Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan ''Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Taslağı''ndaki, kredi kartlarının kullanım limitine ilişkin düzenlemeye karşı çıkarken, bu maddeye bazı eklemelerin yapılmasını istedi..
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürü Özcan Pektaş, BDDK tarafından hazırlanan söz konusu yasa taslağının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını, imzaların tamamlanmasının ardından da TBMM'ye gönderileceğini söyledi. Pektaş, 2003 yılında da kredi kartları temerrüt faizlerinde büyük bir sıkıntı yaşandığını ve bunun yapılan kanuni bir düzenleme ile giderildiğini hatırlattı.
''KREDİ KARTI BORÇLARI YİNE KARTLA ÖDENİYOR''
Şu anda kredi kartı borçlarının yine kredi kartı ile ödenmeye devam
edildiğini ve bunun büyük bir sıkıntıya neden olduğuna dikkat çeken Pektaş, bu yüzden kredi kartlarındaki batık tutarının 1 milyar 193 milyon YTL (1.2 katrilyon lira) ulaştığını ve kredi kartlarında sistemde yeniden bir tıkanma yaşandığını bildirdi. Kredi kartları ile bu yılın başından itibaren 16 milyar 68 milyon YTL (16 katrilyon 68 trilyon lira) harcama yapıldığını ve bunun 1 milyar 193 milyon YTL'sinin batık durumda olduğunu anlatan Pektaş, batık kredilerdeki aylık artışın ise yüzde 5'ler düzeyinde bulunduğunu söyledi. Pektaş, şunları kaydetti:
''Batık kredilerin, kredi kartı harcamalarındaki yüzdesi ise yüzde 7.4. Bu batık kredilerin yıl başındaki oranı ise sadece yüzde 4.3 idi. Yılbaşından bu yana aylık yüzde 5 arta arta aylık yüzde 7.4'lere kadar ulaştı. Burada temel sıkıntı, kredi kartı borcunun yine kredi kartı ile ödenmeye devam edilmesi. Şu an 21 bankanın Eylül ayı sonu itibariyle aylık faiz oranı yüzde 5.4'dür. Bunun yıllık bileşik faizi ise yüzde 91. Eylül sonu itibariyle minimum aylık faiz yüzde 3.75, bunun bileşiği de yüzde 55'e tekabül ediyor. Aylık en yüksek faiz oranı ise yüzde 7.27, bunun bileşiği yüzde 132'ye geliyor.
İç borçlanmaya bakıyorsunuz yüzde 15'lerin altında seyretmeye başladı. Ticari alışverişlere bakıyorsunuz ödememe durumunda azami alınacak tutar yüzde 30. Oysa bir tüketici alışveriş yaptığında, nakit çektiğinde, ardından darboğaza girmesi halinde bunun için ödediği yıllık bileşik faiz yüzde 132. Bunun adı serbest piyasa mı? Serbest piyasa demek, tutanın tuttuğunu öpmesi demek değil. Bir kurullar manzumesidir. Bir boşluk bir sıkıntı varsa bu konulacak olan kurallarla rehabilite edilir.''
İÇ BORÇLANMA FAİZİNİN İKİ KATI
Bu sorunun parlamento tarafından çözümlenebileceğini belirten Pektaş, Parlamento'nun kredi kartı faizlerini iç borçlanma faizinin iki katını geçemeyeceğine ilişkin düzenlemeyle sorunu kökünden ortadan kaldırabileceğini bildirdi.
Pektaş, ''Yani bizim ifade etmeye çalıştığımız hadise, belli bir faiz oranının, bu konuda bir üst limitin belirlenmesidir'' dedi. Burada makul olanın ise kredi kartı faizlerinin iç borçlanma faizinin iki katını geçmemesi olacağını anlatan Pektaş, bunun da yüzde 30'lara tekabül edeceğini kaydetti. Pektaş, ''Bu yapılırsa ola ki kredi kartı borcunun ödenmemesi halinde tüketicinin ocağına incir ağacı dikilmesin. Tüketici yüzde 132 bileşik faiz ödemek zorunda kalmasın'' diye konuştu. Bu yüzden kredi kartı faizinin kendisine belli bir endeks getirilmesi gerektiğini anlatan Pektaş, bunun da iç borçlanma faizinin iki katı şeklinde belirleneceği gibi, TEFE veya ÜFE'yi baz alan bir düzenleme şeklinde olabileceğini söyledi.
