|
|
Cehennem 'Derin Şirket' kusar
Bir yayınevinin Profesör Mahir Kaynak ve benimle yapılan mülakatlardan oluşturduğu 'Derin Devlet' isimli kitap için Akşam'dan Aykut Aykanat'ın ikimizle yaptığı söyleşinin gazetedeki başlığını görünce derin derin (!) gülümsedim: - Derin devlet para basıyor! Ömrünüzün 30 yıldan fazlasını, -matbaa çıraklığından yayın yönetmenliğine kadar- gazetecilik çarkında öğütmüşseniz her şey üstüne ukalalık edebileceğiniz gibi böyle bir başlığa da takıverirsiniz! Derin Devlet bulutunun altında tedavül eden cümle varlık için 'para basıyor' ifadesi pek hafif kaçmış. Türkiye'de bugün yüzikiyüz trilyonluk cirolara 'para basmak' derseniz, 'Ya sayı saymayı bilmiyorsunuz, ya da dayak yemediniz' diye kınanırsınız! Oysa bu ülkede Derin Devlet değil 'Derin Şirket' para basar. Kaldı ki 'derin devlet yok, derin çeteler var' demekten de vazgeçmiş değilim. Kurtlar Vadisi'ni yazan ve yapan dostlarım ise Türkiye'deki Derin Devlet açığını 'sanal derin devlet' ile kapatıyorlar. Pek çok vatandaş da bu dizi sayesinde Türkiye'nin hala devlet olduğuna inanmaya devam edebiliyor. Ne var ki benim Derin Şirket'im Polat abimizin de, başkalarının da Derin Devlet lerini döver. Peki Derin Şirket nedir? - Ne olduğu belirsiz, ne ettiğinden belli şey... İşte o şirketin 'ne ettiğine dair' gerçek bir öykü: Bir ilde emniyet müdürü olan arkadaşım gece yarısı faks emriyle sürülür. Sebebi, o günkü 'birader'in verdiği talimatla sanığı salıvermemesidir. İktidar değişir; arkadaşım zamanın içişleri bakanı ile görüştürülürken aldığı teklifi aktarır: - Bana İstanbul'un filan ilçesinin emniyet müdürlüğünü önerdiler ama ayda -1991 ile 1995 yılları arasının parasıyla- yedi milyar lira ödemem şartıyla! (Hikayenin hakikatinden emin olup hukuki belgelerine sahip bulunmadığım için zamanı nokta atışıyla belirtmedim.) Bu söylem karşısında güngörmüş bakan 'Evladım hiç öyle şey olur mu, sen kenara itilmişliğin öfkesiyle konuşuyorsun' der. Aracılık eden partili 'ağabey' de müdürün ayağına basar ama bir kere ok yaydan çıkmıştır. Genç müdür yeni iktidarın eskisinden farklı olduğunu sandığı için saf saf üsteler: - Efendim gerçeği söylüyorum. İstanbul'dan her ay 40 milyarlık bir haraç toplanıyor ve Ankara'ya gönderiliyor. Orada bazı muhalefet liderleri de dahil cümle 'ekabir' arasında pay ediliyor. İşte Derin Şirket böyle bir şey ama hepsi bu kadar değil! Başından beri her dönemin Derin Şirket'i olmuştur ve olmaktadır. Zira hiçbir iktidar 'Ben Derin Şirket edinmeyeceğim' diyecek kadar temiz, 'Var olanı da ortadan kaldıracağım' diyecek kadar yiğit değildir. Birileri çıkıp 'Cumhuriyet'in kutsal çağına da dil uzatıyorsun' diye gazaba gelebilir. Onlar için başlarını sokmaya devam edecekleri 'serin' ve 'derin' kumlar diliyorum! Özellikle İkinci Meclis'e giren vekillerin ve bürokratların pek çoğu yasal komisyoncu durumundadırlar. Maalesef yolsuzlukları siyasetin önlenemez parçası sayan Gazi'nin tek tesellisi kalmış gibidir: - Hiç değilse karşıtlar değil, devrimlerime inananlar zengin oluyor! Dünün Derin Şirketi'nin meşruiyet temeli devrimler adına gericilikle savaşmaktı. Şimdikinin fetvası ise 'İslam düşmanları' ile cihat!
|