|
 |
 |
 |
 "Sessiz bir devrim gerçekleşti"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım'ın, Türk siyasi tarihinin önemli kavşak noktalarından biri olduğunu ve ileride bu tarihin, milletin iktidara geldiği gün olarak hatırlanacağını söyledi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca düzenlenen AK Parti'nin iktidara gelişinin 3. yıldönümü ve bayramlaşma töreni, Türker İnanoğlu Maslak Showcenter'de gerçekleştirildi.
Törene, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve AK Parti Genel
Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın yanı sıra çok sayıda partili katıldı.
Türk Halk Müziği konseri ve folklor gösterisiyle başlayan törende konuşma yapmak üzere kürsüye gelen Başbakan Erdoğan'a, partililer tarafından ''Başbakanın kralı Kasımpaşalı'' ve ''Beyoğlu seninle gurur duyuyor'' şeklinde tezahüratlar yapıldı.
Salonda bulunanların şahsında herkesin bayramını bir kez daha tebrik ettiğini dile getiren Erdoğan, bugünün, çocuk ve yaşlıların hatırlandığı, hasretle kucaklaşıldığı, şefkat ve dostluk günü olduğunu söyledi.
''Elbette her günümüz bayram günü olsun. Dostluğumuzun, kardeşliğimizin ebedi olmasını diliyorum'' diyen Erdoğan, ''Yokluğunu acıyla hissettiğimiz şehitlerimizi anmak istiyoruz. Şehitlerimizin yokluğunu bugün her zamankinden daha ziyade hissediyoruz. Eğer bugün bu bayramı birlik ve beraberlik içinde yaşayabiliyorsak, bunu onlara borçluyuz'' diye konuştu.
Erdoğan, iktidara geldiklerinden bu yana milletvekillerinden ve parti teşkilatından vefat edenleri de rahmetle andıklarını dile getirerek, onların büyük çabalarıyla bugünlere gelindiğini ifade etti.
''Hamdolsun ki bugün iki bayramı bir arada yaşıyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, bugünün aynı zamanda milletin AK Parti'ye Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu verdiği 3 Kasım seçimlerinin de 3. yılı olduğunu hatırlattı.
Bugün büyük bir mutluluk, büyük bir huzurla burada olduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''3 Kasım, siyasi tarihimizin önemli kavşak noktalarından biridir.İleride bu tarih, partimizin iktidara geldiği değil, milletimizin iktidara geldiği gün olarak hatırlanacak. Milletin sesinden, yüreğinden doğmuştur AK Parti... Onun için bugün çok önemlidir. Ne mutlu bizlere ki bugün yüzümüzün akıyla 3 Kasım'ı kutluyoruz.''
DEĞİŞİM İRADESİ
Başbakan Erdoğan, 3 Kasım'ın, millet iradesinin Anadolu'yu tekrar aydınlattığı bir gün, sessiz bir devrim olduğunu dile getirerek, bunu yalnız kendilerinin değil bütün Batı dünyasının söylediğini kaydetti.
Ekonomik çöküntü ve siyasi iflası aynı anda yaşayan bir ülkede milletin sandıkta verdiği kararla değişim iradesini ortaya koyduğunu anlatan Erdoğan, ''Allah'a şükürler olsun ki Türkiye bugün 3 yıl öncesinin o karanlık manzarasından çok uzaklaşmıştır'' dedi.
Erdoğan, uluslararası kredi kuruluşlarının Türkiye'nin güvenilir bir ülke haline geldiğini vurguladığını, ayrıca geçen 3 yılda 42 yıllık bir hayalin gerçek olduğunu, AB'ye katılım sürecinin başladığını ve her anlamda çağın gerektirdiği yeniliklerin gerçekleştirildiğini anlattı.
''Bu süreç, bütün dünyanın dikkatini Türkiye'ye odaklayan şaşırtıcı bir ilerleme sürecidir'' diyen Erdoğan, Türkiye'nin artık yeni ufuklara doğru tam bir özgüvenle yürüdüğünü söyledi.
