  |
|
Putin nereye bakıyor?
Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı'nın resmi açılışında Türk, Rus ve İtalyan liderlerin bir araya gelmeleri, Çarşamba günkü yazımda belirttiğim gibi geleceğe yönelik atılacak adımları sembolize ediyordu. Son bir yıla baktığımızda bu sembol buluşmanın ne anlama geldiğini, alt yapısının nasıl hazırlandığını rahatlıkla tahlil edebiliriz. Putin'in geçen yıl Aralık'ta Ankara'yı ziyaretiyle başlayan bu sembolik sürecin sonunda iki müttefik ülke ortaya çıkacak. Rusya'nın iş yapma kapasitesi ile paralel olarak alım güçleri sürekli yükselen milyonlarca turistin her yıl Türkiye'yi ziyareti sayesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin pekişmesi, bölge güvenliği için son derece kayda değer bir gelişme. Berlusconi, Putin ve Başbakan Erdoğan'ın sıkça bir araya gelmeleri, ülkeleri arasındaki her türlü sorunu çözme ortak niyeti içinde, tamamen işbirliğine yönelmeleri, yıllardır komşularıyla ters düşen Türkiye adına iyiye işaret. Ancak, Mavi Akım gibi -Türkiye ile Rusya arasındaki buzları eriten- bir projeye geçmişte nasıl bakıldığının da iyi irdelenmesi gerekir. Mavi Akım üzerinden birilerinin nemalanma arzuları sebebiyle Türkiye'de bu projeye çok ağır eleştiriler yapıldı. Bu projenin tamamen ortadan kaldırılması yönünde eleştiriler yapıldı. Yani projenin bölgeye ve Türkiye'ye sağlayacağı menfaatler göz ardı edildi. Halen daha tam benimsendiğini sanmıyorum. Maalesef Mavi Akım'ı Türkiye'de sadece bu köşenin yazarı sonuna kadar savundu. ABD'deki lobilerden ve onların uzantılarından ciddi eleştiri almasına rağmen Şimdi geldiğimiz noktaya bakar mısınız? İki ülke arasında problemler değil, işbirliği modelleri tartışılıyor. Peki sizce Putin bu tabloda nereye bakıyor? Elbette "güvenli güzergah" dediği Türkiye üzerinden dünyaya açılmaya. Yani yıllar sonra Ruslar Putin'in koyduğu vizyonla Akdeniz'e dostane bir şekilde, kazan kazandır politikasıyla inmek istiyor. Fakat henüz oyunlar bitmiş değil. Üzücü olan bir şeyi daha hatırlatmam gerekiyor. Mavi Akım anlaşmasına 8 yıl önce imza konduğu günlerde, Rusya'nın Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi'ne destekleri sağlanabilirdi, ama küçük hesaplar bunun önüne geçti. Rus petrol şirketi Lukoil Türkiye içinde Hollanda-İngiliz kökenli Shell, Britanyalı BP, Fransız Total gibi dağıtım ağı kurmak istedi. İzin verilmedi. O gün bu işe onay verilseydi, bugün BTC de çok etkin bir pozisyonda olacaktı. Tartışmalar yaşanmayacaktı. Türkiye içindeki akaryakıt ağı daha da rekabetçi hale gelecekti. Fakat halen daha Türk-Rus ilişkileri enerji boyutunda tam zemine oturmuş değil. Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı gibi konularda henüz tam bir mutabakat yok. Ceyhan'ın Rotterdam olabilmesi için sadece boru hatlarının Ceyhan'a ulaşması yeterli değil. Önümüzdeki günlerde bu konular daha sık gündeme gelecek.
|