İmam hatipli olmanın dayanılmaz zorluğu
Mevsimin "Banyo"dan sonraki ikinci Türk filmi, İsmail Güneş'in "Gülün Bittiği Yer"den tam 6 yıl sonra dönüşünün ürünü. Aynı zamanda, sinemamızın bugünkü genel görünümü içinde radikal biçimde farklı ve değişik bir yapım. Ama bu farklılık ne yazık ki başarılı olmayı da birlikte getirmiyor. Film, uzun saçları, motosiklet merakı ve mesleğiyle (bilgisayar mühendisliği) hiç de akla gelmeyen bir geçmişi olan Emrullah/ Emre'nin öyküsü. Evet, Emre bir imam hatip mezunu, Emrullah olan adını da Emre yapmış. Çünkü o imamlık yapmadığı gibi tümüyle Batılı bir yaşam tarzını seçmiş, hatta okulunu en yakın arkadaşlarından bile saklamış. Ama günün birinde 'mazi çıkageliyor' ve eski okul arkadaşı, şimdilerde bir köyün imamı olan Mehmet onu arayıp buluyor. Kanser olan Mehmet'i hastaneye yatırdıktan ve kendisiyle alay eden patronuna rakı masasında biraz ders verdikten sonra, Emre içinden gelen sesi dinliyor ve Ramazan ayı boyunca imamlık yapmak üzere Mehmet'in köyüne yollanıyor. Temelde Amerikan sinemasının çok sevdiği bir tema bu; bir komüne gelen bir yabancının orayı ve ordaki yaşamı değiştirmesi... Bunun için, bana nedense Kemal Tahir romanlarını hatırlatan bir senaryo (belki gevezeliği ve ideoloji yüklü içeriğiyle) ve İsmail Güneş'in işlek sineması aracı olmuş. Konu aslında elbette güncel. İmam hatip mezunu bir başbakanın dünya çapında bir lidere dönüşüp Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne sokmaya sıvandığı veya Ahmet Hakan'ın kökenini sürekli sorgulayarak ülkenin en ilginç köşe yazarlarından birine dönüştüğü bir ülkede, bu tartışılmaz bile... Ne var ki imam hatip kökenliler için çok ilginç olsa da, bu filmin genel-geçer seyirciye ne vereceği şüpheli. Karakterlerin oluşamadığı, kimi kişiliklerin (Emre'nin patronu, Feyzullah hocanın karısı, vs.) hiç işlenmeden ortada bırakıldığı, kimi dramatik olayların (son yarıdaki motosikletle ilişkili bölümler veya Tarık'ın 'kaybolması') ya yeterince işlenmediği ya da temcit pilavı gibi uzatılarak bıktırdığı, 'köyün delisi' kişiliğinin nedense tüm filme damgasını vuran bir leit-motive dönüştüğü filmin dramatik yapısı, yeterince güçlü değil. Oyunculuklardan ise hiç söz etmesem belki daha iyi. Kısacası bu film kimi ilgiye değer yanlarına rağmen, Güneş için "Gülün Bittiği Yer"i aşamayan ve evrenselleşemeyen bir çalışma olarak kalmış.
THE İMAM Yönetmen: İsmail Güneş Senaryo: Ömer Lütfi Mete Görüntü: Ege Ellidokuzoğlu Müzik: Ali Otyam Şarkılar: Mustafa Cihat Oyuncular: Eşref Ziya, Ahmet Yenilmez, Emin Gürsoy, Mehmet Usta, Mete Dönmezer, Aslıhan Güner, Turgay Tanülkü, Burak Yenilmez Coloni Film yapımı.
|