Erdoğan, Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'ya yabancı yatırımcıların da artık Türkiye'ye gelmeye başladığını dile getirerek, Türkiye'nin aynı zamanda bölgesinde ve küresel anlamda barışın teminatı olan önemli bir aktör haline geldiğini vurguladı.
lattı. Başbakan Erdoğan, siyasi ve ekonomik istikrarı koruma konusunda fazlasıyla hassasiyet gösterdiklerini söyledi. Kapı kapı kömür dağıtıldığını, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vasıtasıyla fakir ve fukaraya katrilyonlarca liralık yardımların yapıldığını vurgulayan Erdoğan, TOKİ olarak yeni bir adım attıklarını kaydetti.
Bu konuda hedefi büyük tuttuklarını, çünkü kenar köşede kalmış fakir halkı hiç olmazsa 100-200 YTL taksitle bir ev sahibi yapmak istediklerini dile getiren Erdoğan, bu yıl sonuna kadar 150 bin konutun temelinin atılacağını, 56 bin konutun da teslim edileceğini bildirdi.
''Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey yok'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu süreçte demokrasiden, haklar ve özgürlüklerden, hukukun üstünlüğünden, Türkiye'nin çağı yakalamak adına aldığı mesafelerden asla vazgeçmeyeceğiz. Gelir dengesizliğini bir an evvel gidermek, insanımıza adil, eşit ve tatminkar bir hayat standardı sağlamak zorundayız. Bütün sektörleri ve ticaret anlayışımızı çağın gerektirdiği bilgiye dayalı teknolojik yapıya kavuşturmak mecburiyetindeyiz. Eğitimde, sağlıkta, savunmada, ulaşımda, enerjide, tarımda çağı yakalamak ve yarınlara dönük projeksiyonlar geliştirmek zorundayız. Şimdiye kadar başardık, bundan sonra da başaracağız. AK Parti olarak Türkiye'yi daima daha iyiye ve güzele taşımayı temel misyonumuz olarak gördük.''
''OMURGALI, KEMİKLİ SİYASET İSTİYORUZ''
Büyük bir medeniyetin mensubu olduklarını kaydeden Erdoğan, ''Birileri bizden medeniyet değerlerimizin aksine bir şeyler istiyorsa yanlışa düşer. Dünyanın hiçbir yerinde asimilasyon denilen olaya sıcak bakmamız mümkün değildir. Türkiye'de gerek parlamento içinde, gerekse dışında bazı siyasi partilerin veya sivil toplum örgütlerinin bu tür yaklaşımlarla partimizi zan altına sokma gayretleri boşunadır'' diye konuştu.
Erdoğan, bu konuda AK Parti'nin duruşunu bugüne kadar hiçbir iktidarın sağlayamadığını ifade ederek, ''Biz, omurgalı, kemikli siyaset istiyoruz. Kemiksiz, omurgasız siyaset değil'' dedi. Türkiye'nin bundan sonra önünün açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye'de her gün değişik yerlerde fabrikalar, iş merkezleri açılıyor. Değişik yerlerde yollar, okullar, hastaneler açıyoruz. Yetişemediğimiz için de uyduyla açılışlar yapıyoruz. Eğitimde en önemli patlamayı biz yaptık. 60 bin dersliği 3 yıla sığdırdık. Fiilimizin ulaştığı yere bunların hayalleri, rüyaları bile ulaşmaz. Çünkü bu bir aşk meselesidir. Yoksa bunu yapamazsınız. Yollar meselesini konuştuğumuz zaman da dalga geçiyorlardı. 'Nasıl yapacaksınız?'... Buyur, yapılıyor. Konutları söylediğimizde de aynı şeyi söylüyorlardı. Davet ediyoruz, 'gelin açılış törenine' diyoruz. Gelmiyorlar. Bazı makamlarda olanları da davet ediyoruz. 'Hadi gelin' diyoruz. Gelmiyorlar. Beraber açalım. Bunu anlamak mümkün değil. Ben AK Parti Genel Başkanı olarak açmıyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak açıyorum.'' Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri üzerine salonda bulunan partililer, ''Bu ülke seninle gurur duyuyor'' şeklinde sevgi gösterisinde bulundular.
