AK Parti'nin 'Büyükanıt Fobisi'
AK Parti içinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'yla ilgili hesapları, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili spekülasyonlar birbirine girdi. Hem mecazi anlamda, hem de siyasi takvim açısından. Ankara'da olan bitenleri anlamak isteyenler, birbirinden kopuk gibi gözüken şu maddeleri birleştirip bir analiz çıkarabilir: 1- Korkut Özal, bu hafta AKTÜEL dergisine verdiği röportajda herkesin bilip kimsenin yazmaya cesaret edemediği baklayı ağzından kaçırdı. Gerçekten de iktidar partisinde bir kesim, yeni değil, neredeyse altı aydır Ağustos 2006'da Genelkurmay Başkanı sırası gelen Kara Kuvvetleri Komutanı'nın 30 Ağustos'ta emekliye sevk edilerek "bypass" edilmesi hayalini kuruyor. Meclis grubu ve partinin karar merciinde bazıları, Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarını "sert" Ağustos 2006'da başlayacak Genelkurmay Başkanlığı'nı ise iktidar için "potansiyel olarak gerilimli" görüyor. 2- Doğru, AK Parti kanaat önderleri, aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e "demokrat tavrı" diye tanımlanan açıklamalarından dolayı sempatiyle bakıyor. Ancak Büyükanıt'tan çekinen kesim, sanıldığı gibi ille de Özkök'ün süresini uzatmak taraftarı değil. Tek amaç, Büyükanıt'ın bypass edilmesi. "Büyükanıt fobisi" taşıyan AK Partililer'in asıl üzerinde durduğu, kuvvet komutanlarından birinin Genelkurmay Başkanlığı. 3- Ancak bu bir "fantezi . " Hükümet içinde devlet geleneğini ve anayasal süreci bilen daha deneyimli ve ağırlıklı isimler, " Büyükanıt fobisi"nin gereksiz ve zamansız olduğunu söylüyor . Hatırlatılan şey, Cumhurbaşkanı'nın böyle bir manevrayı asla " imzalamayacağı ", AK Parti'nin de sistemi gereksiz ölçüde germiş olacağı. 4- Başbakan'ın da böyle bir oyun planı yok . Büyükanıt Paşa'nın Genelkurmay Başkanlığı'nın ille de AK Parti için "gerilimli" bir dönem olacağını düşünmüyor Başbakanlık. Erdoğan, sistemle "kavgasız" giderek, türban, YÖK gibi konuları bir "mutabakat" çerçevesinde çözmek istiyor. Korkut Özal'ın çıkışı " iktidarın beyin takımı " tarafından gereksiz bulundu. İktidarın nabzını tutan çevrelere göre Başbakan'ın hedefi, 2007'de AK Parti için "güçlü bir ikinci dönem " başlatarak, türban, YÖK gibi sorunları halledebilmek. 5- Peki Cumhurbaşkanlığı? Kuşkusuz AK Parti 2007'de "hükümetle uyumlu çalışan" bir isim istiyor Çankaya'da. Ancak hükümet üyelerine göre Başbakan, Çankaya hedefinden tamamiyle vazgeçmiş değil. Adeta bir gelgit var. 6- Ancak şunu söyleyebiliriz: Başbakan geçen yıla oranla daha uzak Çankaya düşüncesinden. Mehmet Aydın ya da Beşir Atalay gibi (eşinin başı açık ve) kendisiyle uyumlu çalışacak isimlerin Çankaya adaylığına da sıcak bakabilir. 7- Çankaya için adı geçen isimlerden, hem Ankara'daki "kurulu düzen" hem de dış dünyayla daha uyumlu hareket edeceği düşünülenler ise Cemil Çiçek ve Vecdi Gönül. Her iki isim de, uzun devlet deneyimi ve Başbakan'la ahenkli çalışmaları nedeniyle "Çankaya" sohbetlerinde gündeme geliyor. Tek sorun, AK Parti'de belli bir kesim, Milli Görüş kökeninden gelmeyen ve son dönemlerde bazı konularda partiyi "frenleyen" bu isimleri "özümseyebilmiş" değil. Onları devletin başlarına atadığı "sağcı ağabeyler" olarak görüyor.
İLGİLİLERİN DİKKATİNE: Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 30 Ağustos'ta emekliye ayrıldıktan sonra, Ankara'da kalmak değil, İzmir'e taşınmayı planlıyor. Özkök'ün hayali, İzmir'de sakin bir hayat. Ancak önündeki en önemli engel, eşi Özenç Hanım, Çankaya sevdasıyla değil, torunlarına yakın olmak için Ankara'dan tamamen kopmak istemiyor.
|