|
|
|
|
|
|
Güldünya için ağlatan karar
Gayrı meşru çocuk doğurduğu için Güldünya'yı öldüren iki kardeşin davasında muhalefet şerhi koyan hakimin öne sürdüğü gerekçeler şaşırttı.
Güldünya Tören'i gayrı meşru çocuk doğurduğu gerekçesiyle öldüren kardeşlerinin cezalarında "tahrik indirimi" isteyen hakim, bu görüşünü savunurken tartışılacak gerekçeler yazdı. Hakim Ahmet Vedat Güneş, Güldünya'nın gayrı meşru çocuk doğurmasına ailesinin tepkisiz kalamayacağını, bunu herkesin ayıplayacağını, onlara göre bunun kabul edilemez olduğunu anlattı. 2003'te bir korucudan hamile kalarak çocuk dünyaya getiren ve kardeşleri tarafından önce sokakta yaralanan sonra da hastane odasında öldürülen Güldünya, töre cinayetlerinin simgesi haline geldi. AB ilerleme raporlarına da giren olayla ilgili Bakırkör 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ağabeyi İrfan'a ağırlaştırılmış müebbet, 18 yaşından küçük olan F.'ye ise 14 yıl hapis cezası verildi. Ancak üç hakimli mahkemenin kıdemli üyesi Ahmet Vedat Güneş, Başkan İlhami Yılmaz ile üye Mehmet Yılmaz'ın kararına, "cezada indirim yapalım" diyerek muhalif kaldı. Hakim Güneş'in gerekçeli karardaki şu görüşleri dikkat çekti:
* Sanıkların kardeşlerini, hiçbir sebep yokken durduk yere öldürmedikleri açık. Güldünya'nın kardeşleri Türkiye'nin hiçbir bölgesinde kabul edilmesi ve umursamazlık gösterilmesi mümkün olmayan, gayrı meşru ilişki sonucu hamile kalıp gayrı meşru bir çocuğudünyaya getirmesi gibi önemli bir olayla karşı karşıya kaldı.
* Güldünya'nın öldürülmesi töre cinayeti değil. Güneydoğu'daki örfadetlere göre arada düşmanlık bulunan bir aşiretten birisiyle evlilik yapılması gibi durumlarda adam öldürmeler töre cinayetidir. Bu olayda ise Türkiye'nin her bölgesinde, her mahalli örf-adete göre, tek tek her ferdine göre ayıp ve gayri meşru olduğu tartışmasız olan, birisiyle gayri meşru ilişkiye girip bu ilişkiden gayri meşru bir çocuğu dünyaya getirmek söz konusu ve bunu sanık ve ailesinin kabul etmesinin mümkün olmadığı görüşündeyim.
HEMEN ÖLDÜRMEMİŞLER * Maktule, hemen öldürülmeyip,bir müddet beklenmek üzere amcasının evine bırakılmış, amcasının öldürüleceğini hatırlatması üzerine kaçarak polise sığınmış ve arkasından kadın sığınma evine yerleştirilmiş. Bütün bunların, Güldünya Tören'in ailesinin körü körüne örf adete bağlı kalmadığını, problemin başka türlü çözüm yollarını aradıklarını gösteriyor.
* Olay Bitlis'te iyice yayıınca maktulenin ailesinin yöresel olarak nasıl bir baskı altında yaşadıkları herkes tarafından tahmin edilebilir niteliktedir.
* Avrupa'nın birçok ülkesinde ve toplumunda bile bu olaydan insanların etkilenmeyeceğini iddia etmek mümkün değildir."
|
|
|
|
|
|
|
|
|