| |
|
|
Altın Portakal'lı 'Türev' başlıyor huuu!..
Bizim portakal verecek halimiz yok. Genç ve başarılı bir yönetmene; Ulaş İnaç kardeşe vereceğimiz tek şey 510 satırlık yazı desteği ancak. Bugün filmi vizyona giriyor ya, onun gecesi uykusuz geçmiştir adımca eminim.
Uyku durak yok Sırf onun değil elbet; bu filme gönül, emek, yürek koyan herkesin ortak kaderidir o uykusuzluk. Acaba ne olacak? Acaba kaç kişi gelecek? Yarıda çıkan olacak mı? Oflayıp puflayan, "Buna mı ödül verilmiş, tüh!" diyen çıkacak mı? Helal çeken, bravo diyen, "İyi becermişler" diyenler çok olacak mı? Diye diye sabahı etmişlerdir.
Köpük köpük Uğurlar ola, yolları açık ola diyerek başlayıp biraz söz edeyim size filmden. Ne de olsa gazeteciliğin avantajıyla, seyirciden çok önce filme göz atabilme şansımız oldu. Türev temiz bir film. Kendi yazdığı senaryoyu yönetebilme şansı bulan her rejisör gibi Ulaş da hikâyesine âşık belli ki. Kılları kırk yarması, duyguları köpüklü yapması buradan mülhem elbet.
Şaka derken "Peki ne oluyor?" diyene tüyo vereyim. Evlenmesine ramak kalmış sevgilisinin sadakatini sınamak isteyen genç bir kadın, en yakın arkadaşına başvurup, onu müstakbel kocasıyla ilişkiye zorluyor . Lakin sonu fena geliyor bu oyunun ve o yakın arkadaş şaka maka derken bir de bakıyor ki fena halde âşık olmuş adama.
Yalan doğrunun türevi Böyle bir olay, bu tarz bir olasılık size saçma sapan ya da yalan geliyorsa filmin kıssadan hissesi yetişir imdada. Çünkü senaristyönetmenin derdi gücü zaten budur ve "yalanların gerçeklerin türevi olduğunu anlatmaya" kafa koymuştur.
Bayıldım valla Öyküyü daha fazla kurcalayıp manyel vermeyeyim de, onun yerine Gülçin Santırcıoğlu, Güçlü Yalçıner, Beste Bereket, Tuğra Kaftancıoğlu' nun oyunculuklarıyla Toygar Ali Işıklı'nın müziklerine de bayıldığımı söyleyeyim.
|