|
|
|
|
|
|
Sporda mafya var
Komisyon raporunda gerek 'spora kural dışı müdahaleler' başlığı altında gerekse buna ilişkin 'karşı oy' yazısında spora mafyanın müdahale ettiği açık bir şekilde ifade ediliyor.
Türk sporunda şiddet, şike, rüşvet ve haksız rekabet iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nun raporunu dün yayınlamaya başlamıştık. Bugün devam ediyoruz. Raporda "Spora kural dışı müdahaleler" başlığı ile yer alan bölüm, komisyondaki Ak Partili ve CHP'li milletvekillerinin belki de en uyuşamadığı kısım. Raporun sonunda yer alan CHP'li dört üyenin "Karşı Oy" yazısında "Mafya" başlığıyla şu ifadelere yer veriliyor: "Karşı oy yazımızın en büyük gerekçelerinden
birisi komisyon raporunda 'Mafya' deyimi yerine 'Spora Kural Dışı Müdahaleler' başlığının kullanılmış olması..." "Futbol Federasyonu Başkanvekili Hasan Doğan bir demecinde 'Mafyayı temizleyeceğiz', bir diğer başkanvekili Şekip Mosturoğlu 'Ligimiz dışarıdan bakıldığında Kolombiya Ligi'ni andırıyor' diyorsa Türk sporunda mafyanın olmadığını söylemek olanaksızdır."
KAFAYI KUMA GÖMMEK "Bütün spor adamları ve gazeteciler mafyadan bahsediyorsa 'Delilimiz yok. Kimse konuşmuyor' demek, sadece gerçekler karşısında kafasını kuma gömmektir." "Naklen yayın ihalesi ve buradan doğacak maddi kazanç nedeniyle mafya, federasyon seçimlerine ve kararlarına kadar müdahil olmuş, Futbol Federasyonu üyelerini, Tahkim Kurulu üyelerini istifa ettirmiş ve hatta Federasyon Başkanını belirleme yetkisini kendisinde görebilmiştir." Komisyon Başkanı Haluk İpek, TBMM'deki konuşmasında raporda "Mafya" yerine "Spora kural dışı müdahaleler" başlığının kullanılmış olması hakkında "Türk hukukunda, kanunlarımızda 'Mafya' diye bir tabirin bulunmadığını, hukukun tanımlamadığı böyle bir tabiri Meclis olarak kullanamayacağımızı, olsa olsa bunu organize suç örgütleri olarak ifade edebileceğimizi belirttik" ifadesini kullanıyor. Komisyona verilen ifadelerde Erman Toroğlu "Sporda epey para var. Paranın olduğu yerde mafya vardır. Federasyon başkanlığı seçimlerinde mafya liderlerinin adamları, genel kurul salonlarına kadar geldiler, otellere kadar geldiler. Devletten de kimse 'Kardeş; burada ne geziyorsun!' demedi" diye konuşurken Ahmet Çakar şu bilgileri veriyor: "1997 federasyon seçimlerinde ben Ankara Sheraton Oteli'nde mafya gruplarının, gencecik çocukların silahla katlarda dolaştıklarını, bizlere silah gösterdiklerini birebir yaşadım. 'Duydum' demiyorum. Yaşadım. Haluk Ulusoy'un hakkını yemeyelim. Herkes diyor ya, 'Haluk Ulusoy'u mafya seçti' diye. Tam tersi. Haluk Ulusoy mafyaya karşı seçildi."
ÇAKAR'A OMERTA KURALI! İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün eski şube müdürlerinden Adil Serdar Saçan'ın Ahmet Çakar'ın kurşunlanma olayı hakkındaki yorumu şöyle: "İtalya'da mafyanın omerta kuralı vardır; suskunluk yasası. Omerta kuralı, Türkiye'de de sonuna kadar işler. Daha geçen sene Beyoğlu'nda bir çocuğu öldürdüler. 600 kişilik bir yerde, boynundan keserek. Barda bir tane görgü tanığı çıkmadı. Omerta kuralı budur. Futbolda da uygulanıyor. Mesela, şu eski hakemin vurulması olayı. Üst mafya grubuyla alakalı bir olay o. Hakem bunlara vurdu televizyonda. Bayağı bir sert çıktı. Ondan sonra da vuruldu. Tipik bir mafya eylemi. Çiçekle gidiliyor ve vuruluyor adam. Buradaki mesaj şudur mafya işinden anlayanlar için; nezaket sınırlarını aştın kardeşim; seni uyarıyoruzdur. Burada o mesaj verilmiştir."
Doğan ERSAVAŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|