En yozlaşmış siyasiler
Siyasi partiler, neredeyse bütün dünyada en yozlaşmış kurumlar olarak algılanıyor.
''Uluslararası Saydamlık'' (Tİ) adlı örgüt tarafından BM yolsuzlukla mücadele günü dolayısıyla açıklanan raporda, araştırma konusu yapılan 69 ülkeden 45'inde siyasi partilerin yolsuzluğa en çok bulaşmış kurumlar olarak görüldüğü belirtildi.
YOLSUZLUK BAROMETRESİ
''2005 Dünya Yolsuzluk Barometresi'' adlı raporu Londra'da açıklayan Tİ başkanı Huguette Labelle, ''Konuya küresel olarak baktığımızda, siyasi partilerin toplumların en yoz
kurumları olarak algılandığını görüyoruz'' dedi ve raporun, 69 ülkede 55 bin kişiyle yapılan mülakatlar sonunda hazırlandığını belirtti.
Labelle, siyasi partilere güvensizliğin arttığını da söyledi ve geçen yılki raporda, 62 ülkeden 36'sında siyasi partiler sistemine yozlaşmış gözüyle bakıldığını hatırlattı.
Gallup araştırma enstitüsüyle ortaklaşa hazırlanan rapora göre, insanların yüzde 57'si yolsuzlukların son üç yıl içinde arttığını düşünüyor. Yüzde 27'lik kesim yolsuzluğun artmadığına inanırken, yüzde10'luk kesim bunun azaldığını düşünüyor.
Raporda, 8 Afrika ülkesinden 6'sında ise güvenlik teşkilatının en yoz kurum olduğuna inanılıyor. Kamerun, Gana ve Nijerya, polise hiç güvenmeyen ülkeler olarak başı çekiyor.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde, siyasi partilerden sonra en yozlaşmış kurumlar olarak meclisler, daha sonra da adalet sistemleri, gümrükler ve maliye kurumları görülüyor.
Rapor, gelişmiş ülkeler ve bunların demokratik sistemlerinin de eleştiri oklarından nasibini aldığını gösteriyor. Siyasi partilerin enyozlaşmış kurumlar olarak görüldüğü zengin memleketler arasında Almanya, Kanada, İspanya, ABD, Fransa, İtalya, Japonya, İsviçre ve İngiltere de gösteriliyor.
Batı Avrupa'da siyasi partileri yasama organları, medya ve iş dünyası takip ediyor.Raporda, sivil toplum örgütleri ve dini kuruluşların yolsuzluklardan en uzak kurumlar olarak görüldüğü de belirtiliyor.
TÜRKİYE'DE EN KİRLİ KURUM VERGİ İDARELERİ
Uluslararası Saydamlık Örgütü'nün araştırmasında, Türkiye'de vergi idaresi yolsuzluk açısından ''en kirli kurum'' olarak gösterildi.
Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erciş Kurtuluş, dernek genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Uluslararası Saydamlık Örgütü'nce 69 ülkede gerçekleştirilen ve ''Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Günü'' dolayısıyla açıklanan ''Halkların Kendi Ülkelerindeki Yolsuzluklar Hakkındaki Düşünceleri'' konulu araştırma sonuçlarını Türkiye yönünden değerlendirdi.
Araştırmaya Türkiye'den 2 bin 36 kişinin katıldığını belirten Kurtuluş, dünya halkları yolsuzluğun en çok siyasi partilerde yaygın olduğunu ifade ederken, Türkiye'de vergi idaresinin ''en kirli kurum'' olarak gösterildiğini bildirdi.
Vergi idarelerini sırasıyla siyasi partiler, sağlık sektörü, polis, gümrük, eğitim, adalet, özel sektör, elektrik, gaz, su ve telefon kurumları, TBMM, medya ve sivil toplum kuruluşlarının izlediğini kaydeden Kurtuluş, araştırma sonuçlarının silahlı kuvvetler ve dini kuruluşların yolsuzluklardan en uzak kurumlar olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Erciş Kurtuluş, araştırmaya katılanların yüzde 39'unun ''son 3 yılda yolsuzluğun arttığını'', yüzde 35'inin ''azaldığını'' ve yüzde 15'inin ''aynı kaldığını'' belirttiğini, ''önümüzdeki 3 yıl içinde yolsuzluğun artacağını'' düşünenlerin oranının yüzde 29, ''azalacağını düşünenlerin'' oranının ise yüzde 33 çıktığını söyledi.
Araştırmaya katılan 2 bin 36 kişiden yüzde 5'inin ''son 12 ayda kendisi veya ailesinden birinin rüşvet verdiğini'' ifade ettiğini kaydeden Kurtuluş, ''rüşvet vermediğini'' söyleyenlerin oranının yüzde 91, ''rüşvet verildiğini bilmeyenlerin'' oranının ise yüzde 4 olduğunu bildirdi.
DEĞERLENDİRME
Kurtuluş, ''araştırma sonuçlarının, Türk halkının hemen hemen bütün sektörlerde yolsuzluğun çok yüksek olduğuna inandığını gösterdiğini'' savunarak, şunları kaydetti:
''Temiz toplum için yolsuzlukla mücadele, bir arz ve talep sorunudur. Temiz topluma erişilebilmesi, öncelikle buna bir talebin olmasına bağlıdır. Türk toplumunda böyle bir talebi göremiyoruz. Vatandaş bir yandan yolsuzluktan şikayet ederken, bir yandan yolsuzluk ortamından nasıl bir pay alacağının arayışı içinde görünüyor. Talep olmayınca, siyasal otoritenin bir arz sunması da söz konusu olmuyor. Türkiye'de, yolsuzlukla mücadele genel anlamda rafa kaldırıldı.''
|