Latince anlamı ''küçük, bücür'' olan ''nano'' teknoloji, ilaç sektöründen boya ve tekstil sektörüne kadar çeşitli alanlarda yerini almaya başladı. Bu teknolojiyle kirli su temizlenebiliyor, mutfaklardaki koku önlenebiliyor, kirlenmeyen tekstil üretilebiliyor.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''nano''nun Latince'de anlamının ''küçük, bücür'' olduğunubildirdi.
Nanonun, ''maddenin binde bir hali'' olduğunu ifade eden Arpaç,
bir saç telinin, yaklaşık 2 bin nanoya eşit olduğunu vurguladı. Yeni bir teknoloji olan nanonun, çok geniş alanda kullanıldığını kaydeden Ertuğrul Arpaç, ''Nano teknolojisi insana, çok büyük bir ufuk açıyor. Nanoyla apayrı bir dünyaya iniyorsunuz'' dedi.
Bu teknoloji kullanılarak çevre kirliliğinin önlenebileceğine işaret eden Arpaç, kimyasal olarak belli bir yüzey nano partikülleriyle kaplandığında, o yüzeyden geçirilecek suyun içerisindeki tüm organiklerin temizlenebileceğine dikkati çekti. Arpaç, bu tekniğin yurtdışında bazı ülkelerde kullanıldığını bildirdi.
''KİRLENMEYEN TEKSTİLLER''
Tekstil sektöründe de nano teknolojisinin uygulanabildiğini ifade eden Arpaç, ''Nano partiküller kullanarak kumaş yüzeyini kaplıyorsunuz. Bu da kumaşa su içici ve yağ itici özellikleri kazandırıyor. Böyle bir kumaşın üstüne istediğiniz kadar kir dökün, kirlenmez. Örneğin kasapsınız, önlüğünüz sürekli kan oluyor; bu teknolojiyle yapılan bir önlüğün üzerine su döktüğünüz zaman bütün kan aşağıya inecektir'' şeklinde konuştu. ''BOYA SEKTÖRÜNDE YOĞUN KULLANILIYOR''
Nanonun, boya sektöründe de yoğun olarak kullanıldığına işaret eden Arpaç, bu boyaların kullanıldığı binaların, yağmur yağdığında kendiliğinden temizlenebildiğini söyledi. Arpaç, otomobillerin yüzeylerinin kaplanması esnasında karışımın içerisine nano seramikler eklenmesi halinde de arabanın çizilme riskinin ortadan kalktığını açıkladı.
''İLAÇLAR DAHA ETKİLİ''
Nanonun, ilaç sektöründe de kullanabildiğini belirten Arpaç, şöyle konuştu: ''Vücuda alınan her ilacın hedefe gelme olasılığı azdır. İlaç vücudun her yerine dağılıyor. Nano partiküllerle ilacı direkt olarak hedefe bırakabilirsiniz.
Hastaneye gittiğimizde tahlil sonuçlarının çok çabuk belli olmasını isteriz. Bunun için gerekli olan sensörlerde de nano teknolojisi kullanılıyor. Sensörde kullanılan nanolar, tahlillerde bir sinyal veriyor ve yokluğu ile varlığına karar veriyorsunuz. Sensörü sadece tıpta değil her yerde kullanabilirsiniz.'' Arpaç, güneş enerjisinden yeniden enerji üretiminde de (fotovoltaj) nano teknolojisi kullanılarak, güneşten gelen enerjisinin elektrik enerjisine çevrilebileceğini kaydetti.
Optik alanında sıkça nanonun kullanıldığını belirten Arpaç, ''Kitapların sahteliğini önlemek için kullanılan hologramın içinde de nano teknoloji var. Hologramı ne kadar sağlam yaparsanız, kitabın sahtesinin yapılması o kadar zorlaşır'' diye konuştu.
''MUTFAKTAKİ KOKUYA SON''
Mutfaklarda kullanılan fırınların dışarıyla bağlantısı olmaması nedeniyle fırından çıkan havanın mutfakta yemek kokusu oluşturduğunu dile getiren Arpaç, ''Eğer mutfağınızı nanoyla kaplarsanız nano, yüzeye gelen organiği karbondioksit ve su olarak parçalar ve böylece koku olayı devreden kalkar'' dedi.
Arpaç, araba klimalarının en büyük dezavantajının bakteri biriktirmesi olduğunu da ifade ederek, şunları söyledi: ''İnsanlar klimalardan çıkan havayı soluyor. Bu durum çok kötü sonuçlar doğurabilir. Bunu önlemek için filtreleri nanoyla kaplayarak antibakteriyel ortam oluşturabilirsiniz. Ayrıca aynı bölgeye bir lamba koyarak oradan geçen havanın temizlenmesi sağlanabiliyor. Hava arıtma sisteminde de bu yöntem kullanılabiliyor.''
ÜNİVERSİTELERDE EKİPLER OLUŞTURULUYOR
Türkiye'de Akdeniz, İnönü ve Yıldız Teknik üniversitelerinde nano teknolojisiyle uğraşan ekipler bulunduğuna işaret eden Arpaç, ''Bizim en büyük projemiz nano partikülünün kimyasıyla oynayarak onun aktifliğini görünür bölgeye çekmek. Böylece aklınıza gelen her yüzeyi kaplayabilirsiniz. Güneş ışınlarının az olduğu yerlerde de kendini aktif olarak yenileyen nanolar yapıyoruz. Böyle yüzeyler ömürlük yüzeylerdir. Büyük olasılıkla bu tür nanolar 2006 yılının ortasında seri üretime geçecek'' dedi.
Genel olarak kullanılan tuvaletlerde, hamamlarda çok fazla sayıda bakteri oluştuğuna dikkati çeken Arpaç, bu tür yerlerin nano teknolojiyle kaplanması halinde antibakteriyel oluşturulacağını açıkladı.
Her yerin nanoyla kaplanabileceğini vurgulayan Arpaç, önemli olanın ne amaçla kaplama yapıldığı olduğunu sözlerine ekledi.