|
|
|
|
|
|
AB hattında gergin pazarlık
3 Ekim'e altı kala yeni kriz: Rumlar çerçeve belgesine "Uluslararası kuruluşlara üyeliğimizi Türkiye engelleyemez" ifadesini koymak istiyor.
AB hattında son gergin pazarlıklar
Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerinin başlayacağı 3 Ekim'e 1 hafta kaldı. Ancak halen onaylanamayan Müzakere Çerçeve Belgesi'nde en keskin viraja girildi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de yarın AB büyükelçilerinden oluşan Daimi Temcilciler Komitesi'nde (COREPER) bir kez daha ele alınacak belgenin görüşmelerde "ağırlaştırılabileceği" belirtiliyor. Örneğin eklenmesi talep edilen, "Türkiye, Rum Kesimi de dahil üye ülkelerin uluslararası örgütlere üye olmasına kolaylık göstermeli" ifadesiyle, Rum kesiminin NATO ve OECD üyeliğinin önündeki vetonun kaldırılması gündemde. Avusturya'nın baskılarıyla "imtiyazlı ortaklık" da masada. (İngiltere ikili görüşmelerle bu maddeyi çözmeye çalışıyor)
İNGİLTERE BASKISI Brüksel-Ankara arasında kıran kırana pazarlıklar sürüyor. Avrupa Komisyonu tarafından geçen haziran ayında onaylanan çerçeve belgesi, 17 Aralık zirve bildirisinin kopyası niteliği taşıyordu. Ankara, haziran ayında yayınlanarak AB üyesi ülkelerin onayına sunulan bu belgenin "adil olmadığı" düşüncesiyle Avrupa başkentlerinde yaz boyunca kulis yaptı. Çerçeve belgesine ilk ek koşul önerisi Rum kesimi, Fransa ve Avusturya'dan geldi. İngiltere de bunun üzerine Fransa, Avusturya ve Rum kesimi ile ikili diplomatik temas trafiği başlattı. SABAH'ın edindiği bilgilere göre geçen hafta Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşen İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott, dün sabah saatlerinde AB büyükelçileriyle kritik bir toplantı yaptı. Erdoğan'ın "İmtiyazlı ortaklık kabul edilemez" mesajını büyükelçilere iletti. Ancak Avusturya'nın talebinden vazgeçmediği öğrenildi. İngiltere'nin (Rum kesimi, Avusturya ve Fransa'nın önerilerini dikkate alarak) hazırladığı çerçeve belgesi taslağında öne çıkan unsurlar şöyle:
SERBEST DOLAŞIM * Müzakerelerin ucu açık oluşu sonucunun önceden garanti edilemeyeceği;
* Uygulamada eksiklik olması halinde müzakerelerin askıya alınacağı (demokrasi, insan haklarına saygı, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü alanlarında sapmalar olması halinde AB Konseyi kararıyla müzakerelerin askıya alınabileceği ifade ediliyor);
* AB'nin Türkiye'yi hazmetme kapasitesindeki güçlük;
* Serbest dolaşım, yapısal politikalar ve tarım gibi müktesebat başlıklarında kalıcı kısıtlama getirilme ihtimali;
* Bazı müzakere başlıklarının açılması için önkoşullar (benchmarks) belirlenmesi (örneğin, Gümrük Birliği başlığının açılması için Türk deniz ve hava limanlarının Rum kesimine açılması şartı)
* Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerini normalleştirmesi.
"Kıbrıs Cumhuriyeti'nin (Rum kesimi) uluslararası örgütlere üyeliğine kolaylık gösterilmesi" talebinin eklenme ihtimalinin yüksek, ancak "imtiyazlı ortaklık" ifadesinin ise düşük olduğu belirtilen Müzakere Çerçeve Belgesi üzerinde COREPER'de anlaşma sağlanırsa, üye ülkeler de "yazılı onay veya "sessizlik süreci" ile onaylayacak. Anlaşma çıkmazsa 3 Ekim günü Lüksemburg'da biraraya gelecek AB Dışişleri Bakanları tarafından "A maddesi" olarak görüşülerek kabul edilecek. Ancak müzakere başlıklarının açılmasının 2006'da Avusturya'nın dönem başkanlığına sarkması endişe yaratıyor. Diplomatik kaynaklar, özellikle Rum kesiminin her başlık açılıp kapandığında veto kozunu kullanmaması gerektiğini söylüyor. Ancak Avusturya'nın bu noktada Rum kesiminin yanında yer alabileceği, Türkiye'den yeni tavizler beklenebileceği belirtiliyor.
EVREN MESCİ-FİKRET AYDEMİR
|
|
|
|
|
|
|
|
|