|
|
Norveçlileri giydiren Türkler
Bashqua adını verdikleri markayla yurtdışında da büyük beğeni toplayan Ezra ve Tuba Çetin kardeşler, Norveç'te Sanayi Bakanı'nın kızıyla mağaza açıyor.
Moda dünyasının 'süper' kardeşleri
Aileden tekstilci iki tasarımcı kardeş Ezra ve Tuba Çetin, markaları "Bashqua" ile Japonya'da büyük ilgi görürken Norveç'te de mağaza açmaya hazırlanıyor.
Maçka caddesinde bir apartmanın giriş katında kendizi Avrupa'da bir "concept" mağazaya girmiş gibi hissediyorsunuz... Gerek dekorasyonu, gerekse askıda sergilenen tasarımları insanı oldukça keyiflendiriyor. Alexandre McQueen, Issey Miyake, Vivienne Westwood gibi çizgileri hem cesur hem de bir imza gibi belirgin bir koleksiyon var karşınızda. Burada kıyafetlerin yanı sıra, Yılmaz Zenger tarafından tasarlanan ve mekanın tüm karakteristik detaylarını oluşturan mobilyalar da satışa sunuluyor. Bu etkiyleyici koleksiyonun tasarımcıları; Ezra ve Tuba Çetin kardeşler. Ailelerinin uzun süre tekstil sektöründe olmaları, onların da tasarıma yönelmelerinde etkili olmuş. Anne ve babalarının da tasarımcı olduğunu, üretimin de içine girip tasarımlarını Avrupa'ya sattıklarını söyleyen Ezra Çetin, "Çocukluğumuzdan beri tekstil ile içiçeyiz. Babamız, 11-13 yaşlarındayken, bize vatka diktirirdi. Ailemizin uluslararası platformda faaliyet göstermesi bizim de moda tasarımcısı olmamız da oldukça etkili oldu" diyor. İki kardeşin eğitim süreçleri de oldukça renkli. Ezra, Bilkent Üniversitesi'nde Grafik Tasarım'dan mezun olduktan sonra, Marmara Üniversitesi'nde resim okumuş. Tuba ise Yeditepe Üniversitesi Tekstil Tasarım mezunu. İki kız kardeş hem okuyup hem de İngiltere ve Fransa'da ajanslara dışardan işler yapıp, tasarım alanındaki başarılarını o yıllarda kanıtlamışlar. Marka yaratmaya ne zaman ve nasıl karar verdiklerini sorduğumuzda, "İtalya'da tanıştığımız bir firma, özel tasarımlar hazırlamamızı istedi. Koleksiyon çok beğenilince, İtalya'da kalırsak, birlikte bir marka yaratabileceğimizi söyledi. Annemiz yalnız olduğu için İtalya'da kalmak istemedik ve aldığımız güç ile dönüp kendi markamızı yaratmaya karar verdik" diyorlar. 2003 yılında kurdukları "Bashqua" markaları ile Avrupa'daki ajanslara koleksiyon hazırlamış, ayrıca Avrupa ve Japonya'ya kendi markaları ile ihracat yapmışlar. Hazırladıkları ilk tişört koleksiyonu, özellikle Japonya, Hollanda, Danimarka ve Norveç'te çok beğenilmiş. Hatta Norveç Oslo'da Sanayi Bakanı'nın kızı ile bir mağaza açma yolunda ilk adımı da atmışlar. Çok yakında, Norveç'li kadınları giydirecekleri için de büyük heyecan duyuyorlar. İTKİB'in de destek verdiğini söyleyen kardeşler, bu yıl katılacakları "Who's Next ve Bread & Butter" fuarları ile de satışlarını güçlendirmeyi hedefliyor. Türkiye'de zincir mağazacılık sisteminin en önemli markalarına koleksiyon da hazırlayan Ezra ve Tuba Çetin, Bashqua markası ile kurumsal kimlik çalışmaları da yapıyor. Son olarak özel havacılık sektörünün önde gelen kuruluşlarından Freebird Airlines'ınn uçuş ve kabin ekiplerinin yeni üniformalarının tasarımını gerçekleştiren kardeşler, Bashqua markanın ruhunu oluşturan dinamizim ve farklılık ögelerini tasarımlarına da yansıtıyor. Pamuğu tarlada görüp, alıp kumaşa çevirip, nasıl kumaşa ve ipliğe dönüştüğünü çok iyi öğrendiklerini söyleyen Ezra, tasarımın vitrine gelene kadar da her safhasında çalışmalarının da başarılarında büyük payı olduğunu belirtiyor. Başarılı tasarımcının herkese ulaşabilen tasarımlar yapması gerektiğini düşündüklerini söyleyen kardeşlerin hedef kitlesi ise kendini genç hisseden tüm kadınlar. Tuba Çetin, "Koleksiyonu hazırlarken 20-40 yaş olarak belirlenmiş olsak da ileri yaşlardan kişilerin de alışveriş etmeleri bizi çok sevindiriyor" diyor. Sınırlı sayıda ürettikleri koleksiyonlarına her hafta yeni parçalar eklediklerini söyleyen kardeşler, kişiye özel tasarım da yapıyor. Sonbahar-kış koleksiyonlarının temasını ise Ezra Çetin şöyle anlatıyor: "Temamız 1951 doğumlu annemiz oldu. 50'li yıllarda, kıyafet ve yaşam tarzında Amerika'nın Türkiye'deki etkilerini görüyoruz. Bunları baz alarak yola çıktık. O zaman Nişantaşı'nda yaşayan güzel hanımlara hitap eden 65 parçalık bir koleksiyon hazırladık" diyor. 1950'lerin karakteristik özelliklerinin yanı sıra günümüzün dokunuşlarını taşıyan koleksiyon, kişilik farklılıklarını giyimi ile de yansıtmak isteyen sosyalaktif kadını hedefleyerek hazırlanmış. Koleksiyonda, markanın ruhunu yansıtan verev kesimler, farklı dikiş detayları uygulanmış. İpek, yıkamalı deri ve denim, lycra koton, akar boya özel dokuma kumaşlar kullanılmış. Sevdikleri marka ve dizaynırları sorduğumda, Issey Miyake, Yohji Yomamoto ve Türkiye de Ümit Ünal olduğunu söyleyen iki genç tasarımcının, Marieth Fransouez Girbaud ve Undercover en sevdikleri markalar. Gardroplarının vazgeçilmezlerinden olan tişörtlerde ise favorileri Petit Bateu ve kendi markaları...
Esra Çoruh
|