İnce sanat
Her kademeden yargı mensubunun bulunduğu bir yemekteydik... Yemekte, iktidara mensup siyasiler de vardı... Gördüğümüz manzara: "Yargı camiası fokur fokur." "Neden" diye araştırdık. "İçişleri" bir genelge yayınlamış. Genelgede "özetle" söylenen şu: - Ey polisler... Bilesiniz ki, savcılar sizin amiriniz değildir. Bu genelge üzerine yargı "hop oturuyor, hop kalkıyor."
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek. "Aynı hükümetin" iki üyesi. İkisi de "siyasetin kıdemlisi." İkisi de "Bakanlık koltuğunu yıllar önceden tanımış... Öyle koltuk hastası falan değiller." İkisi de "Turgut Özal'ın çocuğu." Ve ikisi "eski arkadaş... Bayrama, seyrana, düğün, derneğe birlikte giden, iki dost."
İki dostun, başında bulunduğu bakanlıklar arasında bile "uyum" sağlanamıyor. "Koalisyon hükümeti" olsa neyse.
Türk Ceza Kanunu değişti. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu çıkarıldı. Ve "adli kolluk" uygulaması başladı. Polis "koruyucu kolluk hizmetlerinde" yine eskiden olduğu gibi kendi hiyerarşisi içinde çalışacak. "Adli kolluk" hizmetlerinde ise "savcının emrine göre" hareket edecek. Bu "uygulama" başlayınca... Polis, rahatsız oldu. Dedi ki: - Yeni düzenleme elimi, kolumu bağlıyor... Bu şartlarda görev yapamam... Moralsizim.
İçişleri "kendi personelinin moralini yükseltmek için" yazımızın başında sözünü ettiğimiz genelgeyi çıkardı. Polise "senin amirin savcı değil" dedi. Polis "rahatladı." Ama bu defa da "yargı rahatsız."
"Çıkan yasalar ne oldu?.. Rafa mı kaldırıldı" diyeceksiniz. Bir şey demenize gerek yok. Zira AB her şeyi söylüyor. "Çıkardığınız yasaları uygulamıyorsunuz" diye uyarı üzerine uyarı yolluyor.
Ne Abdülkadir Aksu "kompleksli." Ne Cemil Çiçek "kaprisli." Ne "Adalet" önyargılı. Ne "Emniyet" kötü niyetli. Ama "aralarında uyum yok." Bu işin adını "daha net" koyalım: "Hükümetin içinde uyum yok."
Adalet'in de, İçişleri'nin de "haklı olduğu yönler" bulanabilir. "Yönetim" denilen ince sanat odur ki, işler "bu safhaya gelmeden" çözülür.
"Hakkari düğümünün" çözümü de yine ancak "ince sanatla" mümkün. Zira olay öylesine "püsküllü" ki... Terörle mücadelenin sürmesi lazım. Mücadeleyi yapacak olan, güvenlik güçleri. Ama onların içinde "durumdan vazife çıkaranlar... Yasa ile belirlenen görevin dışına çıkanlar" var. Onlara "dur" denilirken, güvenlik güçlerinin moralinin bozulmaması da sağlanacak. Bu arada bölge halkının, devlete bağlılığı güçlendirilecek. Ve "bütün bunların hepsi" eşzamanlı yürüyecek.
Bu iş "zor sanat." "İnce sanat." Kılı kırk yaran bir özen gerektirir. Yönetimde uyum gerektirir. Var mı diyecek olursanız... Yaşayarak göreceğiz. Ama kabinenin "kardeş yakınlığındaki iki üyesi arasında bile bazen uyumu sağlamanın ne kadar zor olduğu da ortada.
|