'Oğlum kanser oldu' diye hem ağlıyor hem de herkesi ağlatıyordu!

Kahveye geldim! Bizim Fil Mehmet'in kucağında kedisi Çinçila'nın 6 yavrusu... "Ne oluyor?" dedim. "Annelerinden ayrılma vakti geldi, iyi para verdiler satıyorum" dedi. İçim burkuldu. "Annesi şu an evde ne yapıyor?" dedim... "Çocuklarını sepete koyduğum an üzerime saldırdı, bak şu halime" dedi. İçimden çok şeyler koptu... "Köpeklerden korkarım. Bizim sitenin kadrolu köpeği Duman'dan bile korkarım. Onlara bir şey olsa içim acır" dedim. Anlatmaya başladım; birkaç yıl öncesiydi! TSYD barının bir köşesinde ağlayan adama herkes acıyarak bakıyordu. Ne olmuş diyenlere ise bizim Nejat Başkan, "Oğlu kanser olmuş..." diye cevap veriyordu. Biraz sonra baktık ki Nejat başkan, TV'ci Kahraman Afyonoğlu ile birlikte göz yaşı döküyor. Kolay değil evlat acısı bu... Ama!.. Biraz sonra o acıma duygusu yok oldu. Yerine kızgın ve öfkeli tepki aldı. Biraz önce acıyarak ne olmuş diyenler bu kez, oğlum dediği meğer köpeğiymiş diyerek bizim Kahraman'a kızıyorlardı. O ise tepkiye bile aldırmıyor, "o benim oğlum" diyordu. Hem de gözyaşı dökerek; "Bugün doktora götürdüm. Kanser dediler" diyerek acısını yaşıyordu. Ben bizim Kahraman'ın o hikayesini anlatıyorum ya... Etrafta çıt yok. Gazeteci Salih'le günlük tavla oyununu bile bırakan enişte bizi dinliyor. Albay Gündüz ile Cemal de iç geçiriyorlar.

EVLATLIK
Konuyu değiştirdim. Bakın dedim; "Köpek sevgisinin ne olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum." Çünkü bizim evdeki statükosu oğlum Mesut'la eşdeğer olan Cash'ı bir başka aileye evlatlık verme kararı alındı. Fırıldak Mustafa konuyu anlamadan bağırdı; "Sen oğlunu bir başka aileye evlatlık mı vereceksin?" "Evet" dedim, "ama bu karar gözyaşları içinde alındı." Fırıldak Mustafa bir köşeden beni süzüyor. Belli ki inanılmaz öfkeli. Ben ise anlatıyorum; Karım Sevinç, torunum gidiyor diye ağlıyor. Mesut ve Esra bu ayrılık söz konusu olunca gözyaşı döküyorlar. Ben ise tüm duygularımı kalbimin derinliklerine gömüp şöyle diyorum; 'Cash gittiği yerde mutlu olacak!' Çünkü Cash çok özel eğitimli bir rotweiller! O simsiyah hali, şapsal bakışı ile inanılmaz bir köpek. Bir tek kusuru var. O da konuşmayışı!... Evlatlık verilmesinin nedeni ise şu; oğlum Mesut da baba mesleğini seçti. atv'de spiker-muhabir ya..Yani gecesi gündüzü olmayan biri. Daha önemlisi ise Mesut ve Esra'nın evlerinin 6. katta olması. Yani bizim Cash dört duvar arasında mutsuz... Yani özgür ve sevdiği bir ortamda yaşaması gerekiyor. Nihayet konuyu kavrayan Fırıldak Mustafa, boynunu büktü "Bana ver ağabey" dedi. Fırıldak'a sarıldım... Her zaman olduğu gibi gürültüyle içeri giren Cabbar etrafına baktı, "Ne o? Cenaze mi var?" dedi. Kibar Özcan "Konumuz kedi-köpek" dedi. Bürokrat Esat konuya değişik bir yorum getirdi; "Beyler, köpek çok asil bir hayvandır. Sevdiği insanın elinden zehir olsa yer. Kedi ise yemez." Fil Mehmet "Ben eve söylediğim kebabın ilk lokmasını kedime veririm. Eğer yerse kebap bozuk değil. Kedi yemezse ben de yemem!" dedi. Adam kedi beslemiyor sanki Hıfzısıhha enstitüsü kuruyor. Fil Mehmet kedi sepetini alıp giderken "İftara yetişirim. Ayrıca bu akşamki iftar benden" dedi. Çünkü kedilerinin tanesini bin dolardan satacaktı. Bu arada iftar saati geldi çattı. Sofra kuruldu. Yemekler yenildi. Kahveler içilirken Fil Mehmet içeri girdi. Surat berbat. "Ne oldu?" dedik. "Senin kediler kaçtı mı?" "Yok" dedi, "Sattım, paralarını da aldım. Vapura binerken cüzdanımı çaldırdım, beş parasız kaldım. Bu da yetmedi, telefonumu da denize düşürdüm." Balık Ayhan "Anne kedinin bedduası tutmuş" dedi, "Ayırmayacaksın annesinden, çocuklarını..." Bir de baktım ki Fırıldak Mustafa kahvenin kanarya ve muhabbet kuşlarının kafeslerinin kapısını açtı. "Hadi biraz gezin, eğlenin çocuklar" dedi. Bu arada Amerikalı Blade ile Nebi, kuş gribi bize bulaşmasın diye el ele evlerine gittiler.
MESAJ: Efendim, 4 yaşındaki Cash'a sıcak yuva vadedenler... Onu sevgiyle büyüteceğiz diyenler... E-mail'lerinizi oğlum Mesut bekliyor. (mkanat@atv.com.tr)