
|
|