YATIRIM MİKTARI 70 KATRİLYON LİRAYI BULACAK
Her yeni adımla Türkiye'nin bir köşesini ayağa kaldırdıklarını dile getiren Erdoğan, ilk 6 ay sonunda Türkiye'de yapılan yatırım miktarının 36 katrilyon lira olduğunu, yıl sonu itibariyle de 70 katrilyon lirayı bulacağını söyledi.
Enflasyon konusunda söyledikleri rakamı tutturacaklarını belirten Erdoğan, 3 yıl içinde aldıkları büyük mesafenin bundan sonra atacakları adımların da teminatı olduğunu kaydetti.
Türk halkından bir şeyi unutmamalarını da isteyen Erdoğan, Türkiye ekonomisinin 3 Kasım 2002'ye nasıl geldiğinin, hangi krizlerden geçerek bugünlere gelindiğinin asla unutulmaması gerektiğini anlattı.
İktidara geldiklerinde ''enkaz devraldık'' edebiyatı yapmadıklarını ifade eden Erdoğan, bazılarının zaman zaman enflasyondaki düşüşü sahiplenmeye çalıştığına dikkat çekti.
''3 haneli, 2 haneli olduğu zaman neredeydiniz. Gerçekleri saptırıyorlar'' diyen Erdoğan, ''İktidarımız ekonomik programdan asla taviz vermemiştir, vermeyecektir. Mali disiplinden taviz vermemiştir, vermeyecektir. Bütçe disiplininden taviz vermemiştir, vermeyecektir. Niye? Çünkü biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı değil'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, on yıllar boyunca her hükümetin rüyası olan, ancak gerçekleştirilemeyen paradan sıfır atılmasının iktidarları döneminde yapıldığını dile getirerek, uygulamanın yerleştiğini, 2 ay sonra tek paraya geçileceğini bildirdi. Halkın bu işe alıştığını, artık Türk parasının o arzulanan değerinin geldiğini, kimliğini kazandığını anlatan Erdoğan, bugün itibariyle tedavüldeki paranın yüzde 90'lık kısmının YTL'ye çevrildiğini, geri kalan yüzde 10'un da piyasadan tamamen çekileceğini kaydetti.
Erdoğan, göreve geldiklerinde yüzde 91 civarında olan kamu borç stoğunun GSMH'ye oranını şu anda yüzde 63.4'e düşürdüklerini vurguladı. Erdoğan, ''Birileri, 'Efendim, kamu borç stoku büyüyor' diyor. Sen, Türkiye ekonomisinin nasıl büyüdüğünü, milli gelirin nereden nereye geldiğini takip ediyor musun?'' diye sordu. Bu kişilerin bunu değil, kamu borç stoğunu takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, ''Eğer borç stoğunun ne kadar olduğuna bakarsan, o zaman ABD'nin de Japonya'nın da borç stoğuna bak, nerelerde'' dedi. Milli geliri yüksek olan ülkelerde borcun ''yiğidin kamçısı'' olacağını ifade eden Erdoğan, özelleştirme, dış ticaret ve turizm gelirlerinin ortada olduğunu kaydetti. Erdoğan, ihracatta 72 milyar dolar hedefini yakalayacaklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Ekonomideki bu tarihi başarıları kalıcı kılmak, kazanımları korumak amacıyla yapısal reformları uygulamaya devam edeceğiz. Geçici politikalar yerine, gelecek nesilleri etkileyecek ekonomik yapının sağlam temellerini atıyoruz. Türkiye, 3 yılda ekonomideki köklü dönüşümü gerçekleştirdi. Ulusal olduğu kadar uluslararası arenada da itibarını yeniden elde etmiştir. Eğer bugün kredi şirketleri Türkiye'nin kredi notunu sürekli yükseltiyorsa, bunun tek sebebi bu başarılardır. 