|
|
|
|
|
|
| |
|
|
Pamuk'un şeceresi
Sabah gazetesinin asansöründe karşılaştığım genç bir meslektaşım "Orhan Pamuk' a neden taktınız?" diye sorunca şaşırdım. Orhan Pamuk'a taktığım falan yok. Sadece bir millete, elinde hiçbir somut veri olmadan, canı öyle istedi diye "katil" damgası vurmasına dayanamıyorum o kadar. Bu arada arşivimi kurcalarken, aylar önce gelmiş bir bilgiye ulaştım. Onu da sizinle paylaşmak istedim: "İstihbarat dünyasında 'kuş yumurtası üretmek' metodu vardır. Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 sene sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provokatörler lazım, en güvenilir provokatör kendi yetiştirdiğinizdir. Bu iş için yetenekli ama geleceği parlak olmayan zayıf karakterli bir 'yumurta' bulunur. Bu genç üniversitede devşirilir ve aşama aşama önce öğretim görevlisi daha sonra da medya parlatmaları ve şirket sponsorluklarıyla ülkede sözü dinlenen bir profesör haline getirilir. Gerekirse tüm araştırma ve kitapları da eline hazır olarak verilir. Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur ve ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş ve çatlayıp faydalı-KADROLU bir kuş olma zamanı gelmiştir. Belirlenen zamanda bu profesör medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalar da farklı faaliyetlere girişirler. Evet, şimdi de, bu açıklamayla hiçbir bağlantısı olmayan -çok farklı- bir konuya gelelim; Orhan Pamuk'la ilgili son tartışmalar akla bir soru getiriyor: Pamuk neden bu kadar Türkiye karşıtı? Orhan Pamuk'un tüm ailesi bugün eleştirdiği devletin çok ekmeğini yemiştir. Mesela dedesi Cumhuriyetin ilk mühendislerindendir ve özellikle İnönü döneminde yapılan demiryolu hamlesinde büyük ihaleler alıp kısa zamanda zengin olmuştur. Orhan Pamuk'un babası Gündüz Pamuk, Amerikan IBM şirketinin Türkiye'ye atadığı ilk genel müdürlerdendir. 1959-1964 arasında IBM firmasının tüm devlet birimlerine ve silahlı kuvvetlere sattığı cihazları pazarlayan kişidir. 1964'ten sonra Koç Holding'de Plan Grubu Başkanlığı yapmıştır. Baba Pamuk, İsmet Paşa'nın yakın dostudur ve SODEP'in kurucularındandır. Orhan Pamuk'un erkek kardeşi Şevket Pamuk Amerika'da Yale'de ekonomi okuduktan sonra dünyada pek çok üniversitede Osmanlı ve Türkiye ekonomisi üzerine dersler vermiştir. Kardeş Pamuk, İsrail'de bulunan Negev Ben Gurion Üniversitesi'nde, derslerini MOSSAD'ın da ilgiyle takip ettiği 'Ortadoğu Çalışmaları' bölümünde uzun yıllar çalıştı. Orhan Pamuk 1985-1988 arasında tam üç sene Amerika'da kaldı. Pamuk bu dönemde Iowa Üniversitesi bünyesinde verilen International Writing Program (IWP) isimli çok ilginç bir kursu bitirdi. Kursun amacı dünyanın değişik bölgelerinden gelen ve kendilerinde potansiyel görülen yazarların Amerikan hayatını tanımaları ve kitaplarını yazabilecek güzel bir ortama kavuşmaları. Pamuk'un bu kurstan sonra hayatı değişti. Bu yazar eğitim kursu programının baş sponsoru ise Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ydı. Bir başka ilginç yakınlık; Orhan Pamuk'un yakın dostlarından biri de İsrail kökenli Amerikan gazetecisi Jeri Liberdi. Liberdi, kurucusu olduğu İnsan Hakları İzleme Komitesi'ni temsilen Türkiye'deki insan hakları ihlallerini konu alan bir rapor yazmıştı. Bu raporda Türk ordusunun Kürtlere katliam yaptığı iddia edilmişti." Bütün bunlar komplo teorisi olabilir mi? Olabilir. Ama komplo teorilerinin de "düşünce özgürlüğü" kapsamında ele alınması gerekir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|