| |
Hakkâri'ye şal örtülmesin
Hakkâri-Şemdinli denklemi ya çözülecek ya da çözülecek... Başka yolu yok.. Çözecek olan da hükümet... Hükümet diyebilir ki "bu denklem zor... Çok bilinmeyenli..." Denklemin kolayını "babam da çözer." Hükümet "işte böyle günler için" lazım.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Hakkâri'ye gidecekti. Esenboğa'da sis vardı, Van uçağı kalkamadı. "Ertesi gün gideriz" denilecek oldu. Ama "CHP Kurultayı kapıya dayandı." Komisyon "CHP'li üyeler olmaksızın" gitmeyi de doğru bulmadı. Acaba Başbakan "kendi uçağını" verebilir miydi? "Heyet kısa zamanda gidip, dönsün" diye. "Durum" Mehmet Elkatmış tarafından Başbakan'a iletildi. Başbakan hemen ilgilendi, fakat... Uçaklardan biri ile TBMM Başkanı yurtdışına gitmişti. Diğeriyle Abdullah Gül. Sonuç: TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun "Hakkâri seferi" haftaya kaldı.
Başbakan, Mehmet Elkatmış'a sordu: - Sizin pencereden ne görünüyor? - Efendim, 2 hafta önce Hakkarili "PKK aleyhine" gösteri yapıyordu... Şimdi bölgede "devlet aleyhine" gösteri yapılıyor... Vatandaş öfkeli... İşin, iyi araştırılması lazım.
Başbakan'dan, Mehmet Elkatmış'a: * Gidin, inceleyin. * Biz de olayı çeşitli yönleriyle araştırıyoruz. * Gereken neyse yapılacak.
Dün TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ile konuşuyorduk. Söz "Hakkâri'den, Şemdinli'den" açılınca... Dedi ki: - Olaylar tam olarak aydınlatılmazsa, aleyhimize olur... Meclis'in de, hükümetin de, siyaset kurumunun da aleyhine.
"Konu" iktidar partisinin "zirvesinde" değerlendirildi. Tayyip beyin, partideki "iki yardımcısı ile" konuştuk. Biri Necati Çetinkaya: - Olayın Şemdinli boyutu kısa sürede çözülmeli... Çözülürse, istismar ortadan kalkar... Ama işin üstü örtülecek olursa, olay daha da büyür.
Konuştuğumuz diğer "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı" Mir Mehmet Dengir Fırat. İşte söyledikleri: * Başbakan dedi ki... Nereye ve kime kadar uzanırsa uzansın, olayın üstüne gidilecek... Konu örtbas edilmeyecek. * Siyasi iradenin kararlılığı güçlenerek devam ediyor. * Acilen Meclis Araştırması'nın da devreye girmesi lazım... Sanırım haftaya girer. * Olayın üstünü örtme gayretleri ne yazık ki var. * Olayın üstü örtülürse rahatsızlık artar. * Sancıların bir sebebi de böyle işlerde, çözüme tam gidilmeyişi... İşin, yarım bırakılışı... Bu defa böyle olmayacak.
Adalet Bakanı da, İçişleri Bakanı da "olayın kendi bakanlıklarını ilgilendiren boyutları konusunda" Başbakan'a bilgi sundular. Bölgeye "takviye" yolladılar. Soruşturma sürdüğü için bu konularda ayrıntı veremiyoruz.
Terörle mücadele eden güvenlik güçleri zaafa uğratılmamalı. Moralleri bozulmamalı. Heyecanları azaltılmamalı. Ama "Hakkâri-Şemdinli düğümü" de mutlaka çözülmeli. Olay "kırmadan, dökmeden" aydınlatılmalı. Aksi halde "demokratik hukuk devletinden" bahsedilemez.
"Basiret ve beceri" işte bu günlerde gerekli.
|