| |
Dik yürüyen Alman Türkleri
DÜSSELDORF - Fenerbahçe-Schalke 04 maçını Almanya'da dev ekrandan izledik... "Vatangücü" lokalinde... Önce Vatangücü'nün ve lokalin hikayesini anlatalım... Düsseldorf'ta bir futbol kulübü varmış: DSC Victoria 1902. Yüzyıllık kulüp. Kulüp zamanla ekonomik sıkıntıya düşmüş. İflas etmiş. Kapanmış. DSC Victoria 1902'nin "tesisleri" belediyeye geçmiş.
"Bizimkilerin" de Düsseldorf'ta iki futbol kulübü varmış. Biri Türkgücü. Diğeri Vatanspor. Bu iki kulüp "tek çatıda" birleşmiş. "Vatangücü" olmuş. Ve Vatangücü belediyeden DSC Victoria 1902'nin "her şeyini" kiralamış. Asırlık Alman kulübünün "sahaları, müzesi, lokali, kazandığı kupalar" şimdi bizimkilerde.
Trabzon'un Arsin'inden Mehmet Kızıltan yıllardır Almanya'da. Vatangücü'nün başkanı. Önceki gece birlikte maç izlerken bize dedi ki: - Şimdi bu tesisleri 49 yıllığına almak istiyoruz... Belediye olumlu bakıyor... Önümüzdeki günlerde işi bitireceğiz.
Vatangücü'nün dört futbol takımı var. Futbolcu sayısı 100'ün üzerinde. Futbolcular Türk, Alman, Yunan, İspanyol, Portekizli, Tunuslu, Faslı........ "Üyeleri de" hayli çok. Lokale geldik diye bizi de "ayaküstü Vatangücü üyesi yapıverdiler."
Maç "milli maç izlenir gibi" izlendi. Fenerbahçe gol attıkça lokaldekiler havaya fırladılar. Darbuka çalan, davul çalan, göbek atan bile vardı. Fenerbahçe gol yediğinde ise lokal "ölüm sessizliğine" bürünüyordu. Lokaldeki Türk gençlerine dikkat ettik. Esmer bir genç, saçının yarısını sarıya boyatmış. Bir başkası, küpeli. Birinin yakasında bozkurt rozeti var. Diğerinin boynunda "Hazreti Ali'nin kılıcı" şeklindeki kolye. Kiminin Türkçesi mükemmel. Kimininki kıt. Ve hepsi uyum içindeler.
Uyumdan söz etmişken bay Armin Laschet üzerine de birkaç söz söyleyelim. Almanya'da eskiden Uyum Bakanlığı yoktu. Şimdi var. Armin Laschet, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı. Onunla konuştuk. "Yeni bir aşamaya geldik" dedi: - Artık her şey değişecek... Bundan sonra ilişkiler eskisi gibi kaygı verici olmayacak.
Armin Laschet "değişimi" anlattı: - Daha önceleri Türkler'i nasıl geri yollarız diye siyaset üretiyorduk... Şimdi Türkler hakkındaki düşünceler değişiyor... Biz siyasetçiler de Türkler'le birlikte yaşamak için neler yapmalıyız diye siyaset üretiyoruz.
Değişim kolay değil. Batı'da pek çok kafada Türkler'le ilgili "önyargılar" var. "Bizimkiler" bu önyargıları kırmak için atağa geçmişler. Örneğin... Düsseldorf'un yakınlarındaki Duisburg kentine gittik. Kentte 70 bin Türk yaşıyor. Türkler örgütlü. Örgütlerden biri "Duisburg ve Çevresi İşadamları Derneği." Başkanı Kastamonulu Selgün Çalışır. Yardımcısı Kayserili Mehmet Yıldırım. İkisiyle de konuştuk. Dernek, Alman gazetecileri Türkiye'ye davet ediyor. Alman işadamlarını Türkiye'ye getiriyor. 17-21 Aralık'ta 35 Alman işadamını daha Gaziantep'e getirecekler. Selgün ve Mehmet bey dediler ki: - Önyargılar diyalogla aşılır... Bugüne kadar diyalog kurmakta ve kendimizi anlatmakta yeterince başarılı olamamışız... Şimdi bir şeyler değişiyor... Dönem önyargıların kırılması dönemi... Uyum dönemi.
Selgün Çalışır ile Mehmet Yıldırım "Duisburg Türklerini" toplamışlar. Bize getirdiler. Sorduk: - Arkadaşlar nasılsınız? Aldığımız yanıt bizi duygulandırdı: - Artık dik yürüyoruz.
|