3 Ekim'den sonra Türkiye'ye yönelik yatırımlar konusunda yapılan adım birilerini rahatsız etti. Hemen 'İstanbul, Türkiye satılıyor', bunu söylemeye başladılar. Niye? Başaramadıkları iş de onun için. Bu iktidar bunu başarıyor. Türkiye, 3 Ekim'den sonra uluslararası yatırımın ve üretimin cazibe merkezi haline gelmeye başladı. Niye bundan rahatsız oluyorsun? Gelsinler, yatırım yapsınlar. Farklı yatırımlar istihdam alanları meydana getirecek. Bundan niye rahatsız oluyorlar? Bunlar hayatlarında iki koyun gütmemişler. Olacak iş mi? Böyle bir sorumluluğu üzerlerine almadıkları için yapamazlar.''
İKİZ KULELER
Körfez sermayesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Levent'te yapılacak ikiz kuleler konusuna da değinen Erdoğan, ''Bunları eleştirmeye başladılar. Sana göre yanlış, bir başkasına göre doğru olabilir. Kurulmuş olan bu şirket illa senin dediğini yapmaya mecbur mu, mahkum mu? Dünyanın neresinde böyle bir anlayış var'' dedi. Televizyonda bir uzmanın da 'İstanbul'un ruhu var, marka yapmanın anlamı yok' dediğini hatırlatan Erdoğan, ''Sevsinler seni. Evet, biz İstanbul'u marka yapacağız. Zerre kadar anlayışı olmayan, benim ülkemde ülkemin insanının ruh dünyasını anlayamamış olanların kalkıp da bu tür değerlendirmeler yapmasına hiçbir zaman olumlu bakmayız. Bunu da böyle bilsinler'' diye konuştu. Erdoğan, yatırımların Türkiye'yi çok farklı bir konuma taşıyacağını, milletin desteğiyle ülkenin buralara geldiğini anlatarak, bu ülkenin kaybedecek tek bir dakikası olmadığı bilinciyle hareket eden bir iktidarın olduğunu söyledi.
''DURMAK YOK''
Salondakileri ''AK Partililik bilinci'' içinde olmaya davet eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''İktidar partisiyiz diye ayaklarınız yerden kesilmesin. İktidar partisi olmanın size yüklediği sorumluluklar var. Sizlerden daha fazla tevazu ve hassasiyet istiyorum. Bazı şeyler konuşuluyor; (2006 seçim yılı' diye. Asla böyle bir şey yok. Üzerinde gene duruyorum. Şu anda belde seçimlerini başlatıyoruz. Ardından 2006'da ilçe, il seçimlerini. İnşallah 2006'nın sonbaharında da genel kongremizi yapacağız. Bununla birlikte de seçilmiş olan kadrolarımız, 2007'nin sonbaharında yapılacak olan seçime hazırlanacak. Dolayısıyla durmak yok. Çok çalışacağız. Buraya kendimizi adadıysak gereğini yerine getirmemiz lazım. Nasıl bu millet bu görevi bize verdiyse, aynı şekilde alır. Buraya gelmedik, getirildik. Getirenler, getirdikleri gibi alırlar.'' Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, bayramlaşma töreni ile açılan Türker İnanoğlu Maslak Showcenter'ın İstanbul için yeni bir kazanım olduğunu dile getirerek, Türker İnanoğlu'nu kutladı. Bu arada, Erdoğan'ın, bayramlaşma sırasında elini öpen bazı çocuklara bayram harçlığı verdiği görüldü.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
