AB kayısısı...
Pazartesileri zordur. Ne yazsak? Birkaç konu var aslında...
Misal... Alta-üste kafayı takan Başbakan, "ABD'de zenci sporcu, ABD bayrağı altında gözleri yaşararak madalya alıyor. Bizim eksiğimiz bu..." demiş. Elvan sarışın çünkü... Natalia da Çorumlu...
Ya da ne bileyim... CIA uçağı gelmiş İstanbul'a... Zannedersin UFO geldi. Bir haftadır herkes hayret içinde... Gazetelerde manşet. İncirlik, Pakistan üssü demek ki... Oraya inip kalkanlar da kelaynak.
Ama benim böyle "global" konulara kafam pek basmaz. Onun için "lokal" bi şey yazayım. "Malatya ishal oldu" mesela...
Peklik çekene Malatya kayısısı yedirirler diye bilirdik. Meğer maharet kayısıda değilmiş. Belediye suyu içen, acilen acil servise...
6 bin kişi hastanelik. Şimdilik. Allah'tan Malatya Sağlık Müdürü yüreklere su serpmiş, "yatak sorunumuz yok..." Malum, yatak birebirdir ishale...
Peki nasıl olmuş bu iş? İddia şu: "Bir kavşağa yapılan alt geçit çalışması sırasında, boruları çatlattılar, kanalizasyon içme suyuna karıştı..." Kavşağın adı ne? Sıtmapınar... Bence kanalizasyon suçsuzdur... Pınarın adından şüpheleniyor insan... Peki ne yapacağız? Hadiseye kafa yoran İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olan Profesör demiş ki: "Virüs suda... Su hiç kesilmeksizin akıtılırsa, salgın biter..."
E "AB ülkesine yakışır bilimsel öneri" diye buna derim ben. Bi şey kalmamış "çevre ve sağlık kriterlerine uymamıza" şunun şurasında... Açın çeşmeleri... Barajları bitirdik mi, tamam.
|