kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ahmet Umit @ SABAH
 

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (14)

"Zehra'ylaçıkmıştımpavyondan,sanki benikoruyabilirmişgibi... Çetin köşebaşında dikildikarşımıza..."

O gece Çetin, pavyona geldi. Son bir haftadır hep geliyordu zaten. Ben şarkı söylerken sahneye yirmi bir tane şampanya şişesi dizdirdi." Anlatırken gözlerini yüzüme dikti, sonra utanarak kaçırdı. "Yani benim yaşım yirmi bir olduğu için... Niyeti benimle barışmaktı. Ama ben ona çok kızgındım..." Çilem'in sesi boğuklaşmaya başladı, çenesi titredi. Sakinleşmesi için bekledik. "Sonra..." dedim olabildiğince şefkatli bir sesle. "Sonra" dedi burnunu çekerek, "Benim şarkım bitti sahneden indim. Yanıma geldi. 'Seninle konuşmak istiyorum' dedi. 'Konuşacak bir şey yok' dedim. 'Böyle yapma, beni seviyorsun' dedi. 'Sevmiyorum' dedim. 'Seviyorsun' dedi. 'Hayır, ben başka birini seviyorum' dedim. 'Yalan!' diye bağırdı. Pavyondaki herkes dönüp bize baktı. Çetin hiç aldırmadı. Öfkeyle bileğimi tuttu. 'Hadi gidiyoruz!' dedi. 'Ben bir yere gitmiyorum' dedim. Beni çekiştirmeye başladı. O sırada pavyonun sahibi Müslim Abi yetişti. Çetin'i bir köşeye çekti. 'Mekanımda mesele çıkarma' dedi. Çetin dik dik baktı Müslim Abi'ye. 'Bak Müslim seni severim' dedi, 'Derdim seninle değil.' 'O zaman burada maraza çıkarma.' 'Ben Çilem'le konuşacağım' dedi. Müslim Abi de dik dik baktı. 'Burada olmaz Çetin. Çilem'le başka yerde konuş. Bak müşterilerimi tedirgin ettin.' Çetin müşterilere baktı, sonra bana döndü. 'Bu iş burada bitmez Çilem' dedi. 'Senin peşini bırakmam.' Sonra çıktı gitti pavyondan. Ben, Müslim Abi'ye yalvardım. 'Eve giderken yanıma birini verin' dedim. Müslim Abi öfkelendi. 'Ben, sana bu ite bulaşma demedim mi?' diye tersledi beni. 'Bu herif manyak, başına iş açar demedim mi? Al işte dediklerimin hepsi çıktı bir bir. Yok kızım, benden hiç yardım bekleme, başının çaresine bak. Ben bu kudurmuş herifle dalaşamam.' Müslim Abi böyle deyince iyice korkmaya başladım. Kimi arayacağım, kimden yardım isteyeceğim?" Çilem bunları anlatırken, sessizce dinleyen Sadi'ye kaydı bakışlarım. "Sadi Abi'nden isteseydin" dedim. "Pavyonda olsaydı, isterdim zaten." Sadi sanki bir suç işlemiş gibi ezik bakışlarını önce Çilem'e, sonra bana dikti. "O gece işe gitmemiştim Başkomserim. Zavallı anacığım hastaydı, yanında kaldım." "Gene de aradım Sadi Abi'yi ama telefonu açılmadı." "Sesini kapatmıştım" diye açıkladı Sadi. "Anacığım güç bela uyumuştu. Telefon sesine uyanır diye kapattım sesini. Sonra fark ettim Çilem'in aradığını. Aradım ama kimse açmadı. Meğerse Çetin saldırmış kızcağıza." "Nerede oldu bu olay?" diyerek Çilem'e döndüm. "Pavyonun çıkışında. Zaten biliyordum Çetin'in beni beklediğini. Bizim kızlardan Zehra'yla çıkmıştım pavyondan, sanki beni koruyabilirmiş gibi. Çetin köşe başında dikildi karşımıza. Zehra diklenecek oldu, Çetin eliyle itti onu. 'Siktir git orospu' dedi. 'Bir de senin ağzını burnunu kırmayayım.' Korktu Zehra. 'Kusura bakma Çilem, benim evde küçük bir oğlum var' dedi. Kızmadım. Ne suçu vardı Zehra'nın, bir suçlu varsa o da bendim. Böyle bir adamı sevdiğim için. Zehra gidince, Çetin sokuldu yanıma. 'Yanlış yapıyorsun' dedi. 'Seni deli gibi seviyorum. Tamam bir yanlışlık yaptık. O Sühedan denen karıya takıldık. Ama anladık yanlışımızı. Bak, sana döndük işte. Uzatma artık.' Belki de Çetin'i affedecektim, kaderim buymuş diye boyun eğecektim ama o sosyetik karının adını anınca kanım beynime çıktı. 'Sen uzatma' diye çıkıştım. 'Bırak yakamı, kime gittiysen, onun peşine düş!' 'Bağırma!' diye uyardı. Ben sesimi daha da yükselttim. Bunun üzerine Çetin bir tokat indirdi yüzüme. Kendimi kaybedip, ben de ona bir tokat attım. İşte o tokat Çetin'i çileden çıkardı, sanki karşısında bir erkek varmış gibi başladı bana vurmaya. Eğer oradan geçenler araya girmese döve döve öldürecekti beni. Ama kalabalık bir grup gelip beni kurtardı. Çetin de elini kolunu sallaya sallaya çekti gitti."
DEVAM EDECEK

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (13)   / 15-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (12)   / 14-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (11)   / 13-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (10)   / 12-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (9)   / 11-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (8)   / 10-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (7)   / 09-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (6)   / 08-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (5)   / 07-10-2005
 Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (4)   / 06-10-2005
AYŞE TÜTER
Piliç avcı kebabı
Şehriyeyi yağda pembeleşinceye kadar...
AHMET UMİT
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi...
Ciddiye alın ama paniğe gerek yok
Ciddiye alın ama paniğe gerek yok
Kuş gribinin kendisini korkutmadığını söyleyen Prof. Dr. Koptagel...
Döngel Kârhanesi TMSF kıskacında
Döngel Kârhanesi TMSF kıskacında
TMSF'nin bir geneleve el koyarak işletmeciliğini üstlenmesinin...
İftarlar da olmasa!
İftarlar da olmasa!
Bir süre öncesine kadar davet davet koşturmaktan helak olan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.