|
|
|
|
Orkun Uçar ne okuyor?
Hayata bakışımı değiştiren üç kitap ve yazarı vardır: Isaac Asimov'u okuduğumda insan ilişkilerine, mantık çözümlemelerine, sorunlara zeka yoluyla bakmayı öğrenmiştim. Isaac Asimov'un "Vakıf" adlı kitabında; "Şiddet akılsızların ilk, akıllıların son başvurduğu sorun çözücü yöntemdir!" diyordu. Onun sayesinde büyük ordulardan daha etkili bir gücün farkına vardım: Zeka! Zeka ile sorunları çözebilir, ortaya çıkmadan önleyebilirdiniz. Üstelik zamanı gelen bir düşüncenin önünde hiçbir güç duramıyordu. George Orwell'ın "1984" adlı eserini okuduğum zaman Isaac Asimov'da etki sahasını fark ettiğim zekaya bu kez sistem ekleniyordu. Doğru kurulan bir sistem öylesine etkiliydi ki insanın algı yeteneğiyle oynayabilir, tüm dünyayı kendi istediği gibi gösterebilirdi. Sistem o aşamada gerçeğin ne olduğuyla ilgilenmez, gerçeği nasıl göstermesi gerekiyorsa onu belirlerdi. Etkili bir sistem geçmişi değiştirir (tarihi yeniden yazar), şu anı isteğini algılatabilir, geleceği istediği gibi kurgulayabilirdi. Gerçeklik algı yeteneklerimiz sayesinde bizim için şekilleniyordu, öyleyse algıyı kontrol gerçekliği de kontrol etmeyi beraberinde getirirdi. Stephen King'in eserlerini okumaya başladığımda ise bir birey olarak insanlara nasıl ulaşacağımı, hayal gücünün nasıl bir silah olduğunun farkına vardım. Gerçeklikten çok daha büyük bir diyardı hayal. Korkunun ustasının Hayal Gücü beni etkilemişti. Nitekim fantastik kurgu edebiyatıyla tanıştığımda bu diyardaki kurulabilecek imparatorlukları gördüm. Sadece bu dünya, geçmiş veya gelecek hakimiyet kurmak için yeterli değildi. Hayal Gücü ülkesi bu evren kadar genişti. Patricia Highsmith'in Ripley serisi kitapları da başucu kitaplarımdır. Şu sıralar ise William Gibson'un kitaplarını (Matrix Avcısı, Kont Sıfır ve Mona Lisa) ve Saygın Ersin'in "Zülfikar'ın Hükmü" adlı kitaplarını tekrar okuyorum. Bu kitaplar dengemi sağlıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|