|
|
|
|
|
|
İşte AB'nin doğu sınırı Alan köyü
Hakkâri Şemdinli'ye bağlı Alan köyü AB'nin gelecekteki haritasının en doğu ucu. Yılın yedi ayı köye ulaşılamıyor. Yolu 45 yıl önce asfaltlanmış... Çocukların yarısı okula gidemiyor. Elektrik bir geliyor, bir gidiyor. Alan'da satın alma gücü, AB ortalamasının 10'da biri...
Yüzleri doğuda akılları batıda
Şemdinli'nin Alan köyü, umudunu Türkiye'nin AB üyeliğine bağlamış. Zira köyleri AB'nin doğudaki son noktası olacak, sorunlara da çareler bulunacak.
Türkiye, Avrupa Birliği yolculuğunda mutlu sona ulaştığında, şimdiye kadar belki de adını hiç duymadığımız Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı Alan köyü, AB'nin doğudaki son noktası olacak. Pencereden bakınca İran ve Irak'ı görebilen Alan köyü sakinleri, senelerdir yaşayageldikleri pek çok sorunun bitmesi için tüm umudunu AB üyeliğine bağlamış. Yolları yılın yedi ayı kapalı olan, çocukların yarısının okula gidemediği köye ulaşmak için önce İstanbul-Van arasında iki saatlik bir uçak yolculuğu yapıyoruz. Geceyi Yüksekova'da geçiriyoruz. Geceleyin
yatağımızdan bir patlama sesiyle fırlıyoruz. Askerlik şubesine bomba atılmış, saldırgan ikinci bombayı atmak üzereykenyakalanmış. Ertesi sabah Şemdinli'ye geçiyoruz. Burada Alan köyü muhtarı Mehmet Halit Akbaş'a rastlıyoruz ve beraberce bir minibüsle köye doğru yola çıkıyoruz.
'YEDİ AY MAHSURUZ' Şemdinli'den Alan'a kadar olan 27 kilometrelik yolda asfalttan iz kalmamış. Muhtar yolun ilk olarak 45 yıl önce asfaltlandığını, ancak paraları cebine indiren müteahhidin göstermelik olarak yaptığı asfalttan eser kalmadığını anlatıyor. Nitekim bu kısa mesafeyi ancak iki saatte alabiliyoruz. Muhtar kasımda başlayan karla birlikte düşen çığın tüm vadiyi ve yolu kapattığını ve mayısa kadar yedi ay mahsur kaldıklarını, son olarak da üç yıl önce iki kardeşin donarak öldüğünü söylüyor.
HER EVDE ÇANAK ANTEN 40 haneli ve 380 nüfuslu köyde ilk dikkatimizi çeken şey, her evin çatısındaki çanak antenler... Uzun kış aylarının, bir türlü bitmek bilmediğini ve tek eğlence kaynaklarının televizyon olduğunu söyleyen köylülerin çanak antenle tanışmaları da çok eskiye dayanıyor. TRT'nin yayın yaptığı 1982'- de yüklü bir paraya alınan dev çanak anten hâlâ duruyor.
KAYMAKAMDI ÇOBANOLDU Köydeki gezimizi sürdürürken karşıdan gelen bir gencin İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olduğunu öğreniyoruz. İki yıl önce okulu bitiren ve girdiği kaymakamlık sınavında yazılıyı kazanmasına rağmen sözlüde elenen Faik Akbaş, üniverteyi ilk kazandığında köylünün kendisine "Kaymakam Faik" diye hitap ettiğini, okulu bitirip işsiz olarak köye döndükten sonra ise adının "Çoban Faik" olduğunu anlatıyor. Köyle İran arasında 1985 yılında Turgut Özal döneminde serbest ticaret bölgesi kurulduğunu ve bunun 1991'e kadar südüğünü anlatan Faik Akbaş, "İran'da sadece petrol var. Bizde ise herşey mevcut. Köy ancak yeniden bir serbest ticaret bölgesinin kurulmasıyla kurtulabilir" diyor.
BALIK ÇİFTLİĞİ İSTİYOR Köy muhtarı Mehmet Halit Akbaş'ın en büyük isteği ise balık çiftliği için kredi alabilmek. Köyün hemen üzerinden doğan ve Kuzey Irak'a geçerek Fırat'la birleşen Alan deresinin balık çiftliği için çok uygun olduğunu söyleyen muhtar Akbaş, kaynakta kurulacak bir balık çiftliğinin istihdam ve gelir sağlayacağını savunuyor.
Nejdet ÇOKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|