kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Çünkü bayılıyorum

Işık nedir? İnsan gözünün algılayabildiği elektromanyetik ışınım... Elektromanyetik ışınım ne anlama gelir? Elektromanyetik dalgalar biçiminde yayılan enerji anlamına gelir... Bu dalgaların boyları göze görünmeyecek kadar minnacık ölçülerden kilometrelik uzunluklara kadar değişir... İnsan gözünün algılayabildikleri ise çok dar bir aralığı kapsar... Ne o dar hattın altındaki kızılötesi ışıkları algılar ne de o hattın üzerindeki morötesi ışıkları bizim gözlerimiz...

***


"Işık nedir?", sorusu insanoğlunu çok eskilerden beri meşgul edip durmakta... Eski Yunan'da bu konu var... Eski Çin'de de... Tarihler bu konuyu ilk derli toplu hale getirenin Pythagoras olduğunu söyler... O ışınları "İnsanın gözünden çıkıyor" sanıyordu... Öklid ise bu tespite itiraz etmemiş ama "ışığın gelme açısı" ile "yansıma açısının" aynı olduğunu bulmuştu... Epikür ise tarihler Milattan Önce 200 civarını gösterirken, Pythagoras'ın iddiasının tersini söyledi... Işığın kaynaktan çıkıp göze ulaştığını ve görme duyusunu yarattığını öne sürdü. Bu tespit daha sonra kabul gördü ve bin iki yüz yıl sonra genelleşti...

***


İnsanlık "ışık" kavramı ile çok eskiden beri ilgilendiği için, "Aydınlanma" dönemine gelindiğinde epey yol almıştı... Aydınlanma Çağı'nda, ışık konusundaki optik tartışmalar kuramsal olarak daha bir derlenip toparlandı... Ama hızlı bir zıplama yapmadı... Eskiden beri gelen inanışı, Kepler daha net bir anlatıma yerleştirdi. Kepler eskiyi netleştirirken henüz teleskop bulunmamıştı... Kepler'in kitabından tam yedi yıl sonra Galileo teleskopu yaptı. Kepler bu gelişme üzerine ikinci bir kitap daha yazdı ama "kırılma yasalarını" bulamadı... Gene de çalışmaları optik biliminin temelini oluşturdu...

***


Descartes, kalan noktadan devam etti... 1637 yılında Diyoptri adlı eseri o zamana kadar oluşan düşünceleri daha derinlemesine belirginleştirdi... Descartes ışığı şeffaf ortamda anlık olarak yayılan bir basınç olarak algılıyordu... Bunu "bastonu" ile "görmeyi" sağlayan kör adam örneği ile anlatıyordu... Bastonun ucu bir taşa çarptığı zaman, uçtaki hareket baston boyunca sapı tutan ele iletiliyor, kör adam da yolu üzerindeki engeli "görüyordu."

H H H Işığın dalga kuramını ise Felemenk fizikçi Christiaan Huygens buldu... Işığın bir dalga hareketi olduğunu söyledi... Newton ise ışığın parçacık yapısına sahip olduğunu savundu... Cam prizmadan geçirildiğinde renklere ayrıldığını da Newton keşfetti... Işığın parçacık kuramı Newton sonrasındaki yüzyıla damgasını vurdu...

***


Işığın bir elektromanyetik dalga olduğunu ise 1864 yılında İngiliz fizikçi James Clerk Maxwell söyledi... Ardından enerjinin niteliği üzerine büyük tartışmalar doğdu... Enerji miktarı sonlu ve belirli miydi, yoksa sonsuz mu? Kuantum teorisi oradan gelişti... Bu tartışmalar sürerken 1960 yılında lazer ışığı bulundu...

***


İnsanlık sürdükçe, ışık konusu devam edeceğe benzer... Aslında bu bilgilerin hiçbiri benim umrumda değil... Ben eylül ışıklarına bayılıyorum ve beni böylesine etkileyen ışıkları derinlemesine tanımak arzusu ile bu "bilgi yolculuğuna" çıktım... Ama onun şimdi pencere önünde salınan çıplak hali, geçmişini de geleceğini de unutturuyor bana. Ben o ışıklara karışıyorum. Sevdiğim de bu zaten.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şiir için son çağrı...   / 30-10-2005
 Ağızda pilav pişse benden Tuna kadar yağ   / 23-10-2005
 Ölü göçmen kuşlar   / 16-10-2005
 Gençler kalın kitap okumaz mı?   / 09-10-2005
 Gitmek, biraz ölmektir...   / 02-10-2005
 Hiçbiryeristan ve Pan-hümanizm   / 25-09-2005
 Bugün eylül dolunayı...   / 18-09-2005
 Çünkü bayılıyorum   / 11-09-2005
 Şimdi eylül vaktidir   / 04-09-2005
 Hep böyle kal...   / 28-08-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
"Büyüyünce Polat olacağım" dedi
Önce dışarda zaman...
MEHMET ALTAN
Göller, arifeler bayramlar
Yağmur çiseliyordu. Masalar...
ÖNCEL ÖZİÇER
Sanal efsane
Murat Kekilli ve Yalın da önce internet...
Muhteşem bir otomobil
Muhteşem bir otomobil
BMW yeni 7 serisini ilk çıkardığı zaman hayli "eleştirilmişti". Çünkü...
Korkunç reklamlı Seat Leon
Korkunç reklamlı Seat Leon
Son zamanlarda gördüğüm en zekice reklamdı. Eminim...
Karadağlı Michael Madsen'dan bile kötü!
Dallas'ta çekilen Living&Dying adlı filmin setinde yalnızca Pazar...
60'lı yılların kadını geliyor
Geçmişi anımsatan koleksiyonlara bayılıyorum. Özellikle...
Vejateryenlerle hayvan haklarını koruyanlar karşı karşıya
Bol sebzeli, dağdan toplanan otları sofrasından eksik etmeyen Egeliler,...
Avrupalı süt danası sever
Batı'da dana adı altında satılan etler bizimkilerden çok farklı... En fazla bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.