''TERAZİYİ DENGEYE PARLAMENTO GETİRECEK''
Kredi kartı faizlerinde kantarın topuzunun kaçtığını belirten Pektaş, ''Teraziyi parlamento dengeye getirecek'' dedi. Burada yaşanan sıkıntının kredi kartı faizinin çok yüksek olmasından kaynaklandığını ifade eden Pektaş, tasarıda eksik olan bir konu daha bulunduğunu anlattı. Halen her tüketicinin elinde çok fazla kredi kartı bulunduğunu, her kredi kartının da ayrı bir limiti olduğunu ifade eden Pektaş, bunun ise kredi kartı borçlarının yine kredi kartları ile kapatılmasının sürdürülmesine imkan verdiğini söyleyerek, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini kaydetti. BDDK tarafından hazırlanan taslakta, tüketicinin istediği sayıda kredi kartı sahibi olmasına imkan tanındığını hatırlatan Pektaş, yine taslakla sözgelimi aylık geliri bin YTL olan bir tüketicinin sahip olduğu her bir kredi kartının kullanım limitinin aylık gelirinin 2 katı ile sınırlandığını hatırlattı. Pektaş, bu durumda 10 tane kredi kartı olan aynı tüketicinin bu kredi kartları için toplam 20 bin lira tutarında bir kullanım limitine sahip olacağını, bunun da şu anda yaşanan sıkıntıların devam etmesi anlamına geldiğini bildirdi. Tasarıdaki bu düzenlemeye karşı olduklarını belirten Pektaş, şunları kaydetti: ''Bir tüketicinin birden fazla kredi kartı sahibi olmasını engelleyemezsiniz. Niye? Çünkü Rekabet Kanunu'na aykırı. Bu yüzden biz de diyoruz ki, kredi kartlarının limiti, tüketicinin aylık ortalama gelirinin iki katını aşmasın. Ancak, BDDK'dan ayrıldığımız nokta şu. Bu limit tüketicisinin sahip olduğu her bir kredi kartı için değil, sahip olduğu ve daha sonra sahip olacağı bütün kredi kartları için geçerli olsun. Bunu sağlamak da oldukça kolay. Eğer tüketicinin sahip olduğu ve alacağı kredi kartları kendisine ait TC kimlik numarasıyla ilişkilendirilecek bir havuz içerisinde toplanırsa bunun izlenmesi oldukça kolay olacak. Bunun için bir TC kimlik havuzu oluşturulması lazım. Her vatandaşın TC kimlik numarası zaten belli. Tüketici kaç kredi kartı alırsa alsın, bu kartlar, TC kimlik numarasıyla ilişkilendirilerek Bankalararası Kredi Kartları Merkezinde o kimlik numarası ana atar damar olacaktır. Siz hangi kredi kartı ile alışveriş yaparsanız yapın bu önce Bankalararası Kredi Kartları Merkezi'ne gidiyor, oradan ilgili bankaya ulaşıyor. Sözünü ettiğim sistemde basit bir yazılımla TC kimlik numaraları girilecektir. Sizin bütün kredi kartlarınızdan bir ay içinde yapacağınız alışverişler ile nakit çekimleriniz bir aylık gelirinizin iki katını geçip geçmediği böylece izlenebilecek. Geçtiği anda kredi kartınızı kullanamayacaksınız.'' ''YORGANIN DIŞINA İSTESENİZ DE ÇIKAMAYACAKSINIZ''
Taslakta, bu yönde bir değişiklik yapılması halinde, kredi kartlarının kullanımında yorganın boyunun belirlenmiş olacağını ifade eden Pektaş, bu yorganın da tüketicinin boyuna uygun olacağını, tüketici tepinse de ters dönse de yorganın içinde kalacağını söyledi. Pektaş, sistemdeki sıkışmanın böylece önlenmiş olacağını bildirdi.
''TÜKETİCİ GELECEĞİNİ İPOTEK EDİYOR''
Tüketicilerin kredi kartı ile yaptığı çok taksitli alışverişleri de eleştiren Pektaş, çok taksitli alışverişlerde tüketicinin henüz kazanmadığı bir parayı harcadığını, bunun da geleceğini ipotek altına almak olduğuna dikkat çekti. Pektaş, tüketicilerden bu durumdan kaçınmalarını istedi. Pektaş, kredi kartlarıyla ilgili BDDK'nın hazırladığı taslağın TBMM'ye sevkinin ardından ilgili komisyonlarda görüşülürken Sanayi Bakanlığı'nın komisyonlar nezdinde girişimlerde bulunacağını, taslağa istedikleri düzenlemeleri koymaya çalışacaklarını anlattı.