Basketbolun gerekleri

Ülkerspor Euroleague'nin açılış maçını oynama onuruna erişti. Ancak güçlü Yunan temsilcisi Panathinaikos'a farklı yenilmekten kurtulamadı.
Ülkerspor sezon başı olmasına rağmen bütün bir yılda yaşayacağı sakatlıkları yaşadı ve limitini doldurdu. Panathinaikos maçından birkaç gün önce takıma katılan 2 Amerikalı olmasa sahaya çıkaracak 12 kişi bile bulamayacaklardı. Tüm bunların üzerine takım olamama hastalığı da eklenince Ülkerspor için kâbus başladı.
Günümüz basketbolunda hem savunmada hem hücumda rakibinizden daha hızlı hareket etmezseniz işiniz hiç kolay değil.
Ülkerspor hücumdayken bir kişi topla oynuyor, diğer 4 arkadaşı adeta onu seyrediyor. Oyun kurucu Stefanov da görevini layıkıyla yerine getiremeyince işler iyice çıkmaza giriyor.
Ülker savunmada hücuma nazaran daha hareketliydi ancak o da etkili şutörlere sahip Panathinaikos karşısında yeterli olmadı, olamadı.

BROWN GİBİSİ ÇOK VAR
Temsilcimiz rakibine göre daha yavaş olmanın yanı sıra rakibinden daha kötü şut attı. Panathinaikos hem hareket edip hem topu çevirip özellikle köşelerden boş şut imkanı yakalarken, Ülkerliler hep zorlama atışlara kaldı. Bunun sonucunda Ülker ilk yarı 1/8 maç genelinde 3/17 üçlük isabeti yakalarken, rakibi ilk yarıda 6/12 maç genelinde de 10/22 üçlükle skoru lehine çevirdi. Aslında takım oyunu oynayamayan ve rakibi kadar çok hareket etmeyen Ülker üçlükler ve asistler dışında hiçbir istatistikte ezilmedi. Hatta öyle ki rakibinden bir fazla riband almayı başardı. Ülker'in yeni Amerikalılarını da ilk kez görme fırsatımız oldu. Ernest Brown gibilerinden New York sokaklarında çokça var. Jerome Beasley ise olumlu göründü. En azından pota altında post-up yapıyor. Bilekleri yumuşak, serbest atışta kaçırmıyor.
Abdi İpekçi hınca hınç doluydu. Ama seyirci takımı ateşleyecek ve Ülker'e katkı sağlayacak nitelikte değildi. Bitime 2.5 dakika kala fark 10-12 sayıyken takımdan ümidini kesip trafiğe kalmadan otoparktan çıkma derdine düştü.
Son çeyreğin ilk 5 dakikasında Ülker'in yapmış olduğu hamle de sonuç vermedi. Alternatif silahlara sahip Yunan ekibi pota altına girdi, dışarı çıkardı, basketbolun tüm gereklerini yaptı ve farkın 10 sayının altına inmesine izin vermedi.