  |
|
Bir kişiye aynı suçtan 2 dava, 2 farklı karar
Cep telefonu gasp ettiği iddia edilen Önder Orhan'a, bir yanlışlık nedeniyle 2 ayrı dava açıldı. Davacı farklı ifade verince bir davada beraat etti, diğerinde ceza aldı.
Ankara Adliyesi'nde, hukuk fakültelerinde 'adli hata'nın örneği olarak okutulacak bir yargılama süreci yaşandı. Yasaların uygulanma şeklinin önemini ve adaletin terazisinin hassasiyetini ortaya koyan olay, 2003 yılında yaşandı. Dava konusu olayda Önder Orhan tanıdığı Fuat Alıcı'dan cep telefonunu istedi. Alıcı önce vermek istemedi. Ancak Önder, 'sallama' diye tabir edilen bıçağı gösterince korkup verdi. Alıcı'nın bu yöndeki suç duyurusu üzerine, Savcılık, Orhan hakkında "gasp" iddiasıyla 21 Mart 2003'te dava açtı. Dava, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı. Orhan'a "gasp", gaspedilen cep telefonunu satın alan Çetin Urmak'a ise "suç eşyası malı satın almak" suçu yöneltildi. Yargılamanın başında "kaçak" olan sanık Orhan, kısa süre sonra yakalanarak tutuklandı. Orhan, avukat istemedi, savunmasını kendisi yaptı. Başsavcılık, bu dava başladıktan 26 gün sonra, ikinci bir iddianameyle bir başka dava açtı. Sanık yine Orhan'dı ve suçu Alıcı'nın cep telefonunu bıçakla gaspetmekti. Bu iddianame de 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Şikayetçi Alıcı, ilk davanın görüldüğü, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Orhan'ı suçladı, "Parktaydık, bıçağı tutup üzerime geldi, park ıssızdı. Ben de korktum telefonu verdim" dedi. Mahkeme, Orhan'ı "gasp" suçundan, 2003 yılının 15 Temmuz'unda, 12 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Alıcı, 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada ise ifade değiştirdi. Orhan'ın telefonu bir kez konuşup geri vermek üzere aldığını, ancak sonra kaçıp gittiğini söyledi. Mahkeme, emniyette verdiği ifadede Orhan'ın bıçak gösterdiğini söylediğini hatırlattı. Ancak Alıcı, "Polis telefonumu bir an önce bulsun diye böyle ifade verdim. Doğru değildi" dedi. Alıcı, şikayetçi olmadığını da söyleyince Orhan'ın tutukluluğunun kaldırılmasına, "gasp" suçundan beraatine, "emanet eşyayı kötüye kullanmak" davasının da düşürülmesine karar verildi. Ancak sanık, aynı davanın görüldüğü diğer mahkeme olan 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla 18 Haziran 2003'ten beri cezaevindeydi. Orhan'ın avukatları, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyet kararını temyiz etti. Yargıtay, 12 yıl 6 aylık hapis cezasını onadı. 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ise, itiraz eden olmayınca kesinleşti.
Göksal ÇAĞLAV / ANKARA
|