|
|
|
|
|
|
"Bilgi alışverişi için burada"
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bir CIA Başkanı'nın ilk kez Türkiye'ye gelmediğini belirterek, ''Bölgede önemli gelişmeler, önemli hareketlilikler var. Dolayısıyla Türkiye'nin bu anlamda bilgi alışverişinde bulunması, içinden geçilen sürecin tabii sonucudur. Kaldıki Türkiye'nin, özellikle bölücü terör örgütüyle ilgili olarak, ABD'den beklentileri var'' dedi.
BEDELLİ BEKLENTİSİ VAR
Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, bedelli askerliğin hükümetin
gündeminde olup olmadığı sorusu üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avustralya'dan dönüşünde konuya ilişkin açıklama yaptığını anımsattı.
Çiçek, ''Dünden bugüne bir gelişme yok. Ama böylebir beklentinin yurtdışında olduğu da aşikar. Zaman zaman gündeme geliyor. Ümit ediyoruz Türkiye'nin içinden geçtiği süreç, silahlı kuvvetlerin ihtiyacı, Türkiye'nin savunma ihtiyaçları da dikkate alınarak, bir çözüm bulunabilir. Bu, önümüzdeki günlerde konuşulacak bir konudur. Ortada verilmiş bir söz söz konusu değil'' diye konuştu. Açıköğretim liseleri yönetmeliğinin Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine de Çiçek, ''Hayır, gelmedi. Bu,bakanlık tasarrufudur. Bakanlığın yaptığı ya da yapacağı bir işlemdir. Dolayısıyla Bakanlar Kurulu'nun gündeminde böyle bir konu yoktur'' diye konuştu.
KAPKAÇ VE YENİ TCK
Bir gazetecinin, bazı kapkaç olaylarının faillerinin serbest bırakıldığını ifade ederek, ''Türk Ceza Kanunu'nda bir açık mı var'' şeklindeki soru üzerine Çiçek, şunları söyledi:
''Hayır, bu konuda bir açık yok. 1 Haziran'da yürürlüğe giren yasada kapkaçla ilgili ceza artırılmıştır. Hem ceza artırılmıştır hem de 1 Haziran'dan sonra işlenen suçlar bakımından 5'te 2 olan infaz süresi 3'te 2'ye çıkarılmıştır. Yani 1 Haziran'dan sonra işlenen suçlar bakımından suç işleyenlerin cezaevinde kalma süreleri, eskiyle kıyaslanmayacak şekilde artmıştır. Ancak insanlarımızın hukuku anlamada, yorumlamada zorlukları var. Hakimlerimiz bir kanunu uygularken, suçun işlendiği tarihi esas alırlar. Eğer suç 1 Haziran'dan önce işlendiyse eski ceza kanununa, 1 Haziran'dan sonra işlendiyse yeni ceza kanununa tabidir. İnsanlarımız belki bu konuda yeterli bilgi sahibi olmayabilirler. Çünkü bu hukuki bir konudur.''
CIA BAŞKANI'NIN ZİYARETİ
Cemil Çiçek, CIA Başkanı Porter Goss'un ziyaretinin Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelip gelmediği sorusuna da şu yanıtı verdi: ''Bu konu, Bakanlar Kurulu'nun gündemindeki bir konu değildir. Nasıl siyaset adamları, başka ülkedeki muhataplarıyla görüş alışverişinde bulunuyorsa, bugüne mahsus değil, geçmişe dönük, devletlerin istihbarat örgütleri de zaman zaman biraraya gelirler, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunurlar. Bu da zaman zaman gündeme gelir. Dolayısıyla ilk defa bir CIA Başkanı Türkiye'ye geliyor değil. Kaldı ki bu tür ziyaretlerin yapılması kadar tabii bir şey yok.
Çünkü çevrede, bölgede önemli gelişmeler, önemli hareketlilikler var. Dolayısıyla Türkiye'nin bu anlamda bilgi alışverişinde bulunması, içinden geçilen sürecin tabii sonucudur. Benim de katıldığım birçok toplantıda özellikle terörle mücadelede, bütün ülkelerin en fazla vurgu yaptığı şey, terör örgütleriyle ilgili istihbari bilginin paylaşımını, terörle mücadelede birinci şart olarak hep zikretmişlerdir. Bunu birinci öncelikli konu olarak görmüşlerdir. O nedenle Türkiye'nin zaten hem ABD'den hem de başka ülkelerle istihbarikonularda bu anlamda bilgi paylaştığı bilinen bir gerçektir. Bundan daha tabii bir şey yok. Yapılan ziyaretleri bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Kaldı ki Türkiye'nin özellikle bölücü terör örgütüyle ilgili olarak, ABD'den beklentileri var. Meseleye, 'İstihbari paylaşımdan tutun başka tedbirlere varıncaya kadar, bu çerçevede yapılan ziyaretlerdir' diye bakmak doğru olacaktır.''
Açıköğretim liseleriyle ilgili hükümete yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Çiçek, hükümetin bu konudaki görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine, şöyle devam etti:
''Bakanlık tasarrufu olduğu için bunun ayrıntısı geçmişi, bununla neyi murat ettiği ortadadır. Ama son zamanlarda bazı şeylerde de görüyoruz, bir yönetmelik bu konuda veya başka bir konuda, hemen onun dışına çıkarmak suretiyle, o konular üzerinden hükümete muhalefet etmek, cephe oluşturmak gibi bir çabanın olduğunu da bazı konularda biliyoruz. Eğer meseleyi açıköğretim liseleriyle, bağlantılarıyla çözmek değerlendirmek gerekiyorsa varacağımız sonuç farklıdır, ama bunun ötesinde bir anlam yükleyerek muhalefet stili oluşturmak, hükümet karşısında tavır geliştirilmek isteniyorsa o zaman durum farklıdır. Ben birincisinin doğru olacağı kanaatindeyim. Onca tecrübeden sonra şunu görüyorum; senelerce bazı konuları tartıştığımızhalde bir sonuca bağlayamayışımızın Türkiye'de gerginlik sebebi olmasının önündeki en temel engel, her konuyu kendi bağlamından çıkarıp bir başka istikamette, başka niyet okumalara dayalı olarak tartışmaktır.
Böyle tartıştığımız çok konular var. Bunların hepsi de kangren olmuştur. Maalesef bu ülkede zaman zaman bir kısım sıkıntıların yaşanmasına da sebebiyet vermiştir. Eğer bu meseleyi açıköğretim liseleriyle ilgili mesele olarak kabul ediyorsak, bununla ilgili açıklamayı, ayrıntısını, bununla ne arzu ediliyor, ortada bir eşitsizlik var, bunu gidermek noktasında yapılan bir çaba olarak değerlendirirsek o zaman farklı bir sonuç olur. Ama öyle değil de son zamanlarda meseleler hep kendi bağlamında değerlendirilmeyip başka istikamete sürüklenmek istendiği için o bağlamda değiştiriyorsak, o zaman bugün açıköğretim meselesi, yarın bir başka mesele, bunlarla uğraşır durur Türkiye'nin zamanını heba ederiz. Benim samimi arzum, isteğim, kanaatim şudur ki bizler hepimiz yazan, söyleyen, karar vereninsanlar olarak Türkiye'de sorunun bir parçası değil, çözümün bir parçası olursak Türkiye'nin hayrına daha iyi bir iş yapmış oluruz.''
AA
|
|
|
|
|
|
|
|
|