Erdoğan ile Putin Samsun'da buluşacak
Albert Çernişev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in pek çok danışmanından birisi. Yılda en az iki kere İstanbul'a geliyor. Türkiye'de pek çok dostu var. Hatta bir dönem Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel ve rahmetli Alpaslan Türkeş'le çok sıkı fıkı arkadaş olmuşlar... Türkçesi iyi, Türkiye'yi biliyor. O yüzden Recep Tayyip Erdoğan ile de bire bir konuşuyor olmalı ki, Başbakan Erdoğan, Çernişev'i, Türkiye'ye davet etmiş. 16 Kasım'da O da geliyor. 16 Kasım'da Samsun çok hareketli olacak. Çünkü Bakü-Tiflis-Ceyhan'ın Samsun ayağının açılışı yapılacak. Putin ile Başbakan Erdoğan beşinci kez bir araya gelecekler. Amaç, 11 milyar dolar olan dış ticaret hacmini 2006 yılında 20 milyar dolara taşımak. Enerji başta olmak üzere turizm, inşaat ve perakendede başlayan ilişki zincirinin yaratacağı ticaret hacmi bölgesel güçbirliği anlamında da önemli. Enerji'de Türkiye ve Rusya ilk kez 1984 yılında bir araya geldiler, 1987 yılında doğalgaz anlaşmasını imzaladılar. Finansmanı dahil 3 milyar dolarlık bu doğalgaz anlaşması yani Mavi Akım, Türkiye'nin en önemli boru hattı oldu. Şimdi ise devreye BaküTiflis Ceyhan petrol boru hattı giriyor. Yılda 50 milyar metreküp petrol taşıyacak olan Bakü-Tiflis-Ceyhan hattında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yüzde 6 paya sahip. Çünkü Türkiye, doğalgaz ve petrolde işin ticaretini de yapmak istiyor. Ceyhan, enerji terminaline dönüşecek. Türkiye petrol ve doğalgaza 7 milyar dolar(!) fatura ödüyor. Rusya'ya ise 3 milyar dolar. Sizin anlayacağınız Türkiye enerjide giderek daha fazla dışa bağımlı hale geliyor. Enerji Bakanlığı'nın hesaplamasına göre 2020 yılında Türkiye'de enerjide dışa bağımlılık oranı yüzde 80'ne ulaşacak. İşte büyük tehlike! Türk-Rus İş Konseyi'nin davetlisi olarak Antalya'ya gelen Albert Çernişev de bu noktada diyor ki; "Hesabınızı iyi yapın. Enerjide tamamen dışa bağımlı olmak düşünmeniz gereken bir konu." Peki, Türkiye ile Rusya nükleer santral konusunda işbirliği yapabilir mi? Çok fazla dillendirilmese de Antalya'da üzerinde durulan önemli konulardan birisi de bu. Konu tartışmalı olmasına rağmen Türkiye, bir yandan dışa bağımlılığı azaltmak istiyor. Bir taraftan da enerji de çeşitliliği artırmak için en az 3 nükleer santral kurmak için görüşmeler yapıyor. Başta Kanada olmak üzere Fransa, ABD ve Rusya ile görüşmeler sürüyor. Yansıyan hava "nükleer santralsiz olmaz" biçiminde.
"500 milyar dolarımız var" Türkiye-Rusya ilişkilerinde 2000 yılı bir dönüm noktası. Putin'in devlet başkanı olmasıyla başlayan bu süreçte Rusya, petrol fiyatlarındaki artışın da etkisiyle sınıf atladı. Artık zenginler liginde. Çernişev'e göre zaten 3 yıl sonra tam 500 milyar dolarları olacak. Nasıl mı? Bu yılın sonunda Merkez Bankası'nın altın ve döviz rezervinin 183 milyar doları bulması bekleniyor. Rusya, şu ana kadar 80 milyar dolar dış ticaret fazlası vermiş. Yıl sonunda dış ticaret fazlasının 150 milyar doları bulacağını tahmin ediyorlar. İşte bu hedefler böyle giderse Çernişev'in dediği de olur... Dünya zenginler ligi dedik, Rusya 2006'da Dünya Ticaret Örgütü'ne üye oluyor, aynı zamanda G8'lere evsahipliği yapacak. Ama bir sorun var, gelir dağılımı dengesiz. Devlet zengin, halk yoksul. 2'nci dönem başkan seçilen Putin, eğer Anayasa'da bir değişiklik yapıp 3'üncü kez başkan seçilirse oyun kartları farklı olacak. Rusya tıpkı Matruşka bebek...
|