Prof. Bayraktar Bayraklı: Oruç
"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı ki, takvaya ulaşasınız". (Bakara, 183) 1. "Ey iman edenler! Oruç, size de farz kılındı." Ayette yer alan kütibe fiili "farz kılındı" anlamındadır. Ayetin temel kavramı olan sıyâm kelimesini açıklayarak orucun ne manaya geldiğini ortaya koyacağız.
Sıyâm Kelimesinin Anlamı Bu kelime fiil kalıbında alındığında, "bir işi yapmaktan kendini uzak tutmak, durgunlaşmak, susmak, güneşin tam tepede olması, oruç tutmak, belli vakitlerde yemekten, içmekten ve cinsmünasebetten uzak kalmak, suyu olmayan kuru yer, atın duracağı yer, çıkrığın durması" manalarına gelen bu kelimenin anlam içeriğine değinmek istiyoruz.
a) Alıkoymak Bu kelime, Müslümanların Ramazan günlerinde yeme-içme ve cinsel ilişkiden kendilerini alıkoymalarını ifade etmektedir. Ancak ramazan ayı gecelerinde kadınlara yaklaşmak Bakara 187. ayete göre helal kılınmıştır. Bu anlamıyla oruç, insana disiplin duygusu aşılamakta, iradesini kuvvetlendirmekte ve ahlâki boyutunu zenginleştirmektedir. b) Susmak Savm veya sıyâm kavramı, "insanın dilini tutması, yalan konuşmaması, insanları incitecek kelimelerden sakınması" anlamına gelmektedir. Bu anlamı şu ayette bulmaktayız: "Ben Rahman için konuşmaktan kaçınmaya karar verdim; bugün bu yüzden insanlardan kimseyle konuşmayacağım, de... " (Meryem 19/26). Bu, yanlış bir iş yapmadığı halde halk tarafından yanlış değerlendirilen bir hareketten dolayı uygulanan bir susma orucudur. Bu oruç türü, savunulması veya ispat edilmesi mümkün olmayan bir olay karşısında takip edilecek en iyi metoddur. Hz. Meryem'in bu uygulaması, günümüze, oruçlu iken yalan söylememek, söz taşımamak, gıybet etmemek şeklinde intikal etmelidir. Bunlardan başka doğruluğuna inandığımız fakat başkaları tarafından yanlış değerlendirilen bir eylem için bize susma alışkanlığı kazandırmalıdır. İşte bu anlamıyla oruç, midenin ve cinsel organların oruçlu olmasının yanısıra, dilin de oruçlu olmasını ifade etmektedir. c) Güneşin tam tepede olması Sıyâm kelimesinin bu manası, oruçla irtibatlandırıldığında, oruç tutan kimsenin manen zirvede olmasını ifade eder. Bu, oruç tutan kişinin Allah katında kazandığı makam ve değerin büyüklüğünü gösterir. İnsanın Allah için aç kalması, cinsel ilişkiden kendini alıkoyması ve dilini disipline etmesi manen yücelip zirveye ulaşmanın göstergesidir. Ramazan ayında böyle yapılmasının emredilmesi, senenin diğer aylarında da aynı disiplinin sürdürülmesine yöneliktir. Güneşin zirvede olması, hararetinin fazla olmasını ifade eder. Oruç tutan insanın şahsiyetindeki gelişmişliğe de bu isim verilmektedir. Oruç ibadetinin harareti, insanın günahlarını yakmakta ve insanın gönlünü temizlemektedir. Açlıkla mücadele eden insan manevyapısındaki harareti yükseltmekte, şeytana karşı mukavemetini artırmaktadır. Yabancı mikropla mücadele veren vücudun ateşindeki yükselme gibi, oruç da, şeytana ve kötü arzulara karşı mücadele veren bir ibadetin meydana getirdiği harareti ifade etmektedir. 2. "Sizden öncekilere farz kılındığı gibi." Oruç, bütün dinlerde bulunmaktadır. Eğitici, olgunlaştırıcı ve koruyucu yönü, orucun her dinde farz kılınmasını gerektirmiştir. Dinleri ve nesilleri birbirine bağlayan oruç ibadeti, dinkültürün oluşumunda da önemli temel taşlardan biri olmuş ve olmaya devam etmektedir. 3. "Korunasınız diye..." Takvâ kavramı burada fiil kalıbında yer almakta; takva kavramından önceki le'alle kelimesi de "ümit" anlamına gelmektedir. O halde ibareye "Umulur ki sakınırsınız" şeklinde mana vermek mümkündür. Ayetin bu kısmı orucun hangi amaçla farz kılındığını ifade etmektedir. Genelde bütün ibadet nehirleri, takva denizine akar. İnsanın manevbağışıklık sistemini çalıştırmayı, güçlendirmeyi ve faydalı hale getirmeyi amaçlaması bakımından oruç, insanın manevhayatı için önemli bir yer işgal etmektedir. Takvâ, insanın manevgelişiminin doruk noktasını temin eden önemli bir oluşumun adıdır. Demek ki oruç, takvayı amaçlayan bir faaliyettir.
Prof. Bayraktar BAYRAKLI Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı
|