| |
Asker... Siyaset...
Martin Jahn... 35 yaşında... Çek Cumhuriyeti Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı... Onunla Ankara'da bir araya geldik... Sohbetimiz sürerken cep telefonu çaldı. Martin Jahn "bizim Dışişleri Bakanı arıyor" dedi. Bir süre konuştular. Telefonu kapatınca bize "bir açıklama yapma ihtiyacını" duydu: - Gelişmeler olumlu... Her ülke niyet bildiriyor... Bizim Hıristiyan Demokrat Dışişleri Bakanı bana çok net bir şekilde "Türkiye ile müzakereler başlayacak" dedi.
Martin Jahn "Avrupa'nın Genç Liderleri" platformundan. 1998'de Sosyal Demokratlar iktidara gelince "kapitalsiz kapitalizm olmaz" demişler. Çek Cumhuriyeti'nde ise "yeterli kapital" yok. "Yabancı sermaye" gerek. Yabancı sermaye ile ilgili "kurumun" başına "genç Martin Jahn'ı" getirmişler.
Martin Jahn: - Yabancı sermayeye "ortağım gözüyle" baktım... Görüşmeleri bizzat yaptım... 1999'dan bu yana yılda 4-5 milyar dolar yabancı sermaye giriyor. - Nasıl becerdiniz? - Arkamda politik destek vardı... Bürokrasiyi azalttım... Hukuki altyapı reformu yapıldı... Şeffaflığa özen gösterdim.
Martin Jahn "milletvekili değil." Bir yıl önce onu "dışardan hükümete alıp, Başbakan Yardımcısı yapmışlar." Gelecek yıl Çek Cumhuriyeti'nde seçim var. Partilerin hepsi "bize gel" diyormuş.
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) İstanbul ve Ankara'da paneller düzenledi. Konusu: "Müzakereler öncesinde Çek örneği." Martin Jahn, TÜGİAD'ın konuğu olarak Türkiye'deydi. Dün ülkesine döndü.
Türkiye'ye ilk defa gelen Martin Jahn işçi, işveren, sivil toplum önderi, siyasetçi, bürokrat "çok kişiyle de görüştü." Örneğin Abdullah Gül, Ali Babacan, Kürşad Tüzmen... Onunla TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı'nın evinde buluştuk. Dedi ki: - Buraya gelmeden önce de Türkiye'nin tam üyeliğini destekliyordum... Stratejik olarak gerekli buluyordum... Ama Türkiye'nin tam üyelik şartlarını yerine getirip, getiremeyeceğini bilmiyordum. - Ya şimdi? - İkna oldum... Dünya politikasını çok iyi bilen siyasetçi, işadamı ve uzmanlarınız var... Ayrıca Türkiye'de herkes eksiğinin, aksayan yanının farkında... Ve herkes, noksanını tamamlamak için adım atmaya hazır.
Martin Jahn "size bir şey soracağım" dedi: - Türkiye AB'ye girmezse asker bir şey yapar mı? "Bir şey"in, siyasi lügatteki tercümesi "müdahale" olsa gerek. Martin Jahn bize böyle bir soru sorma ihtiyacını "neden" duydu? Görüştüğü siyasetçiler ona "bu yönde bir şeyler mi söylediler?
Türkiye, demokrasiyi başaracak. İktidarlar "darbe ile değil" seçimle el değiştirecek. Türkiye, AB'ye girecek. AB, "bir uygarlık projesi olduğu için" girecek. Yoksa "AB sopasıyla askeri korkutmak için" değil.
Martin Jahn ile "çok şey" konuştuk. 17 Aralık 2004'te Çek Başbakanı hasta olduğu için, "17 Aralık belgesine" o imza atmış. Çek Cumhuriyeti'nde Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 80'ini "özel sektör" üretmeye başlamış. "Bütün bankalar" özelleşmiş. Martin Jahn "Avrupa'nın yükselen liderlerinden." Ama o konuşurken bizim kafamızın bir köşesinde "sorduğu asker sorusu" vardı.
İktidar ile asker arasındaki "güven problemi" sürüyor. Tabii "iktidar-yargı" ve "iktidar-üniversite" sorunları da. Bütün bunlar "AB korkutmacası" ile değil, "diyalogla" aşılacak ve "uzlaşılacak" sorunlar. "Martin Jahn'a şikayette bulunarak" değil.
|