| |
|
|
'Alo' nereden çıktı?
Başbakan Erdoğan, İzmir'de internet kafe işleten Fikret Yaşar Ayan'ı kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdi. İddiaya göre Ayan, Başbakana küfür dolu bir e-posta göndermişti. Ayan ise, "Kafemde 40 tane bilgisayar var. Müşterilerden birisi yollamış, benim olayla bir ilgim yok" diyor. Kamuoyu tarafından az çok tanınan ve e-postası olan herkese bu tip mesajlar geliyor. Ne yapsanız, ne söyleseniz, ne yazsanız küfrü yiyorsunuz. Üstelik bunların ahlaksızlığı küfür etmekle sınırlı değil. Aynı zamanda korkak da oldukları için kimliklerini gizliyorlar. Ama yine de internet ve e-postalarla ilgili başka bir sorun var: Yalan-yanlış bilgiler yayılıyor. Bunları bazısı bilinçli bir şekilde yapılıyor: Mesela bir şirketin ürünlerini kötülemek, firmanın imajına zarar vermek için...
Bir de yaydığı bilginin yalanyanlış olduğunu bilmeden bunu yapanlar var. Örneğin Tülin İpek Şahbaz adlı bir okurumuz dün bir e-posta gönderdi. Özetle şöyle: Efendim, telefonun mucidi Graham Bell'in, Allessandra Lolita Oswaldo adlı bir sevgilisi varmış da... Bell ilk hattı bu kızın evine çekmiş de... Bir zaman sonra ona kısaca 'Ale Lolos' demeye başlamış da... İşte 'alo' kelimesi buradan geliyormuş da... Bu saçmalık nereden çıktı diyerek biraz araştırdım: Yüzlerce Türk sitesinde bu yalan bilgiler yer alıyor, hatta bazı saftirikler, "Kızı kıskandım valla. Bizim kocalarımız da bir şeyler icat etse de, bizim de adımız anılsa" diye bu sitelere notlar bırakıyor. Bir iki kısa ama önemli notla şu saçmalığa son verelim: * Telefonun mucidi sayılan, İskoç kökenli ABD'li, Alexander Graham Bell (1847-1922) ömrü boyunca telefonda 'ahoy' demiştir. * Yukarıda 'mucidi sayılan' dedim çünkü ABD Kongresi İtalyan asıllı ABD'li Antonio Meucci'nin (1803-1889) telefonun gerçek mucidi olduğunu Haziran 2002'de resmen açıkladı. (Bu hüzünlü hikâyeye ayrıca değiniriz.) * Bell'in 'ahoy' ısrarına karşı, bir diğer ünlü mucit, Thomas Edison, 'hello'yu önermiş ve bu öneri ABD'de kabul görmüştür. * 'Allo' yazılıp 'alo' okunan kelime ise Fransızlar'a aittir. Yani Türkçe'ye Fransızca'dan geçmiştir. Sponsorlar köpürüyor Geçen gün ne dedik: "Milli Takım'a trilyonlar ödeyen sponsorlar dişlerini gıcırdatıyordur. Çünkü başarı da yok, imaj da!" Gelelim haberlere: 1) 1.9 milyon dolar vererek Milli Takım'ı destekleyen İş Bankası, aralıkta bitecek olan sponsorluk sözleşmesini yenilemeyi düşünmüyormuş (Akşam, 24 Kasım). 2) Milli Takım'ın ana sponsoru Turkcell'in Genel Müdürü Muzaffer Akpınar: "Biz Turkcell olarak sporda etik kurallara bakarız. Sağı solu kırarak netice arayana da prim vermeyiz" ( Hürriyet 24 Kasım ). Mesela kozmetik firmaları nasıl adı skandallara filan karışan mankenlerle, fotomodellerle çalışmıyorsa... Nasıl dizi yapımcıları davranışlarına özen göstermeyen oyuncuların mukavelelerini feshediyorsa... Diğer alanlar için de bu bağlantı geçerli. Hiçbir şirket adının kavgacılarla, kışkırtıcılarla, külhanbeyleriyle birlikte anılmasını istemez. Bazıları hâlâ İsviçre maçı öncesindeki, sırasındaki ve sonrasındaki olayların vahametini kavramış değil. Hâlâ olayı ve onun kara kahramanlarını; yenmek-yenilmek, başarmak-başaramamak, dost-düşman gibi kavramlarla algılamayı sürdürüyorlar. Ama öğrenecekler.
|