| |
|
|
Hiç meyve ağacını balta ile tehdit ettiniz mi?
İsrail'de evlenmek isteyen kadınların, Celile'de bir hahamın mezarına iç çamaşırlarını astıkları haberini okuyunca, bizim Telli Baba'yı hatırladım hemen. Daha doğrusu "Batıl İnançlar"ın sınır tanımayan bir insanlık kültürünün parçası olduğu gerçeğini, bir kez daha düşündüm. Önce sözünü ettiğim ajans haberini belki gözünüzden kaçmıştır diye hatırlatayım. - İsrail'de yayımlanan Maariv gazetesinin haberinde, koca bulmak isteyen genç kadınların, mezar başında dua ettikleri ve hahamın mezarına rengarenk sutyen ve külotlarını astıkları belirtildi. Kadınların bu davranışının Musevi din adamlarının büyük tepkisine yol açtığı belirtilen habere göre, Celile hahamının mozolesinin pencere parmaklıklarına ve yakındaki ağaçların dallarına asılan 400 dolayında iç çamaşırı bekçiler tarafından toplanmış. İsrail'deki dini yerlerin yönetiminden sorumlu kurumun başkan yardımcısı Haham İsrail Deri, İsrail'in baş hahamlarıyla bir toplantı yaptıklarını, mezar tahribatı sayılacak bu hareketle hiçbir genç kadının isteğinin yerine gelmeyeceğini söylemiş... Haham İsrail Deri ne derse desin, gelecekte de kim bilir daha kaç bin tane kadın iç çamaşırı o mezarın parmaklıklarından bekçiler tarafından toplanacaktır. Eğer kadınlar o mezara asılan çamaşırın bir koca bulmaya yardım ettiğine inandılarsa, Baş Haham değil, Hz. Musa bile onları bu inançlarından vazgeçiremez. Batıl inanç öyle bir olgu ki, modern zamanların teknolojisi bile bundan etkileniyor. Geçenlerde İstanbul Üniversitesi Haber Ajansı'nın sitesinde (www. istanbul. edu. tr/ iuha) Neşet Tosun'un "Batıl İnançlar da Çağ Atladı" yazısını okumuştum. Buna göre "Gelişen teknolojiyle birlikte büyük bir yayılma gösteren bilgisayar kullanımı, beraberinde kullanıcılar arasında batıl inançların da yayılmasına neden oldu. Kullanıcıların bilgisayar konusunda kendilerine göre geliştirdiği yöntemler sebebiyle yayılan batıl inançların en önemli nedeni donanım hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması"ymış. Bu yazıda sözü edilen batıl inançlardan bazıları da şunlarmış: * Bir tuşa bir kez bastığınızda olmayan şey, yirmi kere basınca olur. * Çalışmayan herhangi bir hardware'ı (donanımı) takıp çıkarınca oluşan çalışma olasılığı. * Bilgisayar kilitlendiğinde vurmak. * Diski biçimlendirip (formatlayıp) veya biçimlendirmeyip (formatlamayıp) yeni Windows kurmak, Windows'taki sorunları çözer. * Bilgisayarda çıkan herhangi bir sorun bilgisayarı açıp kapadıktan (resetledikten) sonra çözülür. * Windows yüklerken fareyi (mouse) devamlı hareket ettirmek ve oluşabilecek bozuk dosya hataları ya da makine kilitlenmelerini önlenebileceğini zannetmek. * Kasayı açtıktan sonra her şeyden önce içine üflemek. * Topraklama yapılmazsa cihazlara zarar gelir. Siz de eski ve yeni batıl inançlarınızın bir listesini yapmayı deneyin bakalım. Örneğin, telefonda sesiniz karşı tarafa ulaşmadığı zaman ağızlığa üfleyerek hatları açmayı denediğiniz oldu mu hiç? Mum veya kandil döneminde tırnak kesmeye kalkışıp parmağını kesenlerin başına gelenlerden ürküp, elektrik ve ampul çağında da gece tırnak kesmeyi uğursuz saydığınız oldu mu? Gece sakız çiğnemenin ölü eti çiğnemekle eş anlama geldiğini, merdiven altından geçen çocuğun boyunun kısa kalacağını, balta ile tehdit edilen ağacın korkup daha fazla meyve vereceğini düşünüyor musunuz?
|