| |
Kaliteli turist nasıl çekilir?
Siz bu yazıyı okurken kısmetse ben yurtdışında olacağım. Bu nedenle biraz gündem dışına çıkacağız... Nereden başlayalım? Mesela şöyle bir söz: "Sadece aptallar dış görünüşe göre karar vermez." İngilizlerin aykırı sanat adamı ve düşünürü Oscar Wilde'ın lafı bu. Dış görünüşe göre karar vermeyenlere enayi diyor. Böyle bir sözü işitmek birçok kişiyi çileden çıkarabilir: "Ne yani, üstüm başım dökülüyor ama altın gibi kalbim var" diyebilirler. Evet, giyim tarzınız belki iyi niyetli bir kişi olup olmadığınızı göstermez ama sizin hakkınızda birçok ipucu verebilir. Mesela az para harcayarak da zevkli bir biçimde giyinmenin mümkün olduğunu biliyoruz. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. Sözü niye Oscar Wilde'dan açtım biliyor musunuz? Yakında çıkacak olan bir yasa, tüm şirketlere internet sitesi sahibi olmayı zorunlu hale getirecek de ondan... Nedenini anlatayım... Geçen gün eski bir arkadaşımla karşılaştım. Uzun yıllardır Sultanahmet'te güzel bir oteli işletiyor. Yakında Beyoğlu civarındaki eski bir binanın üst katlarını butik otel haline getirecek. Biliyorsunuz butik oteller diğerlerine kıyasla pahalıdır. Buna karşılık hizmet ve dekorasyon üst düzeydedir. Bu tür otelleri eğitim seviyesi yüksek, zevk sahibi ve elbette paralı turistler tercih eder. Arkadaşıma (nedense 'adımı yazma' deyip durdu), "Öyle turistleri nasıl buluyorsunuz, turizm şirketleriyle mi anlaşıyorsunuz" diye sordum. "Hayır" dedi, " internet sitesi yeterli oluyor. " Nasıl yani? "Sitenin tasarımı ve oraya koyduğun fotoğraflar adamların otelin hakkında karar vermesi için kafi geliyor." Peki ya site çok güzel bir biçimde tasarlanmış, fotoğraflar da işinin ehli bir fotoğrafçıya çektirilmişse? Bu şekilde dandik bir oteli sanki iyiymiş gibi pazarlamak mümkün değil mi? "Genellikle öyle olmaz. Adamın oteli kaliteli değilse, zaten kendisi de kaliteli bir internet sitesi yaptırmaz. İkisi birbirinin uzantısıdır. Zihniyet meselesi." Ve ekledi: "Eğer hasbelkader internet siten çok çekiciyse... Ama otelin üst düzey turistlere hitap edecek kalitede değilse... Bir gelen müşteri, bir daha gelmez... Hakkında olumsuz propaganda yapar, kimseye tavsiye etmez... Ayrıca yine internette otelleri değerlendiren, onlara yıldız veren yorumtavsiye siteleri var; onlardan da zaten kötü puan alırsın." Arkadaşımın anlattıkları bana Başbakan Tony Blair'in bir sözünü hatırlattı. NPQ dergisine şöyle demişti: " Herkes kapatılan kömür ocakları için bağırıp çağırıyor ama İngiltere'deki tasarım sektörünün katma değeri kömürden çok daha fazla. " Yeni yasayı, Oscar Wilde'ın lafını ve Tony Blair'in altını çizdiği noktayı bir araya getirdiğimizde şöyle bir öngörüde bulunabiliriz: Yasayla birlikte bütün sektörler internete akın edecek... Şirketlerin ve özellikle de otellerin kendilerini iyi tanımaları... Hangi tür müşteriye hizmet ettiğini tam olarak bilmeleri... Ve bunu samimi, aslına sadık bir biçimde internet sitelerinde yansıtmaları gerekiyor. "Müşterinin biri gider, diğeri gelir" anlayışı çoktan geride kaldı. Ekmek aslanın ağzında, kapmak için en önemli yöntem de interneti bilinçli bir biçimde kullanmak. Orada biçim ve içerik artık aynı şey!
|