Fener iyi iş yaptı Gerets'e rağmen

Fener iyi iş yaptı

Fenerbahçe ağır maç trafiğinde ligde iyi bir seri yakaladı. Bilhassa Schalke maçındaki 9 kişilik mücadelenin yaptığı fiziki tahribata rağmen zorlu Sivasspor deplasmanından 3 puan çıkarmak büyük bir başarıdır.
Bu sezon takımdaki en önemli artı kolektif yapıdaki gelişme. Daum ilk iki senesinde taşlarla çok oynuyordu. Bu sene önemli ölçüde kadro istikrarı sağladı. Buna akılcı Appiah transferi de eklenince F.Bahçe iyi top yapan bir kimliğe büründü. Yalnız oyuna hükmettiği, rakibini baskı altına aldığı zamanlarda üretkenlik sıkıntısı yaşıyor. Anelka orta sahanın içine girip, top alıp aksiyonlar yapıyor. En önemli sprinter Tuncay'ı Daum sol çizgide defansifofansif görevlendiriyor. Sağ kulvarı da aynı şekilde... Kanat ataklarında yapılan kesmelerde, varsa Nobre yalnız kalıyor. Bu toplara girecek diğer isimler Alex ve Anelka uzak kalıyorlar. Halbuki kanatların orta saha varyasyonlarında, rakip defansın arkasına içe kat eden zamanlamalı koşular yapması gerekiyor. En canlı örnek Sivas karşısında Tuncay'ın üçüncü golü.

SELÇUK'A SICAK BAKMIYOR
Duran toplar F.Bahçe'nin en büyük silahıydı. Ancak Servet'in sakatlığından sonra işler terse döndü. Tabii Hooijdonk da yok. Rakipler Nobre ve Luciano'ya tedbir alıyorlar. Bu yüzden de eskisi gibi yan ortalar etkili olmuyor. Bunun yanında F.Bahçe kalesine gelen yan toplar tehlikeli oluyor.
Daum nedense bir türlü Selçuk'a sıcak bakmıyor. Fatih Terim Milli Takım'da görev verdikten sonra Selçuk'u ön liberoda oynatmaya başladı. Selçuk başarılı da oldu. Ama yine kulübeye çekildi. Schalke karşısında Selçuk'a sağ çizgide görev verdi.
Halbuki Selçuk'un bu görev yerinde özellikleri nedeniyle başarılı olması mümkün değil.
Daum kendisini zaman zaman defans bloğunun sağında da görevlendirdi. En son Almanya'da Luciano kırmızı kart gördükten sonra beke çekti. Selçuk'un gerçek yeri ön liberodur.

MİLAN, O MİLAN DEĞİL ARTIK
Biraz da Şampiyonlar Ligi... Kuralar çekildiğinde F.Bahçe'nin işinin çok zor olduğunu belirtmiştim. Ama bir çok kişi ' Gruptan rahat çıkar' dediler.
Hangi mantıkla söylediler anlamam mümkün değil. Öncelikle şunu düşünmek lazım, ligimizle Avrupa ligleri arasında büyük bir tempo farkı var. Bu olumsuz tablodan yabancı futbolcular da etkileniyor.
F.Bahçe'deki yıldızlar Alex&Anelka fizik kapasitelerinin daha yüzde 50'sindeler. Yabancı kontenjanının serbest olduğunu varsayalım, eğer ligin seviyesinin yükseltemiyorsak bu da bir işe yaramaz.
F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde tur şansı mucizeye bağlı. Milano'daki ilk maçta kupanın favorilerinden Milan formsuzdu. Üstelik F.Bahçe'yi küçümsedi. O maçta bir puan göz göre göre kaçtı. İstanbul'da ise 1 puan dahi çok zor. Çünkü Milan artık form tuttu. Hem de kendisi için bu maç final niteliğinde. Üstelik de Aurelio ve Luciano da cezalı.
Son paragrafı da PSV Enidhoven için açmak istiyorum. Yine kuralar çekildiğinde medyadaki genel kanı transferde çok kayıpları olan PSV'nin bir şey yapamayacağıydı. Ben ise PSV'nin dişlileri makine gibi işleyen bir sistem takımı olduğunu ve transferdeki kayıplarının fazla bir şeyi değşitirmeyeceğini söyledim. Gruptaki puan tablosu da herşeyi açıklıyor. Milan gibi bir takımdan gol yemeden 2 maçta 4 puan almak her babayiğidin harcı değil.