|
|
|
|
|
|
Selvinaz yaşıyor yüzü öldü
Selvinaz'ın yüzü bundan tam onbir yıl önce öldü. Bir zamanlar insanların bakmaya kıyamadığı yüz, artık tanınmaz halde. Burnu, çenesi ve yanakları tekrar inşa edilmeye çalışılıyor. Hiçbir şey kolay olmuyor. Onbir yılda geçirdiği sayısız ameliyata önümüzdeki yıllarda geçireceği ameliyatlarda eklenince, Selvinaz bir gün mutlaka yüzünü bulacak. Bu genç kadın artık otuzlu yaşlarında. Onbir yıldır da yüzü olmadan yaşıyor. Her şeye küçük bir yanlış anlaşılma neden olmuş. Namus korkusu, onu hayatı boyunca izlerini taşıyacağı büyük bir dramı yaşatıyor.
DAYAKTAN KORKTU Köye misafir gelen genç çocuk onun kolundan tutup 'Arkadaş olabilir miyiz?' diye sormasaydı... Annesi bu olayı gördü ve kızını döve döve eve götürüp "Seni namussuz, seni babana anlatacağım" diye odaya kitlemeseydi, belki de Selvinaz babasının av tüfeğini ateşleyip yüzünü öldürmeyecekti. Çene altından giren kurşun, genç kızın bütün yüzünün dağılmasına neden oldu. Ancak Selvinaz, "Doğu'da genç kızların her biri bu korku nedeniyle yaşamlarına son verebilir" diye anlatıyor yaşadıklarını... "O an babamın beni dövmesinden o kadar koktum ki ölmek daha kolay geldi" diyor. Tüm bu olaylara neden olan genci bir daha hiç görmemiş, zaten adını da hiç öğrenememiş. Yanakları, çenesi ve burnunu da Prof. Dr. Nazım Durak yıllardır yeniden yapmaya çalışıyor.
HİÇ AYNAYA BAKMADI Selvinaz, silah patladıktan sonraki anı bir gerilim filmi gibi sahne sahne hatırlıyor: "Hastaneye geldiğimde hemşireler saçımdaki tokaları çıkartıyorlardı, tokaların her biri canımı acıttı, ama yüzüm dağılmıştı o acıyı hiç hissetmedim. Sonra zaten kendimden geçmişim." Haftalarca hiç ayna görmemiş, yüzü sargılar içindeymiş. Sargılar açıldığında bile aynayı ona vermemişler. Bir gün yüzünü yemek kaşığından görüp korkmuş. Geçen onbir yılda hiç aynaya bakmadığını söylüyor. Selvinaz, şimdi beş yıl ve altı operasyon daha geçirdikten sonra, eski haline kavuşmayı bekliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|