Kozlar artık bizde
Yakından tanıdığımız Kopenhag'ın Parken Stadı'ndaki randevu Danimarka ve Yunanistan için çok önemli idi. Bizim açımızdan da en az sahadaki iki takım kadar önem taşıyan karşılaşma istediğimiz sonuçla bitti. Artık grup ikinciliği için kozlar kendi ellerimizde. Kopenhag'daki kritik mücadele yüksek tempo ile ve Yunanistan'ın kaçırdığı net bir gol pozisyonu ile başladı. İlk beş dakikadan sonra beklenen saha içi görüntüsü şekillendi. Yunanistan en büyük silahı garantili, kalabalık alan savunmasını titizlikle uygulamaya koydu. Kenarları yardımlaşmalı kapattılar. Gravesen'i sürekli kontrol altında tuttular. Tomasson'u katı markaja aldılar. Ve alanı iyice daralttılar. Danimarka kolektif yapısı çok iyi bir takım. Ayrıca dün gece çok da hırslı idiler. Yunanistan savunmasının yerleşme düzenini bozabilmek için bütün varyasyonları denemeye çalıştılar. Ama bir türlü pozisyon bulamadılar. Yunanistan seyrek zamanlarda uzun toplarla ilerideki son adamı Vryzas'ı çizgi defansın arkasına sarkıtmak istiyordu. Kazandıkları iki-üç duran topta da 18 içine topluca gelerek ümit bekliyorlardı.
REHHAGEL'İN HESABI ŞAŞTI Otto Rehhagel'in planı alışılmış sağlam takım savunmasıyla skorda dengeyi uzun süre tutarak maçın son 20 dakikasındaki Danimarka'nın alacağı risklerden faydalanmaktı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Devre sonuna doğru Danimarka'nın golü kornerden geldi. Bu gol, Yunanistan'ın yemeye alışık olmadığı, resim çektirir gibi atılmış bir goldü. İkinci yarıda Yunanistan mecburen risk alarak, kendi alışılmış şablonunun dışına çıktı. Bu, Danimarka için büyük avantajdı. Ama onlar buldukları geniş alanda biraz da stresten kendilerini garanti altına alacak ikinci golü bir türlü kaydedemediler. Yine de istediklerini elde etmeyi başardılar. Ve bizim Arnavutluk ile deplasmanda oynayacağımız maçı beklemeye başladılar. Bu maçla ilgili son notum da Gravesen ile ilgili. Her zaman takdir ettiğim bu oyuncunun futbol kalitesi bir tarafa, yüreğine ve hırsına bir kere daha hayran kaldım.
|