Game over, no coin!
Adı eski, kendisi yeni açık tribündeki "Damarımdaki kandan daha yakınsın" pankartı anlatılan bir sevgiydi. Ama onun kadar yakındı grup maçlarına Galatasaray kuralar çekildiğinde. Tromsö, ne futbol kalitesi, ne kadrosu, ne vizyonu, ne hedefleri ile Galatasaray'a rakip olabilirdi. Galatasaray'ın bu takıma elenmesi için olağanüstü şeyler gerekirdi. İlk maçta olağanüstü doğa koşulları vardı, dün de daha maçın ilk saniyelerinde sırtının dönük olduğu pozisyonu görüp faul çalarak kalitesini belli eden bir hakem vardı. Galatasaray'ın ofsayttan yediği gol yüzünden elendiği yorumu doğru ama eksik kalır. Galatasaray, 19 Mart 2002'de, sadece üç buçuk yıl önce de bu statta aynı kaleye ofsayttan yediği golle o sezonki Avrupa macerasını noktalamıştı. Ama o anda Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalin eşiğinden dönmüştü ve rakibi Barcelona idi. Dün ise UEFA Kupası ilk turunda rakip bu turdaki 80 takım içinde 72'nci sıradaki Tromsö idi. Bir önemli nokta: 2002'deki o Barcelona maçının dört gün sonrasından beri Galatasaray'da iktidar Özhan Canaydın. Galatasaray, dört yıl üst üste şampiyon olurken taraftarlar Fenerbahçe'ye sataşmışlardı: "Aziz Amca; game over, insert coin!" (Oyun bitti, yeni jeton!) Bugün Galatasaray'ın hali ise şöyle: "Game over, no coin!" (Oyun bitti, jeton da yok!)
Maça gelince... Dün 11'de olmaları şaşkınlık yaratan iki isim vardı. Ergün zorunluluktan oynadı. Ama ya Volkan? Altan yok diye oynuyorsa, görevi niye Saidou'dan bile daha defansifti? Hakan Şükür 60 dakikayı madem çıkarabilecekti, neden 11'de başlamadı? Ki Hakan'ın oynadığı dönemlerde doldurboşaltla bile olsa takım pozisyona benzer şeyler yakaladı. İlk yarıda golü yemeden önce bile Galatasaray futbol adına ortaya bir şey koyamadı. Bu kadar tecrübeli futbolcular neden bu kadar panik ile oynar? Bu panik devre arasında neden giderilmez? Koskoca bir ikinci yarı, 45 dakika, uzatmasıyla 50 dakika varken neden hemen doldurboşaltla başlanır? Hakem kötüydü, Galatasaray şanssızdı, top sarıkırmızılıları sevmedi. Bunların hepsi söylenebilir. Ancak unutulmasın ki, futbolda şansın rolünün olduğu ne kadar doğruysa "İnsanlar şanslarını kendileri yaratırlar" sözü de o kadar doğrudur. Sen önce üzerine düşeni, doğru şekilde yapacaksın, ondan sonra şansın yardımını arayacaksın. Hele Tromsö gibi bir takıma karşı doğruları yaptıysan, şans meleklerine ihtiyacın olmaz.
|