kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

Yine rating kuruluşları

Uluslararası kredi derecelendirme (rating) kuruluşları ile ilgili yazıma ilişkin, okurlarımdan çeşitli yorumlar aldım. Yazımda, dünyada ağırlığı fazla üç önemli rating kuruluşunu, analizlerini gerçekçi biçimde yapmadıkları, yabancı yatırımcıları düşünerek muhafazakar davrandıkları ve Türkiye'ye de layık olduğu notu vermedikleri için eleştirmiştim.
Bu düşüncelerime ilişkin olarak, ABD'den Saruhan Hatipoğlu, risk konularında yoğunlaşmış bir firmanın genel direktörü olarak çalıştığını belirterek, kredi derecelendirme kuruluşları hakkında şu yorumları bana iletti.

Trend
değişiyor
"Yazınızın ana hatları bize kendi müşterilerimiz tarafından oldukça artan bir frekansla söyleniyor. Bu üç büyük firma, "first mover advantage" (ilk hareket edenin avantajı) teorisini başarı ile pratiğe koymuş ve müşterilerini güçlendirdikleri isimlerinden ve reklamlardan sağlamışlardır. Tabii bu büyük firmaların vermiş olduğu hizmeti küçültmek istemek değil maksadım, fakat söylemiş olduğunuz konservatif yaklaşımları ABD ve Avrupa'da bir çok şirketin dikkatini çekmektedir. ..belki de değişmekte olan bir trendin habercisi. Üç büyükler hep aramızda olacaklar, ama sayısı hızla artan şirketlerde daha küçük ve daha kapsamlı analiz yapan risk analizi firmalarının sözlerini ve tahminlerini dinleyecekler gibi gözüküyor."
Gerçekten de, bazı kredi derecelendirme kuruluşları, temel stratejilerini "müşterilerine ilk haber verip, onların ülkeden veya firmaların kağıtlarından derhal çıkmalarını sağlamak ve onları zararlardan korumak" şeklinde belirledikleri için, sonuçta bu yöne gidiyor. Asya krizi sırasında, başkalarından daha geç sinyal vermeleri nedeniyle eleştiri oklarını üzerlerine çeken bu kurumlar, şimdi işin telafisi yoluna gidiyorlar. Ülkelerin ve firmaların bu stratejiden zarar gördükleri kuşkusuz.

Sadece borca bakılmaz
Fitch Rating eski çalışanlarından Nesrin Şirvan ise, bir ülkenin ratingini borç ödeme kapasitesinin belirlediğine değinerek, "Türkiye AB'ye tam üye olsa da bu borç yükü ile ancak bu kategoride yer alabilir. Bizden daha borçlu bir ülke sayısı da çok az. (200 milyar dolar) S&P ve Moody's in bazı agresif görüşleri olabilir ama Fitch'i lütfen aynı kategoriye koymayın. Zira Türkiye de ofisi olan ve Türkiye adına kavga veren tek rating kuruluşu olduğuna emin olabilirsiniz" şeklindeki görüşlerini ortaya koyuyor.
Sayın Şirvan, Fitch konusunda haklılar. Geçmişte Türkiye için önemli kavga verdiklerini ben de biliyorum.
Ancak, "bir ülkenin sadece borç ödeme kapasitesine bakılıp, ona göre not vermek" görüşünü kabul etmeye olanak yok. Böyle olsa, Japonya, Belçika, İtalya gibi kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 100 aşan ülkelerin notlarının bizden düşük olması gerekir.
Kanımca, analizler bir bütündür. Sadece müşterilerini düşünerek ve çok fazla tutucu davranarak bir sonuca varılamaz. Analizlerin objektif, riske önem veren, buna karşı ülkenin olumlu yönlerini de dikkate alacak şekilde ve yol gösterici biçimde yapılması gerekir.
Kredi derecelendirme kurumları, sadece "ilk hareket edenin avantajı" teorisine göre, yani "ilk sana haber verip, kaçırtacağım" stratejisi ile hareket ederse, müşteri portföylerinin sıcak paracılarla dolacağı kesindir. Bu stratejiler, uluslararası finansal sistemin doğru ve etkin işlev görmesine mani olmakta ve bu kuruluşların kredibilitesini azaltmaktadır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Forbes'un Türkiye reçetesi   / 19-10-2005
 Kuş gribinin ekonomiye etkileri   / 17-10-2005
 Rating kuruluşları kredibilite kaybediyor   / 15-10-2005
 Faiz indirimine bakış   / 12-10-2005
 Reel faizler nereye kadar düşebilir?   / 10-10-2005
 Global finansal istikrar   / 08-10-2005
 Ekonomik ulusalcılık   / 07-10-2005
 Bundan sonra...   / 05-10-2005
 Zoraki evlilik   / 03-10-2005
 Mortgage şeffaflaştıracak   / 01-10-2005
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Tüpraş'a şartlı onay ne demek?
Rekabet Kurulu, Tüpraş'ın...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Üçüncü köprü işi karışık
İstanbul Büyükşehir Belediye...
MELİHA OKUR
Erdoğan ile Putin Samsun'da buluşacak
Albert Çernişev,...
GAZİ ERÇEL
Yine rating kuruluşları
Uluslararası kredi...
Büyükşehir'den gökdelene kılıf
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi bir skandal karara daha imza...
İzmir'i fısıltı depremi vurdu
Depremlerle sarsılan İzmir'i dün de "deprem olacak" dedikoduları...
İhbarcıların üçü de rektörle takışmış
İhbarcıların üçü de rektörle takışmış
Van Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanmasında rol oynayan Sedef Er ve...
Ölüm tehdidi alan dekan konuştu
Ölüm tehdidi alan dekan konuştu
Rektörünün tutuklanmasıyla Türkiye gündemine oturan Yüzüncüyıl...
IMKB
E: 31.429 D:% 0,08
DOLAR
S: 1,360 D:% -0,257
EURO
S: 1,634 D:% 0,153
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu