| |
|
|
İşte "kahraman" zabıtalar...
Ben Fatih'e katılmam.. İnsanların bayramda da doğru dürüst gazete okumaları hakkına sahip çıktım.. Bayramlarda gazete diye çıkan yüz karası cerideler yerine, herkesin kendi gazetesine devamını sağlayan savaşın en ön saflarında yer aldım. Kazandık. Başlangıçta karşı çıkanlar da, Sabah'ın açtığı bayrağın altında toplanmak zorunda kaldılar sonunda.. O gün bugün hiçbir bayramda yazılarımı aksatmadım. Hiçbir bayramda tatile gitmedim. Hiçbir bayram günü gazeteye gelmezlik etmedim. Dün sabah da çıktım, neşe ile yola.. Zincirlikuyu mezarlığı yolumun tam üzerindedir. Her sabah Ali Müfit Gürtuna'nın o garip tercihi ile "Ölüm"ü okuyarak giderim ya işime.. Bu defa rengârenkti mezarlığın önü.. Çiçek bahçesine dönmüş.. Bayramda mezarlardaki sevilenler ziyaret edilir ya.. Hem bu ziyaretçilere kolaylık.. Mezara bırakılacak bir demet çiçek.. Hem de işte bir avuç muhtaç insana bayramda evlerine götürecek üç kuruş kazanç.. Birden çil yavrusu gibi kaçışmaya başladı çiçekçiler.. Kucaklayabildikleri kadar demetlere sarılmış, gerisini oracıkta bırakmış, döke saça kaçıyorlar.. "Ne oldu" diye bakarken gördüm.. Kadir Topbaş'ın aslan yürekli zabıtaları.. Bir minibüs dolu gelmişler.."Allah Allah" diye düşmana saldırıyorlar sanki.. Çiçekçileri kovalıyorlar.. Vatanı kurtarıyorlar, kahraman aslanlarım benim.. Hiç utanmadan, hiç sıkılmadan, hiç yüzleri kızarmadan, vicdanları sızlamadan saldırıyorlar, bayram harçlığı, ekmek parası peşinde koşan zavallılara.. Suçları ne, mezarlığın ölüm veren dehşet havasını, rengarenk güzelleştiren çiçekçilerin peki?.. Kaldırımı işgal etmek.. Peki ey Kadir Topbaş, Ey onun aslan yürekli zabıtaları, vatan kurtaran aslanları.. Bu beş on kadına mı yetiyor gücünüz?.. Kaldırımların süsü bu çiçekler mi ihlal ediyor kurallarınızı?.. Kaldırımları işgal eden, kaldırımları ortadan kaldıran, rampa yapan, dükkân yapan, vatandaşı, yaşlısı, çocuğu ile Allah'ın kışında akan trafik içinde yürümeye zorlayan Galerilere niye böyle saldırmıyorsunuz? Saldıramıyorsunuz? Gücünüz yetmez değil mi?.. Çünkü galericilerin içinde mafya var.. Dümdüz eder sizi.. Onlar zengin.. Onlar güçlü.. İcabında cep harçlıklarınızı da verirler.. İstanbul'da yüzlerce böyle galeri var.. Onların önünden selam vererek geçersiniz hatta.. Ama bu zavallı insanları görünce "Zabıta" olduğunuzu hatırlarsınız değil mi?. Sizde utanma da yok, vicdan da, Topbaş'ın Zabıtaları.. Sizde insanlık da yok.. Ama kabahat sizde değil.. At sahibine göre kişner.. Topbaş "Gık" diyebildi mi, bu galeri rezaleti üzerine.. İstanbul Valisinin Belediyeyi, Topbaş'ı uyaran yazıları dosyamda duruyor.. Nerde Belediye Başkanı?.. Mezarlık kapısında çiçekçi kovalıyor.. Aslan Başkanım benim.. Bayramın kutlu olsun, e mi?..
|