Önce hukuk
Ankara bu haftaya da Şemdinli olayıyla başlıyor. Şemdinli'ye giden parti heyetinden bilgi alması sonrası, CHP lideri Deniz Baykal ile konuşuyoruz. Yaşananların birçok olayı geride bırakacak boyutta "vahim" olduğunu söylüyor. Hatta, hafta sonu yapılacak CHP kurultayını örnek gösterip ekliyor: "Kurultayın fazla önemi kalmadı..." Şemdinli ile ilgili görüşlerini almadan önce, Kurultay'da parti yönetiminde büyük bir değişim olup olmayacağını soruyoruz.
Değişim değil takviye Baykal'ın yanıtı şöyle oluyor: "CHP sürekli yenilenen doğrultusunda ilerliyor. Büyük bir kopma ve tasfiyeye gerek yok. Katkılarını gösterecek insanlarla takviye yapıp yolumuza devam edeceğiz. Büyük değişim olmaz, takviye olur... " Şemdinli ile ilgili olarak arkadaşlarından bilgi aldığını söyleyip ekliyor: "Bölgede yaşayan insanların hak, adalet, hukuk anlayışları sarsılmamalı. Ciddi yanlışlıklar yapılıyor... " Sözlerini şu tespitte bulunarak açıyor: " Bölge halkı terörden çok çekmiş olmanın verdiği yorgunlukla olayı kapatmak istiyor. Huzur, barış istiyor. Kim olay çıkarıp huzur bozarsa ona tepki veriyor. O nedenle devlet organları içine girmiş odakların terör girişimine de tepki gösteriyor. "
"Astsubaylar tutuklanmalı" Kamu yönetiminin ciddiyetine, güvenilir olduğuna halkın inancının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor ve şöyle diyor: "Himaye olmamalı. Hukuk tarafsız ve süratli işlemeli..." Baykal, yakın geçmişte aynı bölgede PKK'nın yaptığı eylemlere karşı tepki koymak için de halkın yine kepenk kapattığını anımsatıyor. Baykal şunları söylüyor: "Bir yandan 'Sonuna kadar gideceğiz' diyeceksiniz, diğer yandan farklılıkla gideceksiniz. Zafiyet ortaya çıkarılmamalı ve hukuka uygun olarak hareket edilmeli. O nedenle halkın bombalama eylemi sonrasında yakaladığı iki astsubay da tutuklu olarak yargılanmalı ." CHP lideri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı'nın intiharının da hukukun süratli işlememesinden kaynaklandığını anımsatıyor. "Temmuzdan beri tutuklu, hala ortada iddianame yok" diyor. CHP lideri, AK Parti'den atak davranıp, arkadaşlarının Şemdinli ile ilgili TBMM'de Araştırma Komisyonu kurulması önergesi vermelerini sağlıyor. Ardından Soruşturma Komisyonu kurulmasının geleceğinin işaretleri veriliyor.
Soruşturma olmalı Anavatan Partisi Lideri Erkan Mumcu'nun yaklaşımı da Baykal'la aynı paralelde oluyor. Mumcu, Şemdinli'de provokasyonların yaşandığını belirtiyor. "Olayın açığa çıkarılması sürecine dönük de bir provokasyon olduğu göz ardı edilmemeli" diyor. Mumcu da "önce süratli çalışan hukuk" diyor. Hatta, devletin başka mekanizmalarının ve istihbarat birimlerinin de devreye girerek olayı ortaya çıkarmak gerektiğini belirtip devam ediyor: "Bu süreçte devletin ve güvenlik güçlerinin klasik bir terör sorunuyla karşı karşıya olmadığımızı, bölücü ayrılıkçı hareketin başka araçlar ve yöntemler bulmaya dönük niyetini ortaya koymaya başladığının da iyi okunması gerekiyor. Reflekslerimiz üzerinden yönetilmeye müsaade etmeyelim..." Mumcu, TBMM'de araştırma ile kalınmaması, bir Soruşturma Komisyonu kurulması gerektiğini de vurguluyor. AK Parti Genel Başkan Vekili Mir Dengir Fırat ise bir adım daha atıyor: "Şemdinli'deki olayları hukuksuz bir şekilde devlet adına yaptığını söyleyenler de bu olayı terör örgütü lehine çevirmek isteyenler de bizim için aynıdır. Önemli olan aydınlanmadır . Bunu da hukukun içinde kalarak gerçekleştireceğiz..." Şemdinli olayı, iktidar ve muhalefeti tek noktada buluşturuyor: "Süratli işleyen hukuk..."
|