|
|
Köy pazarına Çinli akını
Çanakkale'ye bağlı Değirmencik Köyü'nde bir fabrikada çalışan 500'e yakın Çinli haftada bir kurulan pazara akın ediyor. Köy halkıyla çok iyi anlaşan Çinliler kahveye gidip tavla bile oynuyor.
Biga ilçesine bağlı Karabiga Beldesi'nin Değirmencik Köyü, her cumartesi adeta Çinliler'in akınına uğruyor. Köy sınırı içerisinde faaliyet gösteren İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş'de çalışan Çinli işçiler, fabrikadaki görevlerinden kalan zamanı, köy halkıyla iç içe geçiriyorlar. Köyün hemen çıkışında kurulan ve "Çin Kasabası" adı verilen yerde kalan Çinliler'in en büyük keyfi ise pazardan alışveriş yapmak Hem köylüler, hem pazar esnafı Çinliler'in alışverişine iyice alışmış durumda. Köylülerden tavla oynamayı öğrenen ve zaman zaman kahveye giden Çinliler pazarcılarla el kol işaretleri ve fiyat konusunda geliştirdikleri dille anlaşıyor. Çinliler'in en çok rağbet ettiği ürünlerin başında ise bisküvi çeşitleri, kuruyemiş, sebze ve meyveler geliyor. Cumartesi günleri, beldeye bağlı Aksaz köyünde kurulan pazar, son 3 yıldır, talep nedeniyle Değirmencik Köyü'ne de kuruluyor. Öğlene kadar Aksaz'da satış yapan pazarcılar, saat 14.00'den sonra toplanıp Değirmencik Köyü'ne geçiyorlar. Bunun nedeni ise Çinli işçiler.
KURUYEMİŞ VE BİSKÜVİ ALIYORLAR Pazara alışveriş için gelen Çinliler'in en çok rağbet ettikleri ürünlerin başında, bisküvi çeşitleri ve kuruyemiş geliyor. Bunların yanı sıra, sebze ve meyvelerde, alışveriş sepetlerini dolduruyor. Türkçe bilmeyen işçiler, pazarcılarla anlaşmanın ise ilginç bir yolunu bulmuşlar. Çin'de geçerli bir para birimi olan "Mili", "Milyon"a benzediği için burada kullanılıyor. Pazar dilinde, "1 Mili"nin karşılığı "1 Milyon." Satıcılar, alışverişte kolaylık sağlamak için, ürünlerini "mili" ve katlarına göre fiyatlandırıyorlar. Örneğin 250 bin liradan satılan bir ürünün fiyatını, işaretlerle "4 tanesi 1 mili" şeklinde anlatıyorlar.
'ÇOK SESSİZ VE SAYGILI İNSANLAR' Pazarda, bisküvi ve kuruyemiş tezgahı olan Hatice Demir (75) Çinli müşterilerin de memnun olduğunu söylüyor. "Mili" sayesinde fiyatlarda bir anlaşmazlık yaşanmadığını belirten Demir, "Çok sessiz ve saygılı insanlar. Pazara gelip, sadece almak istedikleri ürünlere bakıyorlar. Fiyatını soruyorlar. "Mili" para birimine, biz de alıştık onlarda. Bir sıkıntı yaşamıyoruz" diyor. Çinlilerle ortak bir dil bulamadıklarını söyleyen pazarcı Sermet Akıncı (34) ise, "Biz Çince bilmiyoruz onlar da Türkçe bilmiyor. İçlerinde Türkçe bilen birkaç mühendis var. Birlikte geldiklerinde sorun olmuyor. Ama bilmeyenler geldiğinde, sadece fiyat soruyorlar. Biraz İngilizce, biraz Türkçe, biraz Çince karıştırıp anlaşabiliyoruz. Çok prensipli alışveriş yapıyorlar. Kesinlikle ellemiyorlar ve tatmıyorlar. Almak istediklerini ürünü gösterip fiyat soruyorlar. Eğer uygunsa, satın alıyorlar. Burası bir köy pazarı. Ama onlar sayesinde belli bir hareketlilik oldu. Zaman zaman ilçelerde de alışveriş yapıyorlar ama genelde ihtiyaçlarını buradan karşıladıkları için biz de memnunuz" diyor.
TAVLA OYNAMAYI ÖĞRENDİLER Yaklaşık 3 yıldır köyde bulunan Çinli işçilerden bu güne kadar tek bir şikayet bile olmadığını söyleyen köy muhtarı Halil İbrahim Kına da onlardan memnun "Kışın çok fazla dışarıya çıkmıyorlar. Bazen tek tük kahveye gelip oturdukları oluyor. Onlara tavla oynamayı öğrettik. Önceden sadece kola içiyorlardı. Artık çay içmeye de alıştılar. Yazın, işten sonra denize giriyorlar. Şimdiye kadar, ne tarlalarımıza, ne köyden her hangi bir yere zararları olmadı. Hiç şikayet gelmedi. Köyün kızlarıyla karşılaştıklarında, başlarını önlerine eğip geçiyorlar. Biz çok memnunuz."
Gürkan DÜZENLİ-Sema ÇOLAK/ MERKEZ
|