kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erkekler dayak attıktan sonra kadınıyla sevişmek istiyor
Biraz durun hemen çekip gitmeyin
Sakın karşılık vermeyin
Alkol kullanımı ortalığı alevlendiriyor
Eşine dayak atankadınlar da var

Erkekler dayak attıktan sonra kadınıyla sevişmek istiyor

Bu ne yazık ki erkeğin doğasında olan bir duygu: Erkekler attıkları dayağın ardından sevişmek istiyor. Her şeyi 'oldu', 'bitti' ve 'kapandı' diye düşünüyor. Ama bu arada kadın çok aşağılanıyor, erkekse bunu görmüyor. Kadının sevişince kendisiyle barıştığını zannediyor

alıklı Rum Hastanesi Psikiyatristi Doç. Dr. Özkan Pektaş, aile içi şiddetle ilgili sorularımızı yanıtladı.

Sizce dayak mutlaka boşanma nedeni midir?

'Dayak boşanma nedenidir' ya da 'değildir' diye kesin bir şey söylenemez ama dayak evliliklerde bir defa olmalı. Çünkü dayak çok ağır bir davranıştır ve bu davranış kabul edildiğinde, buna göz yumulduğunda tamamen meşrulaşmaya başlar. Erkek bunu karşı tarafın kaldırdığını gördüğü zaman; sonrasında şiddet aile içinde devam ediyor. Burada en önemli nokta; şiddete neden olan yan etkenlerdir. Kişinin alkol, madde kullanımı, tepkilerini kontrol etme güçlüğü, bir hastalığı varsa bu da göz önüne alınmalı ve boşanmaya yönelik kararlar ona göre verilmelidir.

Ne tip evliliklerde dayak rutinleşiyor?

Şiddetin başlangıcı her zaman dayakla olmaz. Psikolojik bir baskıyla başlar, arkadan ekonomik şiddet gelir ve ondan sonra dayak başlar. Evlilik başladığı andan itibaren önce çiftler arasında birbirlerine uyguladıkları baskılar ortaya çıkar. Bunlar her zaman dayak olmuyor. Önce özgürlüğün kısıtlanmasına çalışılıyor. 'Onunla görüşme, bununla görüşme, para harcama' gibi... Bu tip durumlardan sonra şiddet, en son kademe olarak ortaya çıkıyor. O nedenle biz 'şiddet' denince ilk önce dayağı değil; ekonomik, sosyal ve psikolojik şiddeti görüyoruz. En sonunda, fiziki şiddet de zaten ne yazık ki geliyor. Alkol, madde ve şiddetin olduğu ailelerde dayağa çok sık rastlıyoruz.

EVLİLİKTE İLK YILA DİKKAT!

Bir çift arasında, dayağın hazmedilip sonra evliliğin normal temposunda sürdürülmesi mümkün mü?

Mümkün. Eğer bu dayak şiddet yanlı bir psikolojik probleme bağlıysa olabilir. Dayak atan kişi psikolojik problemini çözümleyebilir, kendini değiştirirse arkadan evliliklerin düşünülenin aksine iyi gittiğini görüyoruz. İnsanlar zannediyorlar ki dayak söz konusu olduysa boşanmaları gerekir. Ama öyle olmuyor, kişi yardım alıyor ya da almıyor, yaşadığı yalnızlıktan ciddi bir ders alıyor ama yine de dediğimiz bir kez olmalı. Tekrar söylemek istiyorum ki; dayak bir kez tolere edilebilir. Dayağı atan kişi, o andan sonra değişmesi gerektiğini kabullenip psikolojik yardım alırsa evlilikler sürebilir.

Dayak yiyen taraf, dayak atan tarafı teşvik etmiş olabilir mi?

Olabilir. Karşındaki insanı suça teşvik etmek, açık vermesini sağlamak amacıyla da bazen istemli ya da istemsiz başvurulduğunu görüyoruz. Bunu bilerek yapanlar var. Kadın ya da erkek; karşısındakine o kadar dolu ailesine ispatlayabileceği bir kanıt yakalamak uğruna, karşısındakini buna zorlayabiliyor.

Boşanma dönemlerinde dayak olayı alalen ortaya çıkıyor sizce bunun nedeni nedir?

Boşanma dönemi iki tarafın birbirine bağırıp çağırdığı dönemdir ve artık tamamen kontrolden çıkılan bir dönem...

Evliliğin dayak açısından en tehlikeli dönemleri ne zaman?

Bunları da en yoğun evliliğin ilk birinci yılı ve çocuk olduktan sonra ilk iki yıl şiddet açısından en tehlikeli yıllar. İlk bir yıl çok şiddetlidir. Bebek bile kurtarmıyor, daha kötü olabiliyor. Çocuğun doğumuyla birlikte evin içinde çok farklı bir trafik başlıyor. Anneanneler, babaanneler, evin içindeki kadına karışmalar, kadının önceliği bebeği, erkek gereken önemin verilmediğini düşünüyor, cinsel soğumanın en yoğun olduğu dönem başlıyor. Bu sırada eve giren aile büyükleri, gece uykusuzlukları derken dayak daha çok ortaya çıkabiliyor.

