| |
|
|
Nerede o gelecek bayramlar..
İçinde bulunulan zamanı aşağılayıp, "Nerede o eski karpuzlar ve kavunlar" diye her şeye nostaljik takılmak, zevkli ve kolaycı bir davranıştır. Aslında ben de dün sabah bilgisayar başına geçtiğimde "Nerede o eski bayramların lezzeti" diye başlayan bir yazı yazmaya niyetliydim. Ama eski bayramların yaşandığı dönemleri ayrıntıları ile hatırlayınca "Neden hâlâ gelecek bayramlara ulaşamadık" demenin daha doğru olacağına karar verdim. Gözden kaçırdığımız bir gerçek var bu nostaljik takılmalarda. Ancak yetişkinlerin ve yaşlıların "Eski bayramlar"ı vardır. Onlar eski bayramları hatırlarken, aynı anda çocukluklarını yad ederler. Dedelerinin, ninelerinin, babalarının, annelerinin hayatta olduğu, sevildikleri, şımartıldıkları dönemlerdir o eski bayramlar. Yaşlandıkça giderek çevrenizde "Aile büyüğü" sayısı azalır. Bakarsınız ki, sizden iki yaş büyük olan çocukluk arkadaşı akrabanız aile büyüğü oluvermiş. Derken ailenin en büyüğü (Ya da yaşlısı) siz oluverirsiniz. Fellini'nin söylediği gibi sofraya bir oturduğunuzda en genç sizsinizdir, sonraki oturduğunuzda da sofradaki en yaşlı siz olursunuz. Bu nedenle nostalji yaparken olayın asıl yüzünü gizlemek için gerçekleri çarpıtırsınız. "Ben çocukluğumu özlüyorum" demek yerine "Eskiden her şey daha güzel, daha lezzetliydi" falan dersiniz. Oysa çocukluğunuzun Türkiye'si şimdiki Türkiye'den daha yoksul, daha az demokratik, daha az üretkendir. O eski Türkiye içine dönüktür, her alandaki korumacılık ve devletçilik yüzünden, çağdaşlıkla arasındaki mesafe şimdikinden daha açıktır. Milyonlarca Türk şimdi yurtiçinde ve dışında tatil yapıyor. Türkiye şimdi dünyanın 8'inci büyük turizm ülkesi. Benim çocukluğumun bayramlarında Antalya'da doğru dürüst otel yoktu. Benim çocukluğumun Türkiye'sinde Ankara'dan İstanbul'a otomobille gelmek için Kargasekmez geçilirdi ve bu yolculuk 12-14 saat tutardı. Ayrıca otomobil sahibi olmak imtiyazdı. Bugün Türkiye otomobil ihracatçısı bir ülke. Ayda 300-400 lira taksitle otomobil satın alınabiliyor. Benim çocukluğumda lise mezunları yedek subay olurdu. Bugün ise üniversite sayısı, benim çocukluğumdaki liselerin sayısından daha fazla. Diyorum ki.. Nostalji, yaşlıların gerçekten kaçmalarına yarayan ve bugünü görmezden gelmek için kullandıkları bir araçtır. Oysa çocukların ve gençlerin eski bayramları yoktur. Onlar için bugünün bayramları vardır.. Bir de, ileride yaşanacak, kutlanacak bayramlar vardır önlerinde. O gelecek bayramlarda Türkiye daha müreffeh, daha özgür, daha şeffaf, daha dünyalı olacaktır. O gelecek bayramlar, ülkeme ve insanlarına, dünden de bugünden de daha büyük mutluluklar, daha büyük atılımlar getirecektir. Ben "Nerede o gelecek bayramlar" demek istiyorum bugün.
|