Hükümetten YÖK'e "vize" dalı...
Haberi özetlersek; Hükümet ile YÖK arasındaki krizin temel nedeni olan kadro sorunu çözülüyor. YÖK, boş bulunan kadrolarının yüzde 80'ine herhangi bir vizeye gerek duymadan doğrudan atama yapabilecek. Ayrıca, zaruri ihtiyaç duyduğu kadrolar için açıktan atama izni verilecek. Zaruri kadro dışındaki hak, tüm kamu kurum ve kuruluşları için de geçerli olacak. Boşalan kadroların, geriye kalan yüzde 20'lik bölümü için ise Başbakanlık'tan vize alma zorunluluğu devam edecek. Ayrıca, sözleşmeli personelin görevlerine devamı için, her yıl alınması gereken Başbakanlık vizesi uygulaması da kalkacak. Haberimizin kaynağı ise Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin...
Krizin nedeni Konuyu baştan alırsak; Hükümet ile YÖK arasındaki kadro krizi iki yıldır sürüyor. Krizin temel nedenine gelirsek; YÖK'ün öğretim görevlisi, okutman, uzman ve araştırma görevlisi kadrolarına yapacağı atamaları, Başbakanlık kendi iznine bağladı. YÖK de genelgeye karşı Danıştay'a dava açıp yürütmeyi durdurdu. Başbakanlık karşı atağa geçti; 25 Eylül'de yayınladığı bir başka genelge ile YÖK'ün atama işlemlerini 31 Aralık'a kadar dondurdu. Buna; 24 Eylül'de Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "özel sektöre üniversite açma izni vermediği ve öğretim üyesi yetiştirmediği" gerekçesiyle YÖK'ü "kafası basmamakla" suçlaması eklenince, krizi daha da tırmandırdı. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, özel sektöre üniversite açma yetkisi verilmesinin Anayasa sorunu olduğunu belirtti. Teziç, kadroların sayısı ve kullanma usulü konusunda iki yıldır hükümetin önlerini tıkadığını söyledi. YÖK, Danıştay'dan bir kez daha genelgenin yürürlüğünü durdurma kararı çıkarırken kriz de bu noktada kaldı.
Bütçe'ye ek maddde Krizi çözmek için YÖK'e uzatılmasına karar verilen zeytin dalına gelince; Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'i Maliye bürokratları ile makamında çalışırken bulduk. Şahin, yakında Meclis'e sunulacak Bütçe Kanunu üzerinde çalıştıklarını belirterek konuya girdi. Kamu personeli ile ilgili Kanuna eklemeyi kararlaştırdıkları maddeleri sıraladı. Şahin'in anlattıklarını özetlersek: 1- Sözleşmeli personelin (4B) işine devam edip etmeyeceği, her yıl hükümetin vizesine bağlıydı. Uygulamaya son veriliyor. Sözleşmeli personelin görev süresi, her yıl otomatikman uzayacak. 2- YÖK ile hükümet arasında krize neden olan; boşalan kadrolara yapılacak atamalara getirilen vize uygulaması kalkıyor. YÖK dahil tüm kurumlar, boşalan kadrolarının yüzde 80'ine, Kamu Personel Sınavı'nı kazanmışlar arasından doğrudan atama yapabilecek. Yüzde 20'lik bölüm için vize uygulaması sürecek. (2000 yılı Bütçe Kanunu ile yüzde 80 uygulaması getirilmiş, daha sonra tümü Başbakanlığın vizesine tabi tutulmuştu.) 3- Öğretim ve araştırma görevlisi, okutman, uzman gibi kadrolar için zaruri talep varsa; açıktan atama izin kararı ile YÖK'ün bu sıkıntısı da aşılacak. 4- Bu yıl 40 bin yeni personel alımı kararlaştırılmıştı. Bu yıl alınacak 48 bin yeni personel ile YÖK dahil kamu kurumlarının kadro açıkları kapatılacak. Özetle hükümet, barışı sağlamak için YÖK'e "vize dalı" uzatma kararı almış. Bu barışı sağlar mı? Şahin'in yanıtı şöyle: "Sayın Teziç, Hukuk Fakültesi'nden hocam. Başka talepleri varsa onları da alacağız. Öğrenci hocasını dinler..." AB'nin müzakere sürecine, eğitim, araştırma ve bilim ile başlayacağı göz önüne alındığında, zaten bu krizin biran önce aşılması şarttı...
|