| |
|
|
"Dün oldu, yarın olmasın"
Baba "Neden mi" konuşuyor.
Demirel'in evine ve bürosuna gelen telefonların "haddi hesabı" yok. Her gün ortalama "300 mektup." Fakslar, mesajlar hariç. Konu "bu son tartışma... Madde 35 olayı." Tabii yazılan yazıların, TV haber ve programlarının bant çözümleri "dosyalar dolusu."
Arada "şöyle diyenler" de var: Demirel yıllarca Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptı... Kaldırsaydı ya TSK-İç Hizmet-Madde 35'i.
Süleyman Demirel: - Ben bugün, bugünkü hükümete bunu kaldırın falan demiyorum ki... Ben kamuoyuna diyorum... Eğer benim kamuoyum bu konudan benim gibi rahatsız değilse, hiç sorun yok.
"Söyleşinin bu bölümü" oldukça uzun. "Satırbaşları ile" özetleyeceğiz: * Dün kaldırılmamış olması bunun, bugün devamına cevaz vermez.
* Dün kaldırılmamış olmasını eleştirebilirsiniz... Ama bu eleştirinin sonunda, varsın böyle dursun demeyin.
* Devlete müdahale doğru mu, değil mi?..
* Efendim biz yasaları düzeltsek de, Anayasa'ya başka maddeler koysak da, devletin silahlı gücü her zaman darbe yapar diyen varsa onlar rejim ve devlet inançsızlığı içindedir.
* Aslında Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğu, tüme yakını böyle şey olmaz dese, bunlar olmaz.
Süleyman Demirel: - Türkiye'de, devlete müdahaleyi savunabilen, bunun iyiliğinden bahseden, bunun sağladığı faydalardan medet uman insanlar var. "Kimlerdir... Kim, kimdir" konusuna girmiyoruz. Zira "girdikçe iş uzayacak."
- Efendim, dün... Başbakanlık yılları... Cumhurbaşkanlığı... Siz neden kaldırmadınız Madde 35'i?
* 1965-1971 arasında 239 milletvekilim var... Neyle düzeltecektim?.. Sadece Meclis'ten de ibaret değil... Devletin kurumları, Anayasa Mahkemesi vardı.
* Siyasi iktidar devlet değil... Devletin bir parçası.
* 1965'te Başbakan olunca geçmişin (1960 ihtilalinin) yaralarını sarmaktan daha ileri bir şey yapma imkanı bulamadık ki.
* Siyasi iktidar padişah değil, kral değil, imparator değil.
* Ben ne padişahtım, ne kral, ne imparator.
Demirel: - 1960'lı halkı bütünleştirme gibi bir işim vardı... Onu yaptım. - Ya 1970'lerde? - 1970'lerde benim hiçbir şey yapacak gücüm yok... Anayasa değiştirecek durumda değilim... 1980'lerde yasaklıyım. - Sonrası? - Sonrasında yasakların açtığı yaraları kapamakla meşgulüm.
Demirel: - Türkiye'nin bugünkü yönetiminden şikayet eden herkese söylüyorum...
* Devlette istikrarı bozan sebeplerin başında darbeler geliyor.
* Bugünkü yönetimden şikayetlerin sebepleri darbelerdir.
* Darbe hangi ülkede, hangi sebebe dayanarak yapılırsa yapılsın, siyasi ve idari kadroları geniş ölçüde tahrip ediyor.
* Ülkenin en önemli kaynağı, insan sermayesidir... Yetişmiş siyasetçisi, idarecisidir.
* Darbeler ülkeyi deneyim ve bilgiden mahrum bırakıyor.
* Parlamentonun, hükümetin, demokratik kurumların itibarını aşındırıyor... Gücünü azaltıyor.
* Siyasete giren silahlı kuvvetleri yıpratıyor.
"Söyleşi" uzun. "Bu bölümün" son noktası: - Devlet hizmetinde geçen bir ömürden sonra diyorum ki... Ülkem bugün darbelerin getirdiği neticelerden muzdariptir... Dün oldu, bundan sonra olmasın... Var mı buna itiraz eden?
YARIN: Ve son... Devletin dokunulmazlığı
|