kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Güllük gülistanlık

Dışişleri Bakanı Gül'ü kutlarız. Diplomasinin altın kuralı olan "Çok konuşup hiçbir şey söylememe"yi öğrendiğini dün diplomasi muhabirleriyle ufuk turunda bir kez daha kanıtladı. Bir de kokusu çabuk çıkacak konularda daha ihtiyatlı, daha kaçamak bir tutum izlerse, tam diplomat olacak..

Dışişleri Bakanı Gül, dün çok boyutlu dış politikanın getirilerini anlatırken bol umutla süslenmiş pembe bir tablo çizdi.
Irak'ta durum? " Ümit ediyoruz ki, bu anayasa, yeni siyasi süreçle birlikte Irak'ın bütünlüğünü, birliğini sağlaştırır." İran'ın nükleer programı? "Ümit ediyoruz ki, şeffaf ve çok yakın işbirliği, bölgedeki birçok olumsuz gelişmeyi de önleyecek." Kıbrıs? " Ümit ediyoruz ki, bundan sonra dünya Rum liderliğinin tutumu yüzünden çok önemli bir fırsatın kaçırıldığını farkeder." Kuzey Irak'taki PKK kampları? "Yeni bir döneme girdiğimizin, bu beklentilerin Türkiye'de ne kadar ciddi olduğunun çok iyi farkındalar. Ümit ederim ki, neticeleri görülecek."
Biz de Gül'ün bu iyimserliğini paylaşmak istiyoruz. Özelllikle Brüksel'den AB İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belgesinin en kritik bölümlerinin sızdırıldığı sırada onun "Yeni durum sözkonusu değil" rahatlığını...
149 sayfalık İlerleme Raporu'nun son taslağında "Türkiye'den 2006'de Rumlar'a havaalanları ve limanları açması"nın istendiği, 18 sayfalık Katılım Ortaklığı Belgesi'nde de kısa vadeli, yani 2 yıllık hedeflerin başında "Ek protokolun uygulamaya sokulması" ve "Rum kesimiyle ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde adım atılması" taleplerinin yeraldığı haberleri ayyuka çıkarken, Gül "Haklılığımızı herkese usanmadan anlatmaya devam edeceğiz" diyor.
Ama AB Komisyonu'ndan anında yanıt geliyor: "Türkiye ek protokolü harfiyen tüm ülkelere uygulamak zorunda. Rum gemilerine de limanlarını mutlaka açmalı."
Umarız, bu rahatlık 2006'da asıl müzakerelerin başlamasıyla "İki ayağın bir pabuca sığması" telaşına dönüşmez.

Ahmedinecat ve Merkel
Gül'ün açıklamalarında bizi en çok İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecat'ın dünyada kıyamet koparan "İsrail'in haritadan silinmesi" çağrısına ılımlı tepkisi ile Başbakan Erdoğan'ın Merkel'den randevu talebi konusundaki çıkışı şaşırttı.
Sevgili Bakanımız, Ahmedinecat'a Erdoğan'ın "Çok yanlış yaklaşım. Ben kendilerini şahsen itidale davet ediyorum", Dışişleri Sözcüsü Namık Tan'ın da "Böyle bir açıklamanın tarafımızdan onaylanması tabiatıyla mümkün değildir" yanıtı verdiklerini hatırlatarak şöyle dedi: "Bölge huzurunu bozacak şeylere Türkiye her zaman karşıdır." Sonra da "Bizi kimse yönlendirmeye çalışmasın" diyerek İsrail'in "Tepkiniz yeterince güçlü değil, kınamalısınız" talebinin dikkate alınmayacağını ima etti.
Ancak işin bir başka boyutu var: Ahmedinecat o konuşmasında sadece İsrail'in haritadan silinmesi çağrısı yapmadı, ayrıca "İsrail'i tanıyan Müslüman ülkelerin yöneticilerini kendi halklarının öfke alevlerinin cayır cayır yakacağını" söyledi. Yani Türkiye, Mısır ve Ürdün yönetimlerini. Halkı açıkça kışkırtmaya yönelik bu sözlere Ankara'nın daha sert tepki göstermesi gerektiğini düşünüyoruz.
Erdoğan'ın randevu talebini Merkel'in nazikçe geri çevirdiği haberlerini Gül'ün yalanlamasına gelince...
Hiç gerek yoktu. Çünkü Erdoğan'ın Almanya'da olacağı 6-7 Kasım'da Merkel canıyla uğraşacak: Bir yandan Sosyal Demokratlar'la 12 Kasım'a kadar bitirilmesi gereken hükümet görüşmeleri. Bir yandan da koalisyonun daha kurulmadan dağılma noktasına gelmesi nedeniyle Berlin'deki siyasal gerilim, hatta belirsizlik...
Bunda alınganlık gerektirecek, gurur meselesi yapacak birşey yok. Hem sonra, nasıl olsa Gül 18 Kasım'da Merkel'le görüşecek. Ümit ediyoruz!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kaçınılmaz reform   / 01-11-2005
 Bir "tabu"nun daha kapağı açılıyor   / 31-10-2005
 Ankara'nın işi gerilim üretmek   / 30-10-2005
 Sadece önseziyle devrim yapılır mı?   / 29-10-2005
 Malatya'daki Ebu Gureyb   / 28-10-2005
 Dicle-Fırat ve AB'nin talepleri   / 27-10-2005
 Kuzey Irak'ın adı ve Barzani'nin unvanı   / 26-10-2005
 Levent, Kartal'ın mahallesi mi?   / 25-10-2005
 KKTC ve KIKFD aynı kefeye mi?   / 24-10-2005
 Hukukun üstünlüğü yargının saygınlığı   / 23-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
Çorbada bizim de tuzumuz olsun...
Kız Kulesi...
UMUR TALU
İçten sesler
İçten sesler, "içeriden sesler"....
FATİH ALTAYLI
Yapsın ama ne yapacak!
Okurlarımın bazılarında bir...
ERDAL ŞAFAK
Güllük gülistanlık
Dışişleri Bakanı Gül'ü kutlarız.
Alman koalisyonu daha kurulamadan 'çatladı'
Dördüncü turda görüşmeler kilitlendi. Alman basını liderlere...
Rum vekil Türk bayrağını indirdi
AP üyesi Matsakis, Yeşil Hat'taki Türk nöbet bölgesinden aldığı...
İki gözü iki çeşme: 0-2
İki gözü iki çeşme: 0-2
F.Bahçe, Schalke deplasmanında iddialıydı. Kuranyi 32'de evsahibini...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu