| |
|
|
Devleti sıfırlamak.. Aşağılamak..
"YOL boyunca" diye durmadan trafik işareti koymuşlar.. "Yol boyunca park etmek yasak.." Neden?.. Bir defa burası ana arter.. Büyükdere Caddesi.. Bir ucu Taksim'de, öbür ucu Büyükdere'ye iniyor, yer yer ad değiştirerek, işte o.. Yani Bağdat Caddesi ile birlikte İstanbul'un en, ama en ana arteri burası. İkincisi.. Deprem imdat şeridi.. Maazallah bir felaket olursa, imdat şeridi burası.. Saat 17.30.. Yani, günün en yoğun saati.. Trafik kurallarına en çok uyulması gereken gün bölümü.. Bu yüzden nerdeyse tüm trafik şubesi polisleri ana arterlere dökülür.. Dökülmüşler. Yığınla servis arabası, yığınla polis gördüm.. Yani "Devletin yasağı" orda.. Bu yasağı uygulatma görevli kolluk kuvvetleri orda.. Dahası, bu durumu denetlemesi gereken Vatan Gazetesi, kulak çeken Ahmet Vardar'ı ile tam da orda.. ..Ve Vatan gazetesinin önünden başlayıp, Levent Çarşısı'na kadar giden Büyükdere Caddesi'nin park edilmesi yasak sağ şeridinde dün akşam tam 83, yazı ile seksen üç otobüs ve minibüs saydım, park etmiş bekleyen.. Servis arabaları imişler.. Sordum.. Her akşam ordaymış, bu tren vagonları gibi dizilmiş servis ordusu.. Bu ülkede "Servis arabaları park yasağına tabi değildirler" diye bir kural var mı?.. Yok.. Yasak var mı?.. Var.. Orada polis, orada dördüncü güç medya var mı?. Var!.. Peki o zaman nasıl oluyor, kuralları ve kuralları koyan devleti ve medyayı böyle pervasız hiçe saymak?.. Nasıl oluyor, o kuralı uygulatmakla görevli polisin bu rezilliğe göz yumması.. Medyanın farkında bile olmaması.. Ya o yasak levhalarını kaldırırsın.. Ya da altına yazarsın.. "17.00-20.00 arası servis araçları durabilir" diye.. O zaman vatandaşın, hak, hukuk, adalet vicdanı rahat eder, o zaman vatandaşın devletine saygısı, polisine güveni gelir.. Şimdi ne diyorlar biliyor musunuz?. "Tabii.. Alıyorlar servis şirketlerinden toplu rüşveti, yumuyorlar gözü?.." Sizce başka izahı var mı, sevgili Trafik Müdürüm?..
|