Çok aşk ya da sevgi nedeniyle dayak atmak mümkün mü?

Sevdiğin bir şeye zarar vermek tamamen aykırı bir durum. Böyle bir savunma; sadece çok kötü bir savunma mekanizması olabilir.

CİNSEL ŞİDDET DE YAYGIN

Büyük aşklar; büyük kinler ve atılan yumruklarla nasıl bitiyor?

Evin içindeki sevgi kolaylıkla şiddetli öfkeye dönüşebilir. Borderline kişilik bozuklukları ağır antisosyal kişilik bozuklukları burada çok önemli. Bu tip eşlerle yapılan evliliklerde her zaman bir tehlike vardır. Borderline'lar bir anda göklere çıkartırlar. 'Sana taptım, senin gibi kadın görmedim'leri bir süre sonra 'Allah belanı versin'e dönebilir.

Sizce kadınlar dayak yediklerini neden anlatmaya başladılar?

Önceden dayağa karşı hassasiyet o kadar çok yoktu. Eskiden 'o senin kocandır döver de sever de' düşünceleri vardı. Ama insan kaderinin dayak yemek olmadığını artık öğrendik. Eskiden polis karakollarında aile mahkemeleri kurulur 'olur böyle şeyler' diye gönderirdi, şimdi kabullenmiyor.

Dayağın eğitimle ilgisi var mı, son dönemdeki haberlerden görüyoruz. Pek çok diploması bulunan insanlar da dayakçılar arasına katılıyor?

Sosyoekonomik seviyesi yüksek ailelerde şiddet görülüyor, hiçbir şekilde dışarı yansımayacağını düşünüyorlar. 'Bu nasılsa dışarıya yansımaz' diyorlar. Diplomalar dayağı engellemiyor. Ancak son dönemde yaşananlar insanlara örnek oluyor. Aileler belki bunları deşifre ettikleri için acı çekiyorlar ama topluma son derece olumlu mesajlar veriyorlar. Kadınlar artık itiraf etmekten çekiniyor erkek de deşifre korkusuyla tepkilerine daha çok hakim olmaya başlayacaklar. Üzeri çok örtülüyor ama evliliklerde cinsel şiddet de son derece yaygın. Sosyokültürel seviye düşünce aile içinde cinsel şiddeti de görüyoruz.

Şiddet ortaya çıktığında ne yapmalı, ilk tokattan sonraki tepki ne olmalı, siz hastalarınıza neler öneriyorsunuz?

Bulunduğunuz ortamı bir süreliğine 'terk edin' diyorum. Hayatınızı koruyun diyorum. Ölmemeye çalışın diyorum. Şiddetin nereye gideceği bilinemez. O an değil ama daha sonra orayı kesin terk etmelerini öneriyorum. O anda çok tehlikelidir. İlk şiddet anından sonra büyük tepkiler vermek doğru değildir, karşısındakinin sakinleşmesini beklemesi gerekli. Ertesi sabah güvendiği, tanıdığı, sevdiği kişilerin yanına gidip kendine süre tanımalıdır. Erkekler dayak olayının ardından sevişmek isteyebilirler. Maalesef o tip kişilik yapısı gösteren erkeğin doğasında olan bir şey. Her şeyi oldu, bitti ve kapandı diye düşünmeye çalışıyor. Ama kadın orada çok aşağılanıyor, erkek ise bunu görmüyor. Kadının da barıştığını zannediyor.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Çocuk Resimlerindeki Mor Renk Dayağın İpucunu Veriyor
 Çocuk Dayağı Asla Söylemez
 Cinsel Kimlikte Sorun Olabilir
 Erkekler Dayak Attıktan Sonra Kadınıyla Sevişmek İstiyor
 Erkek Dayağına Yol Açan Genin Adı Xyy
 Kimne Derse Desin Annelik Hakkınız
 İyotlu Tuzla Bebeğinizi Zeka Geriliğinden Kurtarabilirsiniz
 Çikolata Şarap Gibidir
 Yılda 2 Bin Türk Kıbrıs'ta Yumurta Nakli Yaptırıyor
 Çocuk Da Yaparım Kariyer De Deyince Annelik Erteleniyor
 Menopozun Ardından Hamilelik Artık Hayal Değil
 Organ Merkeze Değil Kişiye Gidecek
 Her Yıl 2 Bin Kişinin Hayatı Kurtulabilir
 Kellik Tedavisinin Yeni Umudu Soya Fasulyesi
Komedi furyası bana göre değil
Komedi furyası bana göre değil
Ünlü şovmen Okan Bayülgen, tartışma yaratacak bir açıklama yaptı:...
Destek verin mutlu edin
Destek verin mutlu edin
2006'yı karşılamaya sayılı günler kalırken, çocuklar için düzenlenen...
Araları limoni!
Araları limoni!
Antalya'nın köklü ailelerinden Eyilikler'in güzel kızı Tuğçe...
Her kiloya bin dolar!
Her kiloya bin dolar!
Vücut temizleme orucu 'Fasting' modasına Serra Merzeci'nin de...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.