kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Okan Muderrisoglu @ SABAH
 

AB süreci sendromu

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, iş başına geldiği ilk günden bu yana "şeffaflık, piyasa katılımcılığı ve hesap verilebilirlik" adına önemli işlere imza attı. Her yıl Abant'ta düzenlenen ve geleneksel hale gelen arama konferansları, "bürokrat-piyasa-siyasetçi" buluşmasına ev sahipliği yaptı. Cansızlar, görev süresini 2006 yılı sonbaharında tamamlayacak. Ancak bugün gelinen noktada Başkan'ın, "kurumsal özerklik" kaygısını yüksek sesle dillendirmesi manidar. Türkiye'nin idari ve mali açıdan ilk özerk kuruluşu olan SPK'nın, aradan geçen 20 yılı aşkın sürenin sonunda boğazının sıkıldığını hissetmesi gidişat açısından tehlikeli. Gündem, "AB'ye uyum" olmasına rağmen, "özerkliğin korunması, tasarruf genelgelerinden ve harcırah uygulamalarından muafiyet" gibi taleplerin öncelik kazanması ise bürokrasinin kafasının karışık olduğuna işaret ediyor. İMKB'nin tasarruf tedbirleri kapsamına girmesi nedeniyle yakın arkadaşı Osman Birsen'le bile karşı karşıya gelmeyi göze alan Cansızlar, herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesinden yana.

Babacan'ın AB dersi
Abant zirvesi öncesi görüşme fırsatı bulduğumuz Başmüzakereci Ali Babacan ise kurumların AB hazırlıklarından genel olarak memnun. Kendisine yöneltilen "Bu işleri böyle götüremez" eleştirilerine yanıtı da var: "AB ile tarama çalışmaları 4 fasılda tamamlandı. Gelecek hafta 2 faslı tamamlayacağız. Tarımda da bizim sunuş aldığımız ilk aşama sonuçlanacak. Şu ana kadar her şey saat gibi çalıştı. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn ile görüştüm. Aksama yok. Tüm kurumlarda ciddi heyecan var. Adeta yarış başladı. Sürecin daha çok içinde olmak istiyorlar. Bu da bizi sevindiriyor. Müzakere heyetiyle ilgili eleştirileri dinliyorum. Ama tamamını reddediyorum. Bunlar sanal eleştiriler. Çoğu kimse sağdan soldan duyduklarıyla yazıp çiziyor. Bazı kurumlar, AB konusunun kendi tekelinde olmasını istiyordu. Bu, 'hassas, nitelikli iş' gibi beklentiler vardı. Beklentiler karşılanmayınca, ellerinden bir şey kaçıyor psikolojisiyle bu kurumlardan sübjektif haberler yayılıyor. Bir noktaya bakalım, 6 faslı bitirmiş miyiz? Evet. Pırıl pırıl bir çalışma ortaya çıkmış mı? Yine evet."

Kimleri ima etti?
Babacan, "Bazı çevrelerden üç yıldır aynı şeyleri dinliyoruz" diye devam ettiği konuşmasında şu tezi ortaya attı: "Karamsarların bir kısmı gerçekten hesap yaparak, inandığı doğruları söylüyor. Büyük bir kısmı ise olaya ideolojik yaklaşıyor. 'Bunlar siyaseti AB'ye, ekonomiyi IMF'ye bağladı' diyor. Hatta daha ileri giden, 'Başarı şans eseri oldu. Dış denge yardım etti' diyenler de var. Bunları ideolojik buluyorum. İddialarının yanlış olduğunu görmeleri için, 3 sene yetmediyse 4'üncü senede, yetmezse 5'inci senede görecekler. Bu da yetmezse, AKP'nin ikinci döneminde görecekler. En ufak endişemiz yok."
Babacan, "Büyümenin sınırına gelindi, cari açık yüzünden kriz patlayabilir" havasını yayanlara da bir çift laf etti:
"Hazine borçlanma faizlerini, kuru, piyasa belirliyor. Piyasalarda oluşabilecek dalgalanmaları hemen bir zorluğa yolaçacak diye yorumlamak yanlış. Apayrı, eskisiyle kıyaslanmayacak bir ortamdayız. Halk bunu anlıyor. Felaket tellalları kredibilite kaybediyor."

İyileşme neden hissedilmiyor?
"Bazıları ekonomi düzeliyor diye hemen hayat standardının yükselmesini istiyor" diyen Babacan, geniş toplum kesimlerine şu mesajı verdi: "Türkiye, kişi başına milli geliri 5 bin dolara yükselen bir ülke. Buna göre yaşayacak. Milli gelir 30 bin dolar olunca öyle yaşayacak. Çalışmadan ekmek yok. Daha çok üreteceğiz, milli geliri büyüteceğiz. Pastanın dağılımını iyileştireceğiz. 'Ekonomik program halka yansımadı' diye ısrar edenler belki farklı, hayali beklentiler içindeydi. Bu olmamış olabilir."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Doğalgaz kontratlarına rekabet ayarı   / 11-12-2005
 Küçük dev adam modeli   / 04-12-2005
 BDDK ve TMSF'ye maaş tırpanı   / 20-11-2005
 Kurumlar Vergisi'nde 4 milyar dolarlık kayıp   / 13-11-2005
 Süreyya Bey sendromu   / 06-11-2005
 Babacan: 'Masadan kalkarım'   / 30-10-2005
 Telekom'da fiyatın kapsama alanı tartışılıyor   / 24-10-2005
 İhaleler zihin bulandırıyor   / 19-09-2005
 Başbakan'ın trafo zirvesi   / 12-09-2005
 YDK'dan borç erteleme uyarısı   / 29-08-2005
ALİ SAYDAM
Motorola'dan Kuzey Irak açıklaması
Geçen hafta Açık...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Telekom'da treni kaçırdık artık Tüpraş'a...
OKAN MÜDERRİSOĞLU
AB süreci sendromu
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı...
'Tehdit ediliyorum'
Sosyetenin gözde ismi Arte Çelik, eski sevgilisi Erol Eyin'in ölü...
En acı oyunuydu
Tiyatrocu Abdullah Sürekli, kazada ölen 19 yaşındaki baldızının...
Ava giderken avlandılar
Ava giderken avlandılar
Sosyetenin Ortaköy'de uğrak yeri olan Şah İşkembe Salonu'nun sahibi...
Erdoğan: AB'den yargıya baskı var
Erdoğan: AB'den yargıya baskı var
Başbakan, Pamuk davasındaki olaylardan sonra "gereği yapılsın"...
IMKB
E: 37.632 D:% -0,63
DOLAR
S: 1,350 D:% 0,037
EURO
S: 1,617 D:% 0